(Yağmur'dan)
İşte 3 haftadır korktuğunu gün gelmişti... Çarşamba.. Maç günü.. Kupa haftası.. Ve işin en çetrefilli yanı, maçın FB - Bjk maçı olması. Hayır başka takım bulamadiniz mi da bu ikisi !? Her zamanki gibi,maç birlikte izlenecek. Bu kez bizde topaniyoruz. Çıkabilecek kavga kıyametin yanısıra, gecenin sonunda evin alicagi hali de merak ediyorum.
Son tabağı da makinaya koyup salona geçtim. Belimi doğrultup kanepeye kendimi bıraktım. Poyraz Yiğit'le oynuyodu.
- Ne kadar var maça ?
- Bi saat falan kaldı.
Boynumu geriye atıp gozumu kapattim. Sonra geri dogrulup az önce dikkatimi çeken şeye baktım.
- Poyraz napiyosun ?
Gözlerini boş bi şekilde bana çevirdi.
-Yiğit'i gidikliyorum.
- Ondan bahsetmiyorum.Pişik olucak çocuk, atkiyi o kadar sarman şart mıydı ?
Eliyle atkiyi düzeltip sırtını diklestirdi.
- Bisey olmaz,bisey olmaz.Maç ruhuna girsin oğlum biraz.
'Ya sabır'diye mirildanip Yiğit'i aldım. Yukarı çıkınca odanın kapısını kapatır kapatmaz konuşmaya başladım.
- Ya su maç tutkusuna bak ! Allah Allah ! Beşiktaş olmasaydı napicaktik acaba ? Neye bu kadar baglanicakti ? Bigun...
Kendi kendime sacmalamami Yiğit Kaan'ın kikirdamasi böldü. Bebeğim bile guluyodu benim bu halime.
- Ah oğlum,bu babayla delir miyim mi ben ? He paşam ?
Oglumla babasını çekiştirmeye baslamistik.Daha doğrusu ben cekistiriyodum, o ise guluyodu.Herşeye gulse zaten.
Bu manzarayla iç çektim.
- Siz olmasaydiniz ben nasıl yasardım acaba ?
Böyle böyle bi 15 dakikada Yiğit'in altını değiştirip aşağı inmistim. Biz aşağı indigimizde Masal'lar kapıdan giriyodu. Ayaküstü hosbesten sonra salona geçtik. Masal'ın kucağında uyuyan Aras'ı gorunce bi an içim sizladi.
- Kız bu çocuğun hali ne ?
Masal Aras'a baktıktan sonra gözlerini devirip Kuzey'i gösterdi.
- Duruyo mu ? Evden çıkarken uyuyodu, uyandırdı. Neymiş,baba-ogul maç keyfi yapicaklarmis.
10 dakika sonra Aras'ı yukarı yatirdik, Yigit'i de aşağıdaki pusetine. Mutfaktan çayları getirirken maç basliyodu.
- Kuzey bak şimdiden söylüyorum. Yukarıda Aras uyuyo,öyle bağıra çağıra tezahürat yapmak yok. dedi uyarı dolu cümlesini büyüttüğü gözleriyle tamamlayan Masal.
Kuzey 'tamam'der gibi başını sallayıp çayına uzandı. Masal'in uyarısı benim de aklıma bisey getirmişti.
- Poyraz sen de sakın ağzından kufur kacirmiyosun bak. dedim sakin sesimle. Poyraz da onaylarcasina biseyler mirildandiktan sonra,hakemin düdüğüyle TV'ye odaklandilar.
***
İlk dakikalar gayet sakin geçmişti. Kuzey ve Poyraz uyarılara uyup, sessizce tezahürat yapiyodu.
Elimdeki çay elimi yakmaya başlayınca,gözlerimi daldigim yerden çekip yüzümü eksittim. Bardağı sehpaya koyarken Yiğit'in gözlerinin gittiğini gordum. Onu alıp merdivene yoneldim. Tabi maçın önünden geçmemeye özen göstererek. Yani, madem onlar sakin biçimde izliyolardi, biz de puruz cikarmazdik tabi.
