Bölüm 11: Doğum Günü

412 24 2
                                    

Şarkı: Adamım (Seni Seviyorum Adamım)

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡

"Demir seni seviyor!"
"Demir beni seviyor"
"Seni seviyor!"
"Beni seviyor!"
"Aaaaaaaaaaa!"
"Aaaaaaaaaaa!"

Irem'le çığlık atarak birbirimize sarıldık. Dün gece olanları anlatmaya başlamıştım ki ben bile daha inanamıyordum olanlara. 'Seni Seviyorum' iki kelimelik kısa bir cümle nasıl böyle bir etki bırakabilirdi ki insanda? Kalp nasıl anında yerinden çıkacak gibi atabilirdi ki? Kimin söylediği de önemli miydi peki hava soğuk olsa bile yanıyormuşsun gibi hissetmek için? O an Demir'in ağzından dökülen o iki kelime başkasının ağzından dökülseydi böyle heyecanlanır mıydım yine? Demir'in gözlerinde bulduğum huzuru başka gözlerde de bulabilir miydim? Bu kalp herkes için böyle atar mıydı? Sanmıyordum. Demir hep özeldi. Hiçbir şey hissetmiyorken bile bunu kabullenmiştim ben...

"Eee! Sen ne dedin? Çıkıyor musunuz?"
"Şey. Ben şey dedim."
"Ne dedin Aslı çocuğa?"
"Git başka birini kandır dedim sonra da yanından geçip gittim. Evi de zor buldum zaten. Kayboluyordum."

İrem kafama bir tane vurdu. Bu hareket 'neden bu kadar gerizekalısın?' Anlamına geliyordu.

"Salak. Yemin ederim mal bu kız."
"Ne ya? Bende seni deyip üstüne mi atlasaydım?"
"Evet!"
"Offf İrem."

İrem'le bir süre bakıştıktan sonra İrem sessizliği bozdu.

"Ben gidiyorum. Beş dakika sonra Demir'lere gel."

Cevap beklemeden kalktı ve çıktı. Ne yapacaktı acaba? Demir'e onu sevdiğimi söyler miydi? Ya onu ben daha kendime söyleyemiyorum İrem ne yapıyorsun sen ya....

Hemen üstümü değiştirip altıma siyah bir tayt, üstüme de uzun kırmızı bir kazak giydim. Saçımı başımı düzelttikten sonra son kez salondaki aynaya baktım ve kapıya yöneldim. Dışardan bir kapı kapanma sesi gelince kaşlarımı çattım. İrem çıkalı 5-6 dakika oldu. Yeni giriyor olamazdı değil mi?

Kapıyı açıp dışarı çıktım. Demir'in evinin kapısını çalmadan önce derin bir nefes aldım. Yapabilirdim. Utanacak bir şey yoktu. O söylemişti öyle değil mi? Kapıyı çalıp beklemeye başladım. Kısa bir süre sonra kapı açıldı ama kapıyı açan Demir değildi. Nedense İrem de değildi. Kapıyı Elif açınca dişlerimi birbirine bastırdım. Ne işi vardı bunun burda şimdi? Ben Elif'le bakışırken Demir salondan geldi. Beni gördüğünde şaşırmıştı. Sinirli gözlerimi Demir'e çevirdiğimde neye sinirlendiğimi çoktan anlamıştı.

"Aslı?"
"Demir. Ne işi var bunun burda?"
"Elif şimdi yeni geldi. Bir şey konuşacakmış."
"Ne konuşacakmış?"
"Bu seni ilgilendirmez cicim."

BO SONO OLGOLONDORMOZ COCOM. Elif'in o cırtlak sesini duyduğumda dişlerimi birbirine daha çok bastırdım ama gözlerimi Demir'in gözlerinden ayrımadım. Demir bana yalan söylemezdi ama Elif'in amacının sadece konuşmak olmadığını biliyordum.

"Öyle mi?"
"Aslı bak-"
"Bu kız burdan hemen gidecek."
"Aslı saçmalama Elif benim çocukluk arkadaşım. Konuşması gereken bir konu varmış ışte."
"Demir. Ben söyleyeceğimi söyledim."
"İnanmiyor musun Aslı?"

Bunu sorarken cevabında korkuyor gibiydi. İnanıyor muydum peki? Demir'e evet ama Elif'e asla.

"İnanmıyorum."
"Pekala. Keyfin bilir."

Kızmış gibi davranmaya çalışıyordu ama kırıldığı her halinden belliydi. Elif'i içeri alıp kapıyı kapattı. YÜZÜME... Birden sinirle kasılırken kapının önünde bir süre durdum. Hareket edebildiğimde hemen eve girdim ve kapıyı çarptım. Deli gibi etrafa saldırmak istiyordum. Kıskançlık mıydı bu? Elif'in gitmesini istemedi... Bu düşünce başıma ağrılar saplarken sinirle etrafıma bakındım. Onu bana tercih etmişti. Sehpanın üstündeki vazoyu alıp yere fırlattım. Sinirlendiğim için hızlı hızlı nefes alıp veriyordum. Birazdan ağlamaya başlayacağıma emindim ama ağlamak istemiyordum. Ama maalesef her şey benim isteğim dışında gerçekleşiyordu. Gözlerim anında dolarken koltuğa oturup yüzümü ellerimin arasına aldım. Ağlamaya başladıktan bir bir süre sonra kapının açıldığını duydum. Ellerimi yüzümden çekmedim ama ağlamamı durdurmaya çalıştım.

BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin