Şarkı: Billur Güventürk Sen
İyi okumalar ♡
******************************İrem Kaya
2 gün sonra...Hastahane kokusunu kendimi bildim bileli sevmemişimdir. O kokunun arasında sevdiğim birinin hayata tutunması için sadece dua edebilecek olmaktan hep nefret etmişimdir.
İçeride yatan Aslı için doktorun söylediklerini hazmetmeye çalışıyorduk. Ameliyatı atlattığı ama bir işe yaramadığı ile ilgili söylediklerini. Daha önce çoğu kez Demir'in omzunda ağlamışlığım vardır. Beni teselli ettiği, susturup güldürdüğü zamanları hiç unutmadım. Ama bu ilkti. Benim değilde onun benim omzumda ağladığı ilk gündü bugün. Ve ben onun bana yaptığı gibi teselli edemiyordum onu. Tek yapabildiğim şey susmaktı.
Şimdi ne olacaktı? Öldüğünde nasıl dayanacaktım yokluğuna... Ya annesi babası. Onlar bir evlat acısını daha kaldırabilecekler miydi? Peki Demir?..
Demir Bulut
Uyurken bile nefesini kontrol edip sımsıkı sarıldığım birini o soğuk toprağın altına nasıl yatırabilirdim ki? Hem o karanlıktan korkardı... Toprağını sarsam her gece hisseder miydi? Ölümü engelleyemezdim biliyorum. Ama şu adi hayatı onun için bir masala dönüştürmem gerektiğini biliyordum. Ne olursa olsun başaracağımı da...
"Demir. Aslı uyanıyor."
İrem'in omzundan hızla başımı kaldırıp Aslı'nın yattığı odanın camına koştum. Güzel gözlerini aralamış kendine gelmeye çalışıyordu. Hemşireler etrafında dönüp duruyordu. Kafasını cama doğru çevirince sırayla dizilmiş bizi gördü. Ben, annesi, babası, İrem, Buse, Arda, Kerem, Zeynep ve Ali hepimiz burada onu bekliyorduk. Yüzünde hafif bir gülümseme oluşunca derin bir nefes aldım. Onun o gülüşünde kendimi buluyordum ben. O gidince ben de benden gidecektim. Kimsenin haberi yoktu...
Aslı Savaş
2 hafta sonra...
Aynanın karşısında gözlerim kapalı bir şekilde bekliyordum. Bugün benim düğün günümdü. Edirne'de evimdeydim. Küçüklüğümün geçtiği odamdaydım. Dün akşamki kına gecemde benim ve annemle beraber ağlayan İrem'le beraber gözlerim kapalı bir şekilde bekliyorduk. Gerçi sen neden ağlıyorsun mal beni siz alıyorsunuz erkek tarafı sayılırsın sen dediğimde kalkıp oynamaya başlamıştı ama konumuz bu değil. Beni hatta her şeyi onlar hazırlamıştı. Kendim bile bana sürpriz olacaktım. Heyecandan kalbim yerinden çıkacak gibiydi ama hala bekliyorduk.
"İrem'ciğim biz neyi bekliyoruz?"
"Buse'nin gelmesini Aslı'cığım."
"Peki Buse neden gitti? Nereye gitti? Ne zaman gelecek?"
"Sen böyle çok konuşmayı nereden öğrendin? İki dakika susta bekle Aslı. Çenen düştü iyice ha."
Kapının açıldığını duyduğumda hareketlendim ama sonra gözlerimin kapalı olduğu aklıma geldi ve bir sakarlığı önlemek adına olduğum yerde beklemeye karar verdim. Buse'nin sesini duyduktan sonra elime bir şey tutuşturuldu. Gelin çiçeği olduğunu anladığımda gülümsedim.
"Eveeet. Hazır mısınız gelin hanım? Açıyorum gözlerinizi."
"Ay bilemedim şimdi. Açmasak mı?"
"Bir saattir başımın etini yiyordun hadi hadi diye ne oldu şimdi? Heyecanlandın dimi mal. Yok öyle ya ma açıyorum. Açıyorum. Açıyorum. Aaaçç..."
"Ya İrem Var mısın? Yok musun? da mı hissettin kendini. Dışarıdan duyanlar yanlış anlayacaklar. Aç artık."
"Tamam be tamam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ
Teen FictionBir varmış bir yokmuş Bir zamanlar hayatı boyunca hayallerinde kaybolmuş bir gün gerçekleşmesi için dua ederek yaşayan bir kız varmış. O kız benim. Bu da benim masalım...