Devrimle Ayza sabahın ilk saatlerinde varmışlardı Mardine.
Devrim aşiret ağalarıyla şirkette konuşacaktı.
Ayza ne yapacağını bilmiyordu eğer üzerine kuma gelirse ne yapardı ki?Üstelik seviyordu kocasını kalbini söküp verebilecek kadar.Ya da ismini kalbine kızgın çivilerle yazabilecek kadar çok seviyordu.
Devrim ayzanın alnına bir öpücük kondurup yüzünü avuç içlerine hapsederkerken
"Bir şey olmayacak hayatım merak etme."
Devrim karısını sanki bıraksa kaçıp gidecekmiş gibi,ellerini açsa bir hayal olacağından korkarcasına sıkı sıkı sardı.
Ayza Devrimin hiç gitmesini istemese de başını boyun oluğuna yaslayıp kulağına yaklaşarak
"Hadi git artık kocacım.Çabucak konuş ağa bozuntularıyla da gel."Devrim yüzünü buruşturarak
"Karıcım ama ben de ağayım."
Ayza cilveli bir sesle
"Sen kalbimin onlar pabucun ağası."
Diğer ağaların lafı anıldığında bile Ayza nefretini açıkça gözler önüne seriyordu.
Devrim bu söz üzerine keyifli bir kahkaha atıp arabasına binerek uzaklaşmıştı.
Ayza konağa adımını attığında anlamıştı karşısında gördüğünün kim olduğunu.Ateş üzerinde yürüyormuş gibi bir his tüm benliğini sararken umursamayarak yanından geçip gitmeye çalıştı
****
Devrim şirkete geldiğinde sekreterinden tüm aşiret üyelerinin toplantı odasında beklediğini öğrenmişti.Toplantı odasına adım attığında tüm ağalar başını eğip selam vermişlerdi.Şehmuz ağa Devrime hitaben tüm ağalarla konuşurken buradan sah salim katil olmadan çıkabilmeyi diliyordu.
"Bu zamana kadar çocuğunuz olmamıştır.Çocuk ağalığın devamı için şarttır.Kuma gelmesi gerek."
Bozuk şivesiyle söylediği sözler aşiret büyükleri tarafından onay alırken böyle yapacaklarının zaten bilincindeydi.Devrim sert bir şekilde
"Ne zamandır benim sözümün üstüne söz söylenir oldu Şehmuz ağa.Kuma olmayacaktır."Devrim elini toplantı odasındaki masaya vurmasıyla tüm ağalar susmuş,odaya soğuk bir sessizlik hakim olmuştu.Devrime göre susmaları en hayırlısıydı yoksa neler olacağı belliydi.
"Ama..."
Devrim şehmuz ağanın sözünü keserek daha fazla konuşmasını engellemişti.
"Konuşma burada bitti bence.Kan dökülmesini istemiyorsanız bu konuyu daha fazla uzatmayın."
Devrimin sözlerinde açıkça tehdit vardı.Biliyorlardı bir ağa yemin etmişse sözünden dönmezdi.
Devrimin kurşuni gözlerinden öfkenin kesif alevleri çıkıyordu.Herkes odadan çıkmaya hazırlanırken Şirvan ağanın söylediği söz karşısında Devrim adamın boynunu sıkıyordu.
"Devrim ağa bunun için çok geçtir.Kuma konakta beklemektedir."
"Dua et şirvan ağa!!!Dua et ki Ayza bunu görmüş olmasın!!!"
Devrim adamı masanın üzerine fırlatıp koşarak çıktı toplantı odasından.Arabasına atladığı anda aklında sadece Ayzanın görüp görmediği vardı.
****
Ayza karşısındaki kadına baktı.Kadının yüzünde nefret edeceği bir alay vardı.
Kadın başını yana yatırarak
"Ahh...Demek sensin ağaya çocuk veremeyen kadın.""Bunun seni ilgilendirdiğini zannetmiyorum."
"Hayır aksine en çok beni ilgilendiriyor ona çocuk verecek olan benim."
"Böyle birşey olmayacak ."
Kadın birkaç adımda ayzanın yanına gelerek"Aptal olma ağalığın devamı için çocuk gerekli.Hem her erkek ister çocuğunun olmasını."
Etrafında göz süzerek dönerken Ayza alaylı gülüşlerinin hedefi olmuştu.
"Daha çok erken bizim de çocuğumuz olabilir."
Ayza tüm duvarlarının çatladığını biliyordu.Kanıyordı yüreği kanıyor söylenenlrre kanıyordu.
"Ayzaydı değil mi?kaç ay geçti bir çocuk veremedin.Onun için bir iyilik yap ve git..."
"Yapamam bırakıp gidemem onu"
"Bencil olma.Çocuğunun olması onun isteyeceği en doğal şey.Git onun iyiliği için mutluluğu için git..."
Ayza elbette isterdi devrimin mutluluğunu hiçbir şey söylemeden birkaç saat sonra bir mektup bırakıp çıktı konaktan.Kapıdaki arabaya binip.
****
