Sebep

5. Love Me So

Stereo Kicks - Love me so

Çocuğun kaşı patladığı ve kaşından akan kan bana döndüğünde baktığım profili biraz engellediği için anca yüzünü bana tam döndüğünde kim olduğunu anlayabilmiştim.

Bu Akın'dı.

.....

"Gerizekalı!" Sinirle bir o yana bir bu yana gidip geliyordum.

"Aptal" Açık kalan saçlarımı elimle toplayıp arkaya attım.

"Mal" sinirle soluduğumda Gül nihayet konuşmuştu "Ya tamam sakin ol"

Sanki kolaymış gibi konuşmasına göz devirip onun yaslandığı duvara yaslandım.

"Etraftakileri gördün değil mi? Ya onların arasında o Berk bozuntusunun beni Akına göstermesini?" Çantamı yere attım ardından kendimi de yere bıraktım.

"E sen de Akın denen şu kaşı patlamış çocuğun yanına gidip 'mal mısın sen kaşın kanıyor' dedin"

"O başka birşey."

Yüzüne bakmasam da gözlerini devirdiğini biliyordum.

"Ya sen mal mısın?" Akın'ın yanına gidip eıimi yüzüne, baş parmağımı kaşına götürdüm "tanrım kaşın çok kötü kanıyor!" Dedim.

Beni o gün orada ölümden kurtardığı için teşekkür gibi birşey ettiğimi düşünüyordum heralde fakat ben kendim bile içten içe ne bok yediğimi anlamıyordum.

"E öldürseydin bir o kaldı zaten öldürseydin"

"Dağılın çocuklar dağılın! Neler oluyor burada?"

Okulun güvenliği gelip o ikisini ayırırken hırlayarak yeniden Berk'in üzerine atılan Akının önüne geçip ellerimi göğsüne yerleştirdim.

"Aptal mısın? Uzaklaşlaştırma mı almak istiyorsun? Geç şuraya" diyip arkaya doğru ittirdim. Bir adım sendeleyip sonra normal hızla arka - arkaya gitmeye başladığında tam rahat nefes alacaktım ki Berk "sen görürsün gününü!" diye bağırdı.

"Hadi göstersene lan" diye bağırıp öne atıldığında kollarımı Akının beline sarıp ondan uzak durmasını sağladım.

Korkuyla Gül'e bakıp "ya git tut şunu birşey yap ne duruyorsun öyle" diye bağırdığımda deminden beri bakıp daldığı Berk'ten gözlerini ayırmış, söylediğimi uygulayarak onun karşısında yerini almıştı.

"Geç demedim mi ben sana?! Hepimizin başını derde sokmadan çıkalım şuradan gel" Kolundan tutup yüzünü diğer koridora dönmesini sağladım ve elimle kolundan ittirerek az önce kavganın yaşandığı koridordan çıktık.

Bir kaç adım ilerledikten sonra "Hey! Banu! Bekle!" diyen ve bize doğru koştura koştura gelen Gülün sesini duyduğumda olduğum yerde bekledim fakat o gerizekalı durmamıştı.

"sen neden geldin Gül derse girsene sana da yok yazılmasın"

"Bu ilk günün son dersi olduğu için hoca çocuklara izin vermiş. yoksa yok yazılırdı ve biliyorsun devamsızlık hakkımız çok az" diye beni bilgilendirdiğinde başımı sallayıp rahatlıkla nefesimi dışarı verdim ve hala ilerlemeye devam eden gerizekalıya yetişmem gerektiğini hatırladım.

"Akın bekler misin?" ona seslendiğimde önce adımları yavaşladı sonra aynı yavaşlıkla bana döndü. patlamış kaşından kan gelmiyor aksine kabuk bağlaması için deminden beri akan katılaşıyordu. Gömleğinin üzerinde silik kan lekeleri az önce kavga ettiğinin kanıtı olarak göze çarparken dik duruşu "hey ben bir süpermodelim" diye bağırıyordu.