Sabah yine her zamanki gibi annemin gençlik şarkılarıyla uyandım. Babam anneme radyoyu kısmasını söylerken annem bana uyanmam için aşağıdan sesleniyordu. Gözlerim yarı açık yarı kapalı bir şekilde odamdan çıkıp tuvalete gittim. Kapıyı açamayınca anneme niye tuvaletin kapısını kilitliyorsunuz diye bağıracakken kapı kilidi açıldı. Sahi benim birde abim vardı.
"Geç bakalım tombik" dedi çıkıp aşağı inerken. Abimle iletişimimiz buydu. Bana ya dana ya tombik derdi. Haklıydı da küçüklüğümden beri fazla kilolarımla uğraşan bir kızdım. Yeterince kilo versem de bi abimin bana karşı tavrı bir de benim aynanın karşısına geçince hissettiklerim bir türlü değişmedi. Aaa! Bu arada ben size kendimi tanıtmayı unuttum değil mi?
Adım Aslı Savaş. Keremsiz bir Aslı. Her neyse yüzümü yikayinca geldim kendime. Heyecanım da geri geldi tabii. Bugün kazandığım üniversite için İzmir'e gidecektim. Yalnız hayatım bugün sonunda baslayacaktı Koşarak aşağı kahvaltı etmeye indim babam çoktan yemeye başlamış, abim eline telefonu almıştı. Annem de çayları koyarken teknolojinin insanlar arasındaki iletişimi bozduğunu söyleyip duruyordu. Klasik sabahlarımız işte.
"Herkese günaydın" dedim neşeli bir sesle yerime oturup hemen tıkınmaya başladım. Benim için yapması en mantıklı iki şeyden biri uyumak diğeri ise yemek yemekti. Her zamanki sabah muhabbetimizi edip eksik bir şey kaldı mı diye odamı kontrol etmeye giderken abim ve babam eşyalarımı aşağı indiriyorlardı. Buralarda, bu odada, bu sokakta her yerde çok anım vardı. Ama yeni bir başlangıç yapmalıydım. Hem belki yıllardır aradığım "KEREM'İMİ" de orada bulurum. Ben Aslıysam bir Kerem'im olmalıydı. Tam odamda bunları düşünürken dışardan annemin sesi yükseldi."Aslıı! Nerde kaldın kız otobüs kaçacak hadi." Hemen sırt çantamı alıp aşağı indim kapının önünde evime son bir kez bakıp arabaya bindim. Her şey çok güzel olacak. İnşallah. Böyle dualar ede ede otogara geldik. Tam zamanında yetişmiştik. Babam bavullarımı yerleştirmeye götürürken annem ve abimle vedalaştım. Annem ağlamaya başlayınca biran önce binip gitmek istedim çünkü ben anlamak istemiyordum. Annemi abim ve babama emanet ederek otobüse bindim. Camdan baktığımda abim bir şeyler söylüyordu. Agzını zar zor okudum.
"Kendine iyi bak tombik" demişti. Zaten başka bir şey beklemiyordum. Onları çok özleyeceğimi biliyorum ama yeni bir hayata merhaba deme fikri hiçte kötü bir fikir değil. Izmir'e geldiğimde geçen yıllarda aramızdan ayrılmış olan teyzemin boş kalan evine doğru ilerlemeye başladım. Uzun zamandır gitmediğim için kaybolmaktan korkmuyor değildim. Biraz uzun da sürse sonunda bulup eve yerleşmiştim. Tam rahat rahat biraz dinleneyim deyip koltuğa uzanmışken yerde kolum kadar bir fare görmemle kendime geldim. Koltuğun üstüne çıkıp ne yapacağımı düşünürken galiba yeni komşularımla tanışma vaktimin geldiğini anladım. Hemen koltuktan cığlıklarla fırlayıp karşı komşunun kapısını hızla çalmaya başladım. Kapı açıld... O neydi öyle. Kapıyı benim yaşlarımda, yakışıklı, kaslı ve üst kısmı çıplak bir çocuk açmıştı. Saçı başı dağınıktı galiba uyandırmıştım.
"Kimsin sen? Napiyorsun? Kapıyı kırmaya mı çalışıyorsun?? "
Sinirli olmasından biraz korksamda içerdeki fareden daha çok korktuğum için konuya girdim."Şeyy... Ben yeni taşındım da. Karşı dairede oturuyorum. Tam böyle eve girip oturmuştum... "
konuşurken kısa kes der gibi bir bakış atınca toparladım."Evimde kocaman bir fare var ve ben çok korkuyorum acaba bana yardım edebilir misiniz? "Bir iki dakika bakıştıktan sonra eliyle dur işareti yapıp içeri girdi. Üstüne bir şey giyip yanıma geldi bizim dairenin kapısına gelince elini bana uzattı. Anlamayan boş gozlerle baktığımı görünce "Anahtar? "dedi.
Ben ise anahtarın icadindan habersiz bir şekilde "Anahtar?!? "diye tekrarladım. Sonra aklım başıma geldi. Kapı kapanmıştı ve ben o korkuyla anahtarı içeride unutmuştum.
Bana daha da sinirli ve uykulu gözlerle bakarken"Gidip çilingir çağırayım" dedi. Tam evine girerken hemen atıldım.
"Çok özür dilerim gerçekten, çok zahmet verdim size. Adınızı öğrenebilir miyim acaba? "diye aniden adını soruverdim. Belki de Kerem'imi bulmaya çok yakındım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ
Ficção AdolescenteBir varmış bir yokmuş Bir zamanlar hayatı boyunca hayallerinde kaybolmuş bir gün gerçekleşmesi için dua ederek yaşayan bir kız varmış. O kız benim. Bu da benim masalım...