Çok beklettim biliyorum. Çoğunuz bırakmıştır hikâyeyi. Ama okul açıldıktan sonra zaman bulmam hiç mümkün olmadı. Kimseye kizicak ya da zorla okutucak değilim. Eğer bekleyen okuyucular varsa,buyrunuz efendim bana göre yine uzun bi bölüm... Begenmeniz dileğiyle...
Bölüm şarkısı - m.ceceli/ hüsran
~~~
Odadaki sessizlik etkisini surdururken hepimiz gergindik. Poyraz'ın telefon konuşmasından sonra hicbisey konusulmamisti. Poyraz,kanepede başı dizlerine dayadığı ellerinin arasında, oturuyodu. Kuzey arasira ellerini sakallarina surup sinirle salonda bi ileri bi geri giderken,Yağmur başından beri sehpanın üstündeki telefon ve notlarda gözlerini gezdirip ellerini ovusturuyodu. Ben...bense kollarımı gogsumde birleştirmiş, bakışlarımı bi yere sabitlemiş bi şekilde dudagimi kemiriyodum.İşte son yarım saattir böyle dağınıktık.
Ben bu sessizliğin uzayıp gitmesinden huzursuz olmaya başlamıştım. Poyraz telefonda konuşurken gerilmisti,Kuzey ve o içlerinde ofkeleriyle mücadele ediyodu. Yağmur'un yüzünden hala şaşkınlık okunurken,ben korkuyodum. Aklimdaki dusuncelerden bile kacicak yer ararken, konuşursam duyucagim şeylerden korkuyodum.
Yağmur kalkıp yukarı çıktı. Ben de Yiğit'in sesini duyar gibi olmuştum, ama kulağında hala Poyraz'ın söyledikleri yankilandigi için pek algilayamadim. Ofkeleri tedirginliklerini tamamen bastiramiyodu. Soğukkanlı olmalarına alismistik tabii,ama bunun da bi sınırı vardı elbet.
Yağmur yeniden gelip yerine oturdu. O da sıkılmış gorunuyodu. Ağzını açıp bi şey demeden geri kapattı.Herkesi incelemeyi kesip önüme döndüm.
Kuzey'in telefonla konuştuğunu anca farketmistim.Yağmur ve ben ona bakarken,Poyraz bi kez baktıktan sonra tekrar indirdi kafasını.
- Şebnem, bi kere soyliycem, soru sorma. Bana bikac gün zorunlu izin yaz.
-...
- Şebnem !sesi bagirmamasina rağmen sert çıkmıştı.Anlamadin galiba. Zaruri dedim.Bikac gün gelmiycem.
Karşı taraftan söylenenlere Kuzey gözlerini kapatıp dudağını isladi. Sinirin son demlerine yaklaştığı besbelliydi.
- Aa basliycam bashekimine de hastanene de,yönlendirme. Baslarim hastanelerine,bi kişi bile arayıp tek kelime ederse benim yerime bi istifa yaz imzala. Sana kizarlarsa da bu dediklerimi aynen ilet !
Cevap beklemeden telefonu kapatıp kanepeye fırlattı. Elleriyle önce yüzünü sivazladi, sonra hırsla saçlarını karıştırdı. Zamanlar artan öfkesi onu olmadigi birine ceviriyodu. Hiç böyle ters çıktığını görmemiştim.
- Yine ne istiyolar ?
Ağlamaklı sesiyle eziyeti bitirdi Yağmur. Cevap alamayınca kafasını yerden kaldırıp dolu gözlerine tezat düşecek şekilde hırsla konuştu.
- Niye rahat birakmiyolar bizi ? Niye sürekli huzurumuzu kaciriyolar ? Niye- niye onca sene sonra tekrar oyunlar ? Neyin bedeli bu bu kadar,ne zaman biticek ?...yutkunup yüzünü sildi.Yeni bisey farketmiş gibi kaslarını serbest bıraktı ve ayağa kalktı. Ne bu ya !? Naptiniz siz bu adama ? Bizim bildiğimizden fazlası mı ? He Poyraz ? Bi insan bu kadar öfkeyi, kini besleyemez.Ne yaptınız !!? Pesimizi biraktirmayacak ne yaptınız ? Sonlara doğru sesi azalmıştı, sakinleşti yeniden. Böyle mi yasiycaz,bi omur ? Hıhh,ölelim o zaman !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL...
Roman pour AdolescentsHayatta her zaman birilerinin kararı, başka birinin hayatını etkiler. Peki doğru insan olmak için verdiğin bir karar,bir başkasına zarar verirse...Üstelik o kişi bir mafya... Şimdi,o adam bir bedel isteğiyle yanıp tutuşur... peki BİR BEDEL KAÇ ÖMRE...