Kapıyı usulca kapatmadan önce son bi baktım içeriye. İkisi de yatağın ortasında, kenarlardan yastık destekli olarak yayılmış uyuyolardi. Merdivenlerden yavaşça inip salona geçtim.
Ve ilk gerilim; FB faul yapmış,BJK penaltı kullaniyodu. Kuzey bi yandan hakemin kararına itiraz ederken,Poyraz deli gibi tezahürat yapiyodu.
- Abi pozisyon netti,ne faulu yaa ?
Suratını buruşturup koluyla TV'yi gösteren Kuzey'e baktım. Poyraz da kanepenin ucuna kadar gelip,elindeki atkiyi gerdirip havaya kaldırırken Kuzey'e cevap verdi :
-Şş sessiz ol,eliyle 'sus'isareti yapmıştı, tabi hepsi artisliktendi,bak gole bak,bak.Gözün gol gorsun.
15 dakikalik gerginliğin ardından golsüz devam ediyodu maç.BJK penaltıyı kaçırırken FB'den de hareketlenme yoktu.
***
İçerdeki seslerin yükselmesiyle uyarı dolu bi şekilde,mutfaktan salona geçtik. Uyarıların çoğu Kuzey'eydi,FB 1-0 öne geçmişti. İlk yarı böyle biterken biz de rahat bi nefes aldık.
-Ya bro bırak bunları, hakem tarafimizi tutuyo olsaydı o penaltıyı almamış olurdunuz.
-Hadi ordan lan,ağzına.. ettiniz hakemin.
- Aa,bak,öhöm öhöm, kardeşim. Hiç yakisiyo mu ? Yenge,Baldız, bacım. Uyarı istiyoruz.
Kuzey'in sahte kızgın sesi ve söyledikleriyle biraz havaya girmiştim, çok az ama.
- Poyraz,yakışıksız sözden dolayı benden sarı kart gordun, ona göre.
Poyraz elini rastgele sallayıp kafasını başka tarafa çevirirken basbaya ofkelenmisti. Göz devirip ben de kafamı çevirdim.
***
Kollarım bağlı somurtarak otururken, Poyraz'ın kafamı tuttuğu gibi iki yanagimi öpmesiyle kendime geldim. Ekrana bakınca sevinçten kuduran adamlar topluluğuyla karşılaştım. Agzim açık, kaslarim çatık Poyraz'ın tuhaf sevinç hareketlerine bakarken ne ara gol olduğunu dusundum. Herneyse,Poyraz'ın keyfine diyecek yoktu. Bu da benim için yeterliydi.
Maçın sonucu 1-1 bitince,11'de bitmesi gereken sohbet geceyi geçince bitmişti. Neyse ki berabereydi.Bi takımın kazandığını dusunemiyorum bile.Gerçi bu skor da yine Masal ve beni zarara uğratmıştı. Berabere demek,başka bi maç daha demek.Bi daha ki maç gününü de sağlam bibsekilde atlatiriz umarım.Hadi hayırlısı... SONN...
Bu bölüm çok içine sinmedi, ama arasira oluyo böyle :) Buarada maç ve futbolla ilgili bilgilerim sınırlı ve de hiç bi takıma kastim yok,eşit götürmeye çalışıyorum (bi gs'li olarak :D ) Bi dahaki bölümü daha güzel yapmaya calisicam...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL...
Teen FictionHayatta her zaman birilerinin kararı, başka birinin hayatını etkiler. Peki doğru insan olmak için verdiğin bir karar,bir başkasına zarar verirse...Üstelik o kişi bir mafya... Şimdi,o adam bir bedel isteğiyle yanıp tutuşur... peki BİR BEDEL KAÇ ÖMRE...