12.bölüm - Garip bi cift olmak :)

66 6 1
                                    

Bi önceki bölüm eksik kalmış, ona ufak bi ek yapmam gerekti. En son ki bölümün eksik yanını hatırlatma gibisinden burdan yazicam arkadaşlar. Keyifli okumalar...

11.bölüm
-...Bakalım,merakla bekliyorum,o narin ve hassas ruhlariniz bunları kaldiricak mi...
(Masal'dan)
Bu cümleden sonra hayatımız değişmişti. Yağmur'a baktığımda biraz sonra o da kafasını kaldırıp bana bakmisti. Aynı şeyleri mi hatirlamistik bilmiyorum, ama o günleri hatırladığı kesindi.Buruk hislerle birbirimize bakarken Yiğit Kaan'in aglamasiyla tamamen buraya donmustuk...
***
-Bence kırmızı olan daha iyi sanki.
-Yani,evet evet.Kırmızı iyidir.
Kahvaltı masasında geçmişe yaptığımız o ufak seyahatten sonra kendimize gelmeye çalışmıştık. Birlikte ortalığı topladıktan sonra biraz gezmeye karar verdik.Yaklaşık bi saattir mağazaları geziyoduk,aldığımız birkaç parça bisey de çocuklar içindi. En son girdigimiz mağazada Yağmur bi elbise denemişti, şimdiyse onu konusuyoduk.
-Yalnız boyunu sorun etmez dimi birileri ?
-Yok ya...yok yok.Kısa değil, zaten kısa olsa biz begenmezdik.
-Doğru ya,zaten kısa olsa ben 'tamam'demezdim./gözlerimi kisip sahte bi tehdit edasıyla baktım./Bacaklarını kirarim valla.
-Ay tamam,kaynana seni.
Gulerek çıktığımız mağazanin ardından kendimize de birkaç parça  kiyafet alıp parka gittik. Ee iki erkek çocuk, hele ki o çocuklar iki delinin çocuğuysa, bebek bile olsalar alışverişten sıkılmışlardı.Saat 4 gibi ayrıldık. Yolda farkli bi anne olarak, 0-3 yaş grubu çocuk şarkıları söyleyip bebek arabasını zikzak çizerek götürünce, insanların uçan inek gormus gibi şaşırarak bakmasını saymazsak gayet normal bi şekilde eve gelmistik :D Yemeği yapmak için mutfağa girmeden önce Aras'ı TV karşısındaki her zamanki rahat pozisyonuna sokmustum. En sevdiği çizgi film de başlamıştı, ohh kebap.Bazen ne çok kiskaniyodum onu,ondan rahatı yok resmen.Ye,iç, altına doldur,yat.Telefon çalınca bi sure memleketteki annemle konuşup oğlumun yanına geldim.Bıraktığım gibiydi, hala rahat yani. Kapı çalınca saatin farkına vardım. Kuzey her zamanki gibi bana şöyle bi sarildıktan sonra Aras Çınar'ın yanına gitti.Aslında bana da ilgisiz sayılmazdı ama ikinci planda kaliyodum işte.Peki bu durumdan şikayetçi misin derseniz, bazen :).Akşama kadar çok ozluyodu Aras'ı anlaşılan. Tabi oğlunun şuan tamamen ışın çıkaran çocuğa odaklandığini bilse. Mutfaktaki yemekleri kontrol edip salona döndüğümde Aras'ı hoplatip ziplatan bir adet Kuzey ve gözlerini babasından ayırmadan kahkahalara boğulan bir adet bal küpü gordum.Şaşkınlıkla TV'ye baktım, reklam. Ah hain TV dünyası.
3.dünya savaşına ev sahipliği yapmış izlenimi veren evimin son halini topladıktan sonra yatağa girip deliksiz bi uyku çekmeye hazırlanırken henüz uyumamis olan 2.bebeği hatirladim. Daha doğrusu hatırlamak zorunda kaldım.
-Hayatım ?
-Hıı (efendim de neymiş, çok kibar :) )
-Çok mu yoruldun bugün ?
Evet,bu yüzden deli gibi uyumak istiyorum ve uyumazsan seni de boğarak ebedi uykuya yollayabilirim,demedim tabiki.
-Evet canım, dışarı falan çıktım.
-Hm yormasaydin kendini. Neyse hadi uyu,ben de yorgunum.
What,Kuzey yatmadan önce yorgun olduğunu mu söyledi ?Yoksa bugün son dakika haberlerinde kıyametin yaklaştığını falan söylediler de ben mi duymadım ? Zira yaklaşık 2 yıllık evliligimiz boyunca Kuzey'in yatağa yatar yatmaz, benimle çene çalıp benim uykumu kaçırmadan uykusunun geldiğini gormedim :D
-Aa unutmadan,yarın cerrahlardan birinin sünnet düğünü varmış aksam, biz de davetliyiz.
Akşam akşam saçma bi şekilde igrenc espiri yapasim geldi ve hiç çekinmeden böyle bi eziyeti çektirdim Kuzey'e :
-Biraz geç kalmamış mi ?
Beni çok iyi  tanıdığı icin bön bön yüzüme bakması çok sürmedi. Gözlerini kapatıp kaslarını catarak üzgün surat yapmıştı yine kendince. Nefesini seslice dışarı verip sizlandi.
-Ya seni istediğimizde anan böyle bi huyundan bahsetmediydi. İnsan az da olsa acır dimi ? Ah benim kaynanam çok fena çok.
-Anneme laf etme söylerim bak.Hem sen herşeyi konuştuktan sonra adet yerini bulsun hesabı istemeye git,bi de huyunu suyunu söylemelerini bekle,yok öyle. Adama demezler mi, evlenmeye karar vermissin, bi zahmet bil huyunu suyunu diye.
İyi kopurmustum. Yani insan kaç yıldır tanıdığı, dahası böyle kabullendigi insanın huyundan hala böyle sikayetlenir mi ? Ben onun fanatikligini nasıl kabul ettiysem o da bunu kabul edicekti. Hem kendisi de fevkalade espiriler yapmiyodu,igrencleri de gorduk.Derin bi nefes alıp kendini yatağa bıraktıktan sonra geri dogruldu.
-Annen varya bitane bitane.De işte sen niye böyle oldun./gözlerimi kocaman acmamin ardından olası saldırma ihtimalime karsi konuşmama fırsat vermeden konuyu değiştirdi./Ne diyosun,gidelim mi düğüne ?
Hep olduğu gibi kısa surede  deli yanim sakinlesip olgun yanim ortaya cikinca sakinlestim.
-Tamam,kacta olucak ?
-Yeri yakın sayılmaz,ben sizi 7'de alırım. Hadi iyi geceler.
Bi yandan konuşup bi yandan arkasını dönmeye çalışırken emekli amcalar gibi tıslama sesi çıkarması beni gelecegimizden suphelendirmisti. 20 sene sonraki halimiz beni korkutuyodu. En iyisi bunu dusunmemekti.
-İyi geceler...:D...SONN...

Azicik kısa bi bölüm oldu,kusura bakmayiin.Bi sonraki bölüm için vote ve yorumlar önemli. Bölümler hakkındaki fikirlerinizi de duymak istiyorum. Lütfen okuyup begenenler bi belirti versin...

BEDEL...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin