BEDEL...

4.bölüm - şarkı sov

Aras Çınar'ı yerine yatırıp sessizce odadan ciktigimda saat gece yarısına geliyodu. Az önce gelmistik eve. Ben de odaya geçip ustumu degistirdim. Su içmek için mutfağa indim,geri dönerken salona bi göz attım. Ben merdivenleri çıkarken Kuzey'in de TV yı kapatıp peşinden geldiğini farkettim. Hiç istifimi bozmadan yürümeye devam ettim. Sonuçta ona hala kizgindim. Evet,yemekte çok boş bi tartışma dönüp durmuştu. Ve ben de kizmistim. Tamam şimdi çok da kızgın sayilmam ama biraz trip atmanın kimseye zararı dokunmazdi dimi ? Ergen miyim ne ? :D Bunları kendi icimde konuşurken yatağa kivrilmistim zaten. Gözlerim kapalıydı ama Kuzey'in t-shirtini çıkardığını anlayabiliyodum.Üstünü giyip yattığından sarılmıştı. Sirtim dönüktü ona tabiki,bu tribün 1.kuralıdır. Kafasını omzuma gömdüğü şuan muhtemelen gözleri kapalıdır. Trip attığını anlaması icin biraz uzaklaşır gibi yaptım.
-Sen hala kızgın mısın bana ? dedi kısık bi sesle. Çok şükür jeton dusebilmisti beyimize. Ve,ses yok. İşte böyle,devam.
-Aşkım maç konusunda biraz asabi olabiliyorum,biliyosun.
-Biraz mı ? dedim imali ve igenleyici bi ses tonuyla.
-Tamam baya asabi oluyorum,kabul. Ama üstüme geldiniz.
-Bu bahane değil maalesef. Ya resmen bağırdın cagirdin. Beni orda ne hale getirdin haberin var mi ? oo baya patlamistim.
-Bitanem ozur dilerim. Hiç bi zaman o şekilde davranmak istemiyorum biliyosun. Ama sen de bu öküzü böyle kabullendin, böyle'evet'dedin nikah masasında. Napiyim,okuzlugun tedavisi yok,tekrar ozur dilerim. Valla bak.../şuan çizmeli kedi gibi baktigina eminim,neyse ki bakmiyorum yüzüne. Yoksa sapsup opmustum.Ortada ne sinir kalmıştı,ne trip/...Hadi don de bi sariliyim cadima. Yoksa yarın bi gün bu öküzü elinden alıp çifte sürerler bak :D
Of ama sen de bi trip attirmiyosun ki be adam.Nasi da konusuyo,ağzı çok iyi laf yapiyo,pis cenebaz.ayrıca bu kadar çok ozur dilenir mi !?
-Ama bak bu okuzlukler devam ederse olmaz böyle.
-Sen merak etme cadim, egiticem ben o öküz yanını.
-Hiç sanmıyorum. Bence ben isimi sağlama aliyim.
-Hımm,nasi olucakmis o ?
-Hımm şöyle. Acaba diyorum mesela bu gece,şu bizim oturma odasındaki kanepenin rahatlığını bi test etsen :DHadee,çok mu kotuyum ne ? :D
-UUU. Böyle biseyi beklemiyodum aslında.../bunu nerdeyse fisildamisti,duymami istemiyomus gibi bi havayla.numaraci pislik,gorursun sen acimiycam./Şimdi şöyle,ee,o oturma odasındaki koltuklar çok çok rahat,ama ben şimdi orda yatmiyim. Evet yatmiyim, neden? Hemen acikliyim. Yatmiyim çünkü.../heeh düşün düşün,ne uydurcan çok merak ediyorum.kısa sure odada göz gezdirip devam etti/...çünkü eskir,evet eskir. Yazık günah eskimesin kanepeler. Şimdi ben orda yatarsam nolur,eskir. Eskirse nolur? Misafirlere ayıp olur. Eve gelen bi misafiri eski koltukta yatirirsak ayıp olur canım benim.
Yuhh bu kadarını beklemiyodum.Cok mu zekisin sen,benim yakışıklı ama sapsik kocam.Birkaç saniye anlamlı anlamı baktıktan sonra yanimdaki yastığı ona attım. Yatağa da iyice yayilip uyuma pozisyonuna geçtim. Aslında böyle de hiç fena uyunmaz hee :D Benden ses çıkmayınca yastığa sarıldı. Yani göz ucuyla bu kadarını gorebiliyodum.
-Hee,öyle diyosun.Tamam.Şey...gidiyim ben o zaman orda yatiyim.Azcik belim tutulur ama neyse. Boynum da ağrır baya ama neyse napalim. Baya cok kötü olurum sabah,böyle hiç bi yerim tutmaz,acı çekerim ama işte,neyse.../sonunda bi de uzunca iç çekmişti.oyy kiyamam sebeem ya...oppss noluyoruz, yok öyle yağma.
-Yok canım, çok rahatti ya bizim kanepeler,bisey olmaz işte./yess zafer benimdi/
-Hee,he tamam o zaman. Ben gidiyim. Gidiyim rahat kanepede tutuliyim biraz./aa benim prensim biraz çabuk mu pes etmişti,bana mi öyle geliyodu !? Tabiki hayır. Ben böyle düşünürken:
-Bu sabaah yerini kimler almış diye düşündüm kalktigimda.../hemen kafamı kaldırıp baktım. Yastığı gitar niyetine tutuyodu. Hii kurnaz sapsigim,bilerek bu şarkı, sabah mabah...Bakatigimi görünce gulumseyip şarkıya devam etti. Yavaş yavaş havaya giriyodu. Bi sure ifademi koruma calissam da sonunda ben de gulumsemistim.Yastığa kafamı atıp gulen bi ifadeyle onu izliyodum.Kahretsin,beni yenmenin yolunu çok iyi biliyodu kocam.Şarkıyı bitirince selam verip,ufak çaplı bi şov yaptı.Ben de alkislamistim. Yine yastığa sarılıp, kafasını büküp bana acaip masum bi şekilde bakiyodu. Aile babası,koca adam olmuş,ameliyatlarda hayat kurtarıp konferanslarda iş adamı rolü olan bu cerrahi şuan benim gözümden gorseler...kim inanır ki aynı kişi olduğuna :D Yumusadigimi biliyodu  ama sanırım bi işaret bekliyodu. Hafifçe gulumseyip,tamam baya siritip ortuyu kaldırdım.O da zor tuttuğu belli olan gulumsemesini hemen yüzüne yerleştirip yanıma kivrildi. Ah koca bebek.Evet tam bi koca bebekti.Az önce ufacık bi şeyden dolayı kendini affettirmek için neler yapmıştı. Yarına yumusiycami,çok da büyük bi sorun olmadığını bile bile yine işi tatliliga vurup kendini affettirmisti. Sadece dil dokmuyodu işte,farklı taktikleri vardı böyle. Kendini affettirmeyi çok iyi biliyodu, cok iyi. Evet,bebegimin babası resmen çocuktu. Bunu yeni ogrenmiyodum,bi kez daha farketmistim. Çok isim vardı bu SARI, aşırı tatlı,sempatik, kurnaz,yakışıklı küçük adamla.Buarada Yağmur'la verdiğimiz karar da gitmişti,neyse, napalim dayanamamistim işte.Gerçi onun da uygulayabilicegine supheliyim :D...SONN...

Arkadaşlar bu bölüm diğerlerine gore daha kısaydı,olucak böyle arasira.vote ve yorumlarinizi bekliyorum...