- Mavi gomlegim nerde benim !?- Dolaptaa...
- Dolapta nerde Masal !?
Kapıdan basımı uzatıp şöyle bi baktım. Dün gece hiç konusmamasindan anlamaliydim, biraz,hatta fazlasıyla gergindi. Evet,çok sasirdigim bi durum değildi. Beraberlikten ya da yenilgiden sonraki gün hep böyle oluyoduk. O yüzden,şimdi olabildiğince alttan alıp sakin karsiliycam.
- Araya karışmıştır, dur ben yardımcı oluyum...diyip gayet sevecen bi şekilde gülümseyerek dolapta inceleme baslattim... Al canım,burda.
Bi hısım aldı elimden gömleği.
- Lanet mahluk.Benle derdi neyse,aradigimda bulamıyorum.
- Salak işte.
Tamam kabul,biraz çocukça olmuştu. Oldu olucak 'ben şimdi yirtarim onu,görür gününü'deseydim.Ama Kuzey böyle sinirliyken ona böyle ayak uydurmak lazım. Neyse.
Daha fazla bisey demeden giyinip aşağı indi.Kahretsin.Maç kazandigindaki Kuzey'i ne kadar seviyosam, yenildigindeki Kuzey'i bi o kadar urkutucu buluyodum. Heleki bi gün Gs'ye yenildikten sonra evdeki sarı ve kırmızı her kıyafeti yirtinca, tüm maç günlerinde hatim indirmeye başlamıştım. Olan bana oluyodu canım.
Kahvaltı bile yapmadan bi çırpıda çekip giden Kuzey'in arkasından bakakalmistim. Çok takilicak değildim, sonuçta yabancısı olduğum bi durum değildi. Tecrubelerime dayanarak yarına kadar bu haline sabredicegimizi biliyorum.
Kendi kendime yaptığım kahvaltıyı da çok surdurmeyip ortalığı toplamaya başladım. Ufak günlük birkaç işten sonra bugün sıkıcı bigun olucagini dusunmeye başladım. Hava kapalıydı ve Kuzey sabah sabah tüm enerjimi emmişti.Tv'nin karşısına geçince aklıma sinema geldi. Fena halde sinemaya gitmek istiyodum.
Akşama Kuzey'i ikna edemiycegimi bildiğim için o şıkkı eledim. Aklıma Yağmur gelince ;dün akşam asiya gideceklerinden bahsetmişti.Ee ? Yeşim de zaten evde yok.Kaldım yine böyle.
***
Saat 5 gibi yemekleri kontrol ederken Kuzey aradı. Bugün nöbeti varmış. Aslında gece evde olmaması canımı sıkıyodu ama iş işte.
Yemeği tek basıma yiycegim için rahat rahat takılmaya başladım. Ağzına kadar doldurduğum meyve suyuyla beraber en sevdiğim koseye, salondaki camın önünde duran tekli koltuklardan birine oturdum.Hazır Aras uyurken,kalın kitabımın arasındaki ayracı elime alıp derin bi nefes aldım.
Yarım saat kadar sonra Aras'ın uyanmasiyla mutfağa geçtim. Öğle yemeğinin ustune acıkmış olma ihtimali yüksek olduğundan hemen çorbanın altını yaktım. Bu sırada canımın kaynadığı bal kupumu aapur supur öpmeye başladım. Sonra farkettim ki,meğer Kuzey'den bana sıra gelmiyomus,Oğlumu ozlemisim.
***
-Aa,bak bak Aras,ne geliyooo.Ooo kaşık geldi geldiii...
Bebekken yemek yememek için diretmedigime emindim.Zaten ne olduysa yeni nesilde oldu. Sen bebeksin, acikiyosun,ve sana ne verilirse yemen lazım. Böyle inat ettikçe bazen 'canım sen hayırdır'diye atarlanasim geliyodu Aras'a.
Zorlu bi yemek saatinden sonra ben de biseyler yedim. TV'de kafama gore biseyler olmadığını farkedince laptopu elime aldim.Vazgecilmezim olan GTA'yi açtım. Baya bi adam dograyip para caldim. Çatışmalarda sürekli ölünce 'geberin pislikler'gibi saçma biseyler mirildanip kapağı indirdim.
