Atiye Deniz - Sor
"Sıkıyorsa kaldır derim ben" diyip ayağa kalkan Berk'e baktım.
Akın da onunla birlikte ayaklandı.
"Evet ya noluyor? Ne diye kıza hayvan gibi davranıyorsun?" Diye Banu beni koruduğunda daha çok sindim ona.
"Sen kapa çeneni, Gül kalk"
"Sana sıkıyorsa kaldır dediğimi hatırlıyorum?" Diye Berk tekrarladı.
"Öyle mi?!"
"Öyle"
.....
Banu sıkıntıyla oflayıp ayağa kalktı "Berk gel saralım şunu hadi"
Bakışlarımı yerden kaldırmıyordum.
Abim sayesinde daha kaç sene okuyacağım üniversitede ve arkadaşlarım arasında rezil olmuştum.
"Kalsın"
"Berk kalksana abicim kalk gel hadi" diyip Berk'in elini tutup kaldırdı. "Gel"
Berk hızla abime geçirdiği yumruk sonrası elinin acısıyla yüzünü buruşturdu. Attığım çığlık bile dönüp bana bakmasını sağlamamıştı.
"Lan ben senin-"
Abimi susturan Berk'in daha bir sert yumruğuydu.
"Cümleni tamamla" abimin yere serilen bedenine tekmeler geçirmeye başladı. "Tamamlasana" yere oturdu ve Ayaz'a bu sefer yurmuklarını geçirmeye başladı.
"Tamamlasana!"
Onlar odadan çıkıp mutfağa giderken ben başımı ellerim arasına alıp alnıma masaj yapmaya başladım.
Akın karşımdaki koltukta oturup elindeki çiziklerin üzerindeki kabukları temizliyordu.
"İyi misin?"
"Sence?"
Başını sallayıp işine geri döndü.
"Bir bardak su getirir misin?"
Sorusu üzerine gülümseyip mutfağa yöneldim.
Uzun koridorda ilerlerken duyduğum Banu ve Berk'in sesi koyu sohpet içinde olduklarının kanıtıydı.
"Tabi benimle kalacak Berk gönderir miyim o hayvanın -"
İçeri girdiğimde ikisi de bana baktı ve konuşmayı kesti. "Birşeyleri mi böldüm?"
Banu başını iki yana salladı "hayır tatlım bir şey mi istemiştin?"
"Bir bardak su. Akın için"
Beni onaylayıp eliyle bir dakika işareti yaptı ve bir kaç dolabı karıştırdıktan sonra aradığı şeyi -bardağı bulup suyla doldurdu.
"Al canım"
Uzattığı bardağı aldım. Tam kapıdan çıkacaktım ki "siz gelmiyor musunuz?" Diye merakla sordum.
"Benim Banuya bazı şeyler sormam gerek ödevle ilgili git sen"
Salona girdiğimde Akın'ın arkası kapıya dönük olduğu için geldiğimi görmemişti. Ve telefondaki her kim ise, ona o kadar odaklanmıştı ki ayak seslerimi bile duymamıştı.
"Sana dediğimi yap! Olcay ve Ayaz, Berk ve ben bu akşam, her zamanki yerde"
Telefonu kapatıp yüzünü kapıya döndüğünde beni görüp bir an afallasa da hemen tedirgince de olsa gülümseyip kendini toparlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sebep
RomanceÇünkü ben, tüm renkleri çalınmış bir gökkuşağı değilim. Ben mavi ile renkleneceği günü bekleyen bir gri'yim adamım.