MULTİMEDYA AYGÜN'ÜN KÜPESİ LÜTFEN VOTE VE YORUM YAPIN.
Yağız'dan
Gözlerimi alarmın sesiyle açtım. Başım fena bir şekilde ağrımaya başladı. Dün içkiyi fazla kaçırdığım aklıma geldi sonra yaptıklarım geldi aklıma Aman Allah'ım ben ne yapmıştım kıza silah göndermek ne ya iyice saçmalamışım ama kızda sağlam çıkmıştı ağzımın payını vermişti. Kızı hatırladığımda merakım iyice artmıştı acaba kimdi? Bu soruyu şimdilik aklımdan çıkarmak zorundaydım.
Saate baktığımda 06.00 olduğunu gördüm. Hemen kalkıp siyah takım elbiselerimi giydim ve saçlarıma ellerim ile şekil verdim. Bugün toplantımız vardı. Kapımın çalınmasıyla hemen açtım. Deniz mavi takım elbisesi ve uykulu gözleriyle bana bakıyordu.
D:Hadi kahvaltıya inelim abi.
Y:Tamam geliyorum.
Dedim ve telefonumu ve oda anahtarımı alarak odadan çıktım. Hemen karşı odaya girip Mısra'ya bakmaya başladım. Canım kardeşim benim melekler gibi uyuyordu. O sırada Deniz'in sesini duydum.
D:Oh kızdaki keyfe bak biz burada erkenden kalkalım hanım efendi uyusun.
Elime küçük bir yastık alıp Deniz' in kafasına fırlattım uyku sersemi olduğu için tam kafasından vurmuştum.
D:AHH. Abi napıyosun ya.
Fısıltılı bir sesle konuştum.
Y:Sus lan uyanacak şimdi. deyip elime masada duran kağıt ve kalemi aldım ve uyanınca okuması için not yazmaya başladım.
''Mısra biz iş toplantısı için çıkıyoruz biz gelene kadar odandan çıkmak yok yoksa hiçbir dediğini almam kahvaltı için oda servisini ara! Öğlene doğru geliriz.'' Yazıp görebileceği bir yere koydum.
Odadan çıkıp kahvaltı yapmak için restorana indik. Siparişlerimizi verip beklemeye başladık. Aklımdaki soruyla Deniz'e döndüm.
Y:Deniz sana araştırman için bir kız söylemiştim araştırdın mı ?
D:Abi araştırmaya başladım akşama elinde olur.
Y:Tamam saol kuzen.
5-10 dakika sonra siparişlerimiz geldi. Yedikten sonra toplantının olduğu yere doğru yolculuğumuz başladı.
Sıkıcı bir toplantının ardından daha da sıkıcı bir alışverişe çıkmak mı gerçekten mi?? Aslında toplantı iyi geçmişti ama canımı sıkan şey Türkiye de konuştuklarımızı tekrarlamışlardı buraya gelmemize ne gerek vardı ki ? Şimdi otele tekrar dönüyoruz Mısra 10 kez arayıp çabuk olmamızı söyledi almak istediği çok şey varmış şu anda tek isteğim bugünün çabuk bitmesi.
2 saat sonra
2 saattir gezmediğimiz mağaza kalmadı şimdi ise Mısra bizi şehrin öbür ucundaki bir yere götürüyor.
D:Ya kızım yetmedi bir sürü şey aldın zaten hem bunlar Türkiye de yok mu?
M:Yok.
D:Tamam pes niye şehrin öbür ucuna gidiyoruz ne almak istiyorsun?
Mısra telefonunu çıkarır ve sosyal hesaplarına girer. İstediği küpeyi göstermek için arama yerine ''Aygün GÜÇ '' Yazar ve istediği küpeyi Deniz ve Yağıza gösterir.
M:İşte bundan istiyorum.
D:Dur bakıyım bu kız bana bir yerlerden tanıdık geliyor ama nerden.
Derken araba ani bir frenle durdu. Acaba ne oldu?
