Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hayatta birçok hesap yapardık. Sanki hiç hayatın sonu olmayacakmış gibi.Ama hep unuttuğumuz şey bir gün kapımızı çaldığında, farkederdik herşeyi.Her şey bir bir dökülürdü ortaya, ölümün aslında bir adım, mesafede olduğunu farkederdik.Mutluluğun ne kadar acı çektikten sonra geldiğini ,farkettiğimiz gibi.
Biraz da bu yüzden zor gelirdi insana herşey.Çünkü kolay değildi. Bilmek gerekirdi ,gidenin geri dönmeyeceğini ama Devrim, bunu bilmek istemiyordu ki!Çünkü bunu bilirse dönmezdi çimen gözlüsü.Umudu vardı Devrim'in.Sabahın ufkunda sönmemiş ,son bir meşale gibiydi.Titrek...Sanki bir rüzgarla yıkılıp sönecekmiş gibi.
Yanında olmak istiyordu Ayza'nın, ama yoğun bakımda olduğundan, buna izin vermiyorlardı.Mikrop kaparmış. Ayza'nın iyiliği için tek bir itiraz cümlesi kuramıyordu. Çünkü biliyordu. İtiraz etse, en büyük zarar, yeşim gözlüsüne olurdu.
Devrim boş hastane koridorundaki banktan kalkıp, aralarındaki tek engel olan camdan, onu izlemeye başladı.Saat sabaha karşı dört sularıydı ,fakat onsuz gözüne tek gram uyku girmiyordu.Annesi gelmek istese de izin vermemişti Devrim. Çünkü annesi gelirse, küçüklüğünde o her korktuğunda sığındığı kokuda ağlardı.Ayza'nın ailesi ise, kızlarını görmek dahil istememişlerdi.Belki de böylesi daha iyiydi. Bilmiyordu... Ama bir zamanlar, onlara güvenmişti çimen gözlüsü. İstediği gibi olmamıştı.Sevmemişti hiç kimse... Sevdirememişti kendini.Sanki dokunabilecekmiş gibi, elini uzattı. Duysun istedi anlattıklarını... Bırakmaması için bir sebebi olsun istedi Ayza'nın.
"Şimdi halim nasıl diye sorarsan çimen gözlüm, ben eski ben değilim. Harabe bir şehir gibiyim, senin yokluğunda. Issız tenha...
Korkmuş bir çocuğun yüreğindeki ,o çırpınış gibi gözyaşlarım.Çok özledim seni çimen gözlüm... Çok özledim.
Koskoca beş gün oldu ,senin yokluğunla sınandığım .Katre katre büyüdü özlemin içimde, yine de konuşamadım.Hani söz vermiştin bana.Herkes gibi olmayacaktın, gitmeyecektin, bırakmayacaktın... Sen de mi, verdiği sözü tutamayanlardandın?
Onları gördüm, Bulut ile Ali'yi ve kızımızı da tabi. Ona isim vermedim.Onun ismini uyanınca, sen koyacaksın.Uyan artık çimen gözlüm... Uyan olmuyor sensiz!Huzurum eksik. Sensiz, günümde neşem eksik.Bak uyanmazsan onlara bakamam.
Sensiz olmaz, çimen gözlüm.Uyan artık! Ne olursun uyan. Ne kadar istemiştin çocuklarımız olmasını. En sonunda dualarımız kabul olmuştu ,mutluyduk.Yine mutlu olalım çimen gözlüm.Yarım kalmasın hikayemiz.Sen çocuklarını kıskan, en çok beni sevdikleri için.Ben senin gönlünü almaya çalışayım... ama bırakma beni.Bırakırsan dayanamam yokluğuna. Bırakırsan açamam gözlerimi, sensiz sabahlara. Bırakma beni... Gitme bu kadar... Bu kadar çok özletme kendini. Söyletme işte, yaşlı gözlerle ardından.
'Erkekler ağlamaz' derler ya çimen gözlüm. Ben abimi kaybettiğimde; babamın nasıl ağladığını da gördüm. Yedi yaşındaydım. Beni bir acıya daha kurban etme.Sensizliğe dayanamam... Atlatamam bu sefer. Gitme olur mu? bırakma beni."