Bölüm 7: Prenssiz Prenses

509 34 4
                                    

Multimedia da Aslı ve Demir var :))
Şarkı: Demir Demirkan - Zaferlerim

Bu arada en uzun bölüm bu oldu sanırım :D sizi bekletmek istemiyorum ama uzun da yazmak istiyorum bu sefer olmuştur İnşallah sjsjsj :D

Öpüldünüz :**

**************************

"Aslı? Aslıı? Sşt noldu? Aslı? "

Kerem'in seslenişleriyle ona döndüm.

"Hı? Ne?"
"Daldın gittin. Çiçeği begenmedin mi? "
"Haa yok ya çok beğendim. En sevdiğim (!) gül zaten. "

Yalandan çarpılmadan çiçeği aldım. Aslında gül sevmezdim. Her zaman her yerde forever PAPATYA... Beğenmiş gibi sesler çıkarıp bir kaç kere kokladıktan
Sonra gülümseyerek yüzüne baktım.

"Teşekkür ederim çiçekler için. İremler beni bekliyor gitmem gerek. "
"Peki. Görüşelim ama mutlaka. "

Gözlerimin içine bakarak bana yaklaşmaya başladı. Ben gözlerindeki ifadede kaybolurken burunlarımız birbirine değdi. Kalbim yerinden çıkacak gibi çarparken omuzlarından onu geri ittirdim. Yaptığımın nedenini sorarcasına bakıyordu.

"Kendine dikkat et ARKADAŞIM. "

Arkadaşım lafını bilerek vurguladım. Fark etmiş olacak ki kaşları çatıldı. O an beni düşüncelere boğan kişinin bizi izlediğini hatırladım. Tekrar kapıya baktığımda İrem'in bir kızla konuştuğunu Demir'in de hareketlendiğini gördüm. Ben Kerem'e iyi günler dileyip kapıya yönelmişken Demir arkasını dönüp yürümeye başladı. Ayaklarım benden izinsiz hızlandı. Koşup kapının oraya gelince İrem dikkatini bana verdi.

"Demir! Nereye?"

Demir arkasını dönüp bir süre yüzüme baktı. Duyguları o kadar çabuk değişiyordu ki sanki gözlerine siyah bir perde çekiyor gibi anında hissizleşiyordu.

"Sanane Aslı? "
"Şey... Ben. Yani.. Aslında şey... "
"Ne atar yapıyorsun kıza ya alt tarafı sordu. Hem cidden nereye gidiyorsun sen ev orda değil ki? Biz eve yalnız nasıl gidelim? "

Ben bir şeyler gevelerken İrem ortaya atladı. Ilk defa çenesi benim işime yaradı çünkü ben devam etsem 'şey' ve 'ben' gibi kelimlelerden başka bir şey söyleyemezdim. Niye böyle sinirliydi? Sinirlenince bile yakışıklı oluyor doğru ama... Bir dakika. Şurada ciddi bir mevzu var Aslı iki dakika yavşamadan dur çocuğa. Demir sinirlenmeye başlıyordu ve bu belli oluyordu.

"Ne alaka İrem? Sizin ayaklarınız ben yokken hareket edemiyor mu? Eve gitmiyorum ama sen doğru eve İrem. Hadi. "

Ben sanki orda yokmuşum gibi yüzüme bakmadan tekrar arkasını döndü ve bir ara sokağa girip gözden kayboldu.

"Yaa bırak şunu gel gidelim biz eve hem bak bug- Aslı o çiçek ne? "

İşte şimdi sıçtın Aslı. Anlat bakalım. İrem her zamanki gibi merakla benden cevap beklerken ben Kerem'le olanları anlatınca
gözlerinde ki heyecanın nasıl söneceğini tahmin edebiliyordum. Yalan söylemek en nefret ettiğim seylerdendi ama İrem'in mutlu olması, üzülmemesi benim icin her seyin başlarında gelirdi.

"Bir hafta sonraki doğum günün kutlu olsuuun! İyiki de doğmuş benim arkadaşım. Ben böyle şaşırtırım sürprizlere hazır ol bebek. Her an karşına her şeyler çıkabilirim. "

Kızın doğum gününü unutmamak için verdiğim büyük çabalar demekki bugün işime yarayacakmış.. İrem'in gözleri parlamaya başlayınca yırttığımı anladım.

BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin