3. Cool For The Summer

137 15 1
                                    

Multimedia : Gül

Demi Lovato - Cool For the Summer

Ve beni kurtaran o çocuk. Hafif bronz teni iyi bir tatil yapmış olduğunun kanıtıydı. Kısık gözleri sarının en koyu tonuyla kahverengi arasında bir tondaydı ve dudakları..

Dudaklarımı kapatan dudakları..

O aptal öpücüğümü alan dudakları.

"Öptüğüm en iğrenç erkeksin!"

"Öpüşmeyi bilmeyen birinin bunu söylemesi de ironinin ta kendisi değil mi?"

.....

"Pekala şimdi arabadan iniyorsun ve o üniversiteye gününü gösteriyorsun!"

Teyzemin söylediklerine kahkaha atıp çantamı omzuma attım. "Savaşa gitmiyorum teyze, okumaya gidiyorum!"

"Ah bebeğim inan bana ikisi de aynı şey"

Bir kahkaha daha atıp bana sarıldı. Gözleri çok iyi bildiğim sebepten dolayı doluydu. Ağlamak için benim inmemi bekliyordu heralde.

"Teyze, ağlayabilirsin dudaklarını kemirmene gerek yok"

Sanki bunları bekliyormuş gibi gözyaşlarına gerekli izni verip onları serbest bıraktı. Onu bu şekilde arabada bırakıp inmeyecektim.

Neredeyse bir buçuk aydır her kötü anımda yanımda olan insanı bu durumda nasıl bırakırdım ki?

"Annen seni görseydi- ah özür dilerim susmam gereken yerlerde konuşuyorum hep"

Başımı anlayışla sallayıp derin nefes aldım. Annemi bana hatırlatmış olmanın verdiği suçluluekla ağlaması dinmeye başlamıştı.

"Seni de üzdüm"

"Saçmalama. İyisin değil mi?" Başını salladı

"Evet evet.. ah tatlım sana iyi dersler birtanem"

Kollarımı boynuna dolayıp sıkıca sarıldım. "Teşekkürler teyzecim, araba kullanabileceksin değil mi?"

"Defolursan tabii ki"

Gülüp kapıyı açtım "iyi günler!"

Arabadan inip etrafı süzdüm. Üniversitenin esas binasının önündeydim ve kimi insanlar çimenlerde oturup konuşurken kimileri ağaca yaslanmıştı. Bir kısım çocuklar merdivenlerde oturup birşey konuşurken diğerleri içeri girmeyi tercih ediyordu. Benim gibi.

Ders programımı bir kaç gün önce gelip öğrendiğim için dersimin olduğunu bildiğim sınıfa ilerledim.

Neyse ki dersin başlamasına on dakika falan vardı.

Çantamın fermuarını açıp içinden iki kalem ve büyük defterimi çıkardım.

Defterimin üzerindeki "İstanbul" yazısına gülümseyip tam altını çizmeye başlamıştım ki birinin önümde durduğunu farkettim.

Başımı ağır çekimde yukarı kaldırıp kim olduöunu anlamaya çalışırken kızın yüzünde gülümseme oluştu.

"İnanmıyorum, sen de mi bu sınıftasın?"

Kızın cırlamasına karşılık yüzümü buruşturmamayı denedim fakat bu.. zordu.

"Iıı, evet de, sen ?"

Kız heyecanla karşımdaki sıranın sandalyesine oturup yüzünü bana döndü. "Tanrım! hatırlamıyor musun? Seninle-"

"Ah şu pastanedeki kız" elimle alnıma vurup kıza gülümsedim. "Tanışamamıştık. Ben Gül"

SebepHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin