-26-

110 14 12
                                    

Selaaaaam nabersiniz biriciklerim. Ben süperim bölüm birazcık kısa artık dayanamadım okumanızı istedim biyan  önce neyse lafı uzatmicam.  Ne kadar çok Vote ve yorum gelirse o kadar hızlı yazarım çünkü o yorum ve voteler beni mutlu ediyor ve ilham veriyor. Neyse çok uzatmicam. Iyi okumalar vote ve yorumları unutmayın.  Sizi cok seviyorum  :))) -D

°•○●26.Bölüm °•○●

"Canim bik bada oğlam bügün süprayz yapmak istemaş ve gelmaş. " diye konuştu bize kapıyı açan kadın. Sonunda aklıma Gelen şeyle Uzaya bakmayı keserek konuştum.
"Uzay ?"
"Eylül ?" Aynı anda konusmamızla annem ve kapıyı açan kadın bi bana bi ona bakıyor du. "Siz tanışıyor musunuz ?" Diye sordu annem.
"Evet " diye cevap verdi Uzay. "Nerden tanışıyorsunuz oğlum ?"diye sordu Uzayın annesi. "Istanbuldan bi arkadaş anne"
Diye cevap verdi Uzay. "Ay ne güzel " diyerek annem seslice güldü. "Uzaycım sende üzerine bişey git gel yanımıza. " dedi annesi evet Uzayın üzerinde bişey yoktu. Dikkatimi çekiyor muydu evet çünkü afiyetle izleye bilcegim birsürü baklavasi vardı Uzay başını sallayarak merdivenlerden çıkarak bi yere gitti. Geldiğinde üzerinde beyaz bi tsort vardı. benim karşımdaki tekli koltuğa oturarak konuşmaya başladı. "Hoş geldiniz. " dedi kibarca
"Hoş bulduk. senin adın Uzay dı dimi ?" Diye sordu annem." Evet efendim. " dedi yine Uzay küçük bir gülümsemeyle."ne efendim i oğlum. Adım Asia. Asia abla veya teyze diye bilirsin ne kadar ablayı tercih etsemde " dedi ve bi kahkaha attı annem. Uzayın annesi de gülerken biz onlara bakıyorduk. "Ee Eylülcüm sen ne olmak istiyorsun?" Diye sordu Uzayın annesi."anaokul öğretmenliği istiyorum" dediğim an annem söze atlayarak. "Ne kadar ısrar ettiysem döndüre medim. Ne var bu anaokulu öğretmenliğinde anlamış değilim. " dedi annem. Kendi çocuğunu bile dadılara büyüktüren birinden bunu anlaşmasını isteyemezdim zaten.
"Uzaycım sen ne istiyorsun? " diye sordu annem. "Iç mimarlık istiyorum. " diye cevap verdi Uzay da.
^^**^^
"Demek öğretmen olmak istiyorsun. " diye sordu uzay. Uzayın odasına çıkmıştık ben çalışma masasının sandalyesine otururken o yatağına oturuyordu. "Evet " diye cevap verdim elimdeki kalemi cevirmeye devam ederken. "Neden peki ?" Diye sordu Uzay.
Acı bi şekilde gülümsedim "çünkü o çocukların mutlu olmasını onları mutlu etmek istiyorum ben küçükken öyle mutlu olmamışım Yiğit hep anlatırdı. Bir iki anıyı da hatırlıyorum. Hiç mutlu değildim. " dediğim anda yatakta hemen hemen dogrulmus "hatırlıyor musun ?" Diye sormuştu.