Aygün'den devam
Uzun süredir motorumu kullanmıyordum. Ne kadar eğlenceli olduğunu gerçekten unutmuşum 1-2 saat gezdikten sonra sahilde biraz oturdum ve Rosa'yı aradım havadan sudan konuştuk biraz dedikodu yapıp bolca Tamayı çekiştirdikten sonra kalkıp bir kahve almak için kafeye doğru yürümeye başladım ve bol sütlü bir kahve aldım.
Kahvem bittikten sonra saat öğlen olmuştu ve ben acıkmıştım motoruma binip her zaman gittiğimiz bizim okulun karşısındaki restorana gitmek için motoru çalıştırdım.
Yolda telefonumun çalmasıyla tam dönecekken durdum. Rosa arıyordu. Onu meşgule atıp sonra arıyacağım diye mesaj attım. Tam motoru çalıştırmışken karşımdaki arabayla birden frene bastım ve hafif bir şekilde çarptım. Ne benim motoruma ne de arabaya bir şey olmamıştı. Ama ben bu arabadan çıkan çocuğu nereden tanıyorum ya.
Yazardan
Yağız motorcu kızın kendisine çarpmasıyla birden freni çekti ve ne olduğunu anlamak için dışarı çıktı.
Aygün ise hala Yağızı tanımaya çalışıyordu ama bir türlü hatırlayamıyordu.
Aygün kaskını çıkarıp beline kadar gelen saçlarını sağ omzunda topladı ve Yağız'a masum bir bakış attı sonra da gözlerini kırpıp şirin bir şekilde:
A:Özür dilerim benim hatam sizi görmedim. Dedi
Sesini bilerek yumuşak tutmuştu küçükken de böyle yapardı kötü bir şey yaptığında babasına böyle bakar ve özür dileyip bir daha yapmayacağını söylerdi babası ise Aygün 'ün bu haline dayanamaz ve hemen affederdi. Karşısındakinin de erkek olduğu için dayanamayacağını biliyordu.
Yağız ise kızgınlıkla motorcu kıza bakarken kaskını çıkarınca o kız olduğunu hemen anlamıştı. Gözlerinin içine bakıyordu o an Aygün'ün ne dediğini tam anlayamamıştı ama pişman olduğu belli gibi görünüyordu. Ona ''senin yanında hiçbir şeyin önemi yok benim için'' demek istesede dudaklarından sadece
Y:Önemli değil.
Sözcüğü çıkmıştı. Yağız kızın gözlerine bakarken Aygün birden:
A:Tamam o zaman sonra görüşürüz. Diyerek motoruna bindi arkasında 3 çift şaşırmış göz bırakarak.
Mısra'dan
Bugün çok güzel alışveriş yapmıştık şimdi istediğim tek bir şey kalmıştı o da Aygün Güç 'ün taktığı küpeden onu çok beğeniyordum ve takip ediyordum Deniz abimin ne aradığımı sormasıyla sosyal hesaplarımdan hemen fotoğrafı açtım deri tayt bordo tişört ve deri ceketle çok güzel görünüyordu ve istediğim küpeyi takmıştı. Fotoğrafı Deniz abime gösterirken Yağız abimin yaptığı ani frenle hepimiz şaşırdık Yağız abim aşağı inip motorcu kızla konuşmaya başladı. Bu kız bana çok tanıdık geliyordu ama boş verip Deniz abime döndüm.
M:Nasıl güzel mi küpe? Deniz abim bir süre fotoğrafa baktıktan sonra birden:
D:Heyy telefonundaki kız şu kız değil mi? diyerek motorcu kızı gösterdi. Haklıydı bu Aygün GÜÇ.
Sonra Yağız abim arabaya bindi. Deniz abim Yağız abime dönüp:
D:Tesadüf mü?
Y:Evet. BENİM TESADÜFÜM.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Tesadüfüm
Teen Fiction**KESİT** garsonlardan biri önümüze birer içecek koydu. A: Ben bir şey sipariş etmedim. R:Bende. Garson: Bunlar karşı masadaki erkeklerden. A: İstemiyoruz al götür şunu. Garson: Üzgünüm efendim geri alamıyoruz. A:Tamam sen git. Deyip yüzüme şirin bi...