Saat 11'e gelirken Aras'ı yatırıp, yapıcak biseyim olmadığı için ben de yattim. Her zamanki gibi yatana kadar Kuzey'le mesajlastik. En son gözlerim giderken 'iyi geceler'dedim...Gozumu büyük bi gurultuye aralarken irkildim. Aşağıdan geldiğini tahmin ettiğim ses yüzünden bi sure nefesini düzene sokmaya çalıştım. Önce,Kuzey'in yanında olmadığını hatırlayıp aşağı inmemeyi düşündüm.Sonra merakıma yenik düşüp yavaşça kalktim.Aras'ın kapısını açıp kontrol ettim,uyuyodu.Sasirmamistim,neyse ki uykusu ağırdı. Yavaş adımlarla aşağı inmeden önce merdivenlerin başındaki ağır vazoyu aldım elime.
Titrek adimlarimi normale çevirmek adına birkaç nefes alıp kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Dualar eşliğinde salon kapısından içeriyi görünce bi an hareketsiz kaldım.
Salonun büyük camları yerle birdi.Enkazı incelerken bi kâğıt oluştu gözüme. Salonun ışığına karşı karanlık bahçeye bakıp temkinli bu şekilde ilerledim. Kâğıt taşa sarılmıştı. Bi kez daha çam parçalarına baktım. Yani birisi gelmemiş miydi ? Bu seçeneğe ihtimal verip biraz da olsa cesaretle bahçeye baktım. Sokak lambalarının hafif aydınlattığı yol boyunca hiç bi gölge gorunmuyodu. Sokağın bu kadar ıssız oluşuna da soylendim buarada.
Kapıdan uzaklaşıp kağıdı açtım. Yazıyı okurken algılamak adına her detayına bakiyodum. Ama kocaman olmuş gozlerimle okuduğum şeyi doğru anlamistim :"BENİ UNUTTUNUZ MU ??"
...(Yagmur'dan)
-Daha bu bisey degiil,siz daha gol kralını tanimadiniz oluum.
Gına gelmişti. Kuzey'ler kalkali yarım saat kadar olmuşken, biz hala aynı gol sahnesini izliyoduk. Ve tabi aynı cümlelerle !
-Poyraz tamam artık. Unutuyosun galiba,maç berabere.
- Olsun,bu baslangic için bizim onlara ikramimiz. Asıl maç bundan sonraki. dedi kasila kasila.
Bilmem kaçıncı kez nefesimi seslice dışarı verdim.
- Tamam o zaman,bundan sonraki maçı alınca ovunursun.
Kafasını sonunda bana çevirdi, çatılmış kaslariyla.
- Yağmur sen kimin tarafindasin Allasen ?
- Kardeslikten yanayım ben.
- Ya hadi ordan,hey Allah'ım ya.Kardeslikmis. Sarı-kanaryanin olduğu yerde kardeşlik ne arar ?
Maç sonralarında bu kadar cosmasina hiç anlam veremiycektim. Kendini kaybediyo resmen.
- Niye öyle diyosun, Kuzey kardeşin değil mi ?
- O,onu karıştırma şimdi, o ayrı. Hem Kuzey sarı-kanaryaLI.dedi -lı'nın ustune bastırarak.
- Tamam neyse ne,ben yatiyorum.
Kafasını tekrar ekrana çevirip aynı gol sahnesini,aynı coşkuyla izlemeye devam edince kafamı iki yana sallayıp merdivenlere yoneldim.
***
Gece birkaç kez Yiğit'in aglamasına uyanmistim.
Sabah uyandigimda neyseki yanımda Poyraz'ı görmemiştim. Yoksa dün o uyuudktan sonra aklıma gelen tüm lafları siraliycaktim.
Yanımda yok muydu ? Nerde yine bu adam ? Binbir zorlukla yataktan kalkıp elimi yüzümü yikadim. Aşağı inip tam biseyler tikinicakken canım oglumun uyanmış olucagini dusundum.
Yukarı çıkıp sessizce kapısını açtım. Besiğe yaklaşınca pikesinin arasında göremedim. Ahh Poyraz, Oğlumu da kaçırmış sabah sabah.
Ama ayakkabıları burdaydi. Bi anlık tereddütle kaslarimi catmis dışarı cikicakken kapının arkasındaki kağıdı gormemle olduğum yerde çakılı kalmistim. Elimdeki ayakkabı yere dustu. Beni dehşete dusuren kâğıtta yazanlarsa koca harflerle bi kez daha kafamda zonkluyodu :"BENİ UNUTTUNUZ MU ??"...SONN...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL...
Teen FictionHayatta her zaman birilerinin kararı, başka birinin hayatını etkiler. Peki doğru insan olmak için verdiğin bir karar,bir başkasına zarar verirse...Üstelik o kişi bir mafya... Şimdi,o adam bir bedel isteğiyle yanıp tutuşur... peki BİR BEDEL KAÇ ÖMRE...