Sebep

8. Unconditionally

Katy Perry - Unconditionally

Akın "hadi ama" diye mırıldanırken , Berk "siz bu adamın yumruğunun ne kadar sert olduğunu biliyor musunuz?" Dedi.

Omuz silkip Gül'e baktım.

"Zaten başka da işim yok, amcam, anaannem, okul ve ödevlerim dışında. Aslında şimdi baktım da işim varmış ben yokum diyorum" dediğimde Gül'ün tatlı kıkırtısı kulağımı doldurmuştu.

"İyi tamam, Gül varsa varım"

Gül de gülümseyerek bana daha sonra onlara baktı "e ben de varım"

.....

"Hadi canım" başımı sallayarak teyzeme baktım. Ağzı açık bir şekilde söylediklerimi anlamaya çalışarak bana ve Gül'e bakıyordu. "Yani ciddi ciddi, okulun iki tane taş erkeği -"

"Taş derken?" Diye lafa daldığımda ikisi de süt dökmüş kedi gibi susmuştu. "Ben lavabodan çıkana kadar ne anlattın teyzeme Gül?"

"Ben şey.. şey anlattım -"

"Ya Umay gitme şu kızın üstüne ! Benim her zamanki abartılarım işte"

Gül bir teyzeme bir bana bakıp soru karışık "Umay?" Dedi.

"İkinci adım. Sadece bizimkiler beni öyle çağırıyordu.. bizimkiler şey.. annem babam ve küçük kardeşim"

Başını sallayarak anladığını belirten mırıltılar çıkardı. "Ama sen de beni öyle çağırabilirsin. Seni kısa süredir tanıyor olsam bile çok sevdim biliyorsun"

Gülümseyerek beni onayladı "ben de seni çok sevdim!" Diye ciyakladığında bu haline kıkırdadık Ayla'yla.

"Ben kalkayım artık çok geç oldu" onu onaylasam da gitmesini istemiyordum. "Evden izin alsan da bizde kalsan?-" teyzeme baktım "-zaten iki kişi için bu ev çok büyük"

Teyzem de söylediğim şeye katılırken Gül'e baktık.

"Yok ben gideyim ya. Şimdi Ayaz ortalığı ateşe verir"

Ayağa kalkıp arabamın anahtarlarını sehpanın üzerinden aldım. "Teyze ben bırakıp gelirim"

"Hey gerek yoktu. Ben-"

"Bırakacağım işte defol hadi. Dışarı" Ayla ve Gül kahkaha attığında ben bahçeye çıkmıştım.

"Tanıştığıma çok memnun oldum tanıştığımıza Gül'cüm. Daha sık gel bize tamam mı?"

"Tamam Ayla ablacım. Mutlaka fırsat buldukça geleceğim"

"Kafamı şişirdiniz. Hadi kadın gir evine sen. Siz de dışarı hanımefendi" Ayla kahkaha attığında Gül 'tamam tamam' diye mırıltılar çıkardı kıkırtıları arasından.

Teyzemle vedalaşıp arabamın kilidini açtım.

Arabayı çalıştırdıktan sonra evlerinin adresini sordum. Evi tanıdığım yerdeydi ve bize biraz yakındı.

"Yarınki dersler-"

"Yarın cumartesi Umay"

Söylediği şeye ve yarının cumartesi olduğunu hatırlatmasına kıkırdayıp yüzümü yola döndüm yine.

Öğlen evde üstümü değiştirdiğimde telefonumu cebime attığım için şimdi titreşimini cebimde hissediyordum.

Sağa çektiğimde Gül soru dolu bakışlarını bana gönderiyordu.

"Telefonum" diye bilgilendirip elimi cebime soktum.

Tanımadığım numaradan gelen aramayı açtığımda bir kaç saniye ses gelmemesine karşılık "alo?" Dedim.