^^Nefes'ten^^
"Yiğit bırak kolumu"diye bağırdım. Artık yeter di. Yine cevap vermedi ve beni sürüklemeye devam etti. Arabanın önüne geldiğimizde arabanın on koltuğunun yanındaki koltuğuna beni fırlattı!. Fırlattı diyorum çünkü bildiginiz beni fırlattı! Kendinde arabanın önünden dolaşıp yanıma oturdu ve hızla arabayi çalıştırarak gazı kökledi. Yarım saat sonra falan daha önce geldiğimiz ve Yiğit'in beni öptüğü uçuruma gelmiştik arabayı uçuruma 2-3 metre kala durdurdu. Arabanın kapısını açık bırakarak arabadan indi ve arabanın kaportasına oturdu. Yavaşça bende arabadan inerek yanına gittim. "Yiğit neden geldik buraya ?" Diye sordum yavaşça. Bakışlarını uçurumdan çekerek bana döndürdü. "Nefes..." dedi oda benim gibi gözlerini gözlerime sabitleyip derin bi nefes aldı çok ciddi bakıyordu. Ne düşünüyor diye merak etsemde anlamiyordum. "Artık bana emanetsin" diye yüksek sesle konuştu ve  uzunca bir kahkaha attı. Mal mıdır nedir anladım ki? Yiğit hala gülmeye pardon kahkaha atmaya devam ediyor du. En sonunda kendini durdurdugunda "1.kayayla konuşmak yok. 2.kayayı etrafında görmicem. 3.Kayadan uzak durcaksin.4.kaya adını ağzına almicak ve katiyyen ona bakmicaksin. 5. Benimle iyi anlaşcaksın.6 benden kaçmak yok......" diye bayaa bi sıraladı. En son soluk soluğa susutuğunda. Elimi başımın altına kolumuda dizime koymuş baygın gözlerle onu dinliyordum."ee sen devam et ben dinliyorum. " diye konuştum esnerken. "Sonraa erkeklerle yakın olmak yok. Çıkmak sevgili olmak yok. " diye konuştu yiğit nefes almak için susunca ben konuşmaya başladım. " bu dediklerinin hiç birinin olacağını biliyorsun dimi? " dedim esnedikten sonra.
Yiğit sigara paketini çıkarıp içinden bi tane sigara alarak bana uzattı  bende sigara alınca ceketinin cebine koyarak Çakmak çıkardı önce kendininkini yakarak bana uzattı. Elinden alarak kendi sigarami da yaktım  ve derin bi nefes çektim. "Olucak" dedi hızlıca. "Olmıcak" diye bende onun gibi cevap verdim."olucak Nefes." Diye cevap verdi . "Olmıcak. " diye bağırdım. Olmıcak tı. Kimse benim hayatıma karışmazdı. "Lan olucak anladın mı bal gibi de olucak." Dediği an transa geçmiştim. "Hayır Olmıcak. Kaya dan uzak falan durmıcam sen benim hayatıma karışmazsın. "
Diye sesimi yükselttim. "O amina kodugumun piçiyle hala sevgili misin lan sen?" Diye kükredi. Bi anlık deli cesaretiyle "evet lan sevgiliyim napcan? " diye bağırdım. Boynundaki damarlar belirginleşmiş elini saçlarının arasına sokmuş saçlarını çekiyor ve derin derin nefesler alıp veriyordu. Elini saçlarından çekti ve bir büyük adımla kolundan tutarak beni tuttuğu gibi uçurumun en uç tarafina getirdi. Ben önde o arkamda duruyordu. Nefesini hissede biliyordum. Ve bu içimi kötü yapıyordu. "Bak lan aşaya"diye tısladı. Basımı yavaşça aşağıya çevirdim. Arada deniz vardı. Denizden Gelen sular dipdeki kayalara çarpıyor ve rahatlatıcı sesler çıkarıyordu.
"Sana anlattım lan ben kimseye değil 3 gündür tanıdığım kıza anlattım.  sana o pic in ne bok olduğunu anlattım. Sen naptın hala o pic kurusuyla çıkıyorsun ve ben sırf senin öyle olmadığın bişeyi söylemeni engellemek için seni öptüm diye benden kaçıyorsun. Adil mi lan
ADİL Mİ AMINA KOYYIM ADİL Mİ? " diye sesin son noktasına kadar bağırdı. Arkamı döndüm yavaşça "bağırma kulağımın zarının patlattın. " diye kızdım. Hala çok sinirliydi. "Lan ben ne diyorum kız ne diyor ya " diye söylendi. "Yiğit zaten ayrılcam ama- " cümlemi böldü ve bağırmaya devam etti. " ne ama  lan ne ama noldu ona mı aşık old-" dediği anda hic dusunmeden bu sefer de ben onun dudaklarına dudaklarımı kapatmıştım....

EĞLENCE BAŞLASIN ...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin