Aygün'den
Sabah yatağımda zıplayan bir adet Poyraz ile uyandım. Poyraz yağız abimin küçük oğluydu daha 6 yaşında ve gerçekten çok sevimliydi. Bir de kardeşi Elif var o da 8 yaşında ve çok tatlı.
-Hadi Aygün apla yağğ uyan artıkk.
-Tamam ya kalktım. Sen sabah sabah beni niye kaldırıyorsun? Diyerek Poyrazı gıdıklamaya başladım. Bir süre Poyraz'la oynadıktan sonra kalktım biricik yatağımdan.
-Poyraz hadi sen aşağıya in ben üstümü değiştirip geliyorum.
-Tamam.
Poyraz çıkınca hazırladığım bavulumu elime aldım aslında çok gerek yoktu çünkü kıyafet odam zaten doluydu. Bavulu alarak kıyafet odama girdim.
Yaz için sadece 3 tane pantolonum vardı gerisi şort ve mini etekti o yüzden yırtık bir şort ve üstüne kırmızı bir gömlek giydim. Gömleğimin uçlarını şortun içine soktum. Sonra yan odama geçtim yan odama ayakkabı, çanta ve takı odam oranın yanında banyo. Odamın içinde 3 tane oda var babamlara yaptırırken tuhaf bulmuşlardı ama çok da tuhaf değil bence.Her kızın olması gerekir.
Siyah topuklu spor ayakkabılarımı da giydim. Makyaj masama oturdum. Saçlarımı düzleştirip açık bıraktım ve karnıma kadar gelen bronz renginde kelebek kolyemi taktım. Gözlerime rimel çekip dudağıma çilekli parlatıcımı sürdüm. Telefonumu alıp aşağıya indim.
-Günaydınnn. Dedim.
Salona baktığımda benim hayırsız kuzen Can'ın geldiğini gördüm hemen koşarak sarıldım.
-Günaydın Amerikan güzel.
-Günaydın yakışıklı ama şapşik kuzenim.
Bu dediğime Can da dâhil herkes gülmeye başladı. Can saçlarından elini geçirerek:
-Yakışıklı olduğumu biliyorum. Dedi. Bende onun gibi saçlarımdan elimi geçirerek:
-Güzel olduğumu biliyorum. Dedim.
Sabaha gülerek başlamak işte güzel bir günün yaklaştığının göstergesi. Aras abim:
-Sen bugün koşuya çıkmayacak mısın?
-Aslında Melis ile tenis oynamayı özledim. Dedim. Melis de onaylayınca bahçeye çıktık. Aras abim hakem oldu ve oynamaya başladık.
Yağız'dan
Yorgun olduğum için akşam hemen uykuya dalmışım. Deliksiz uyuduğum için dinç bir şekilde yatağımdan kalktım. Üstümü giyip aşağıya indim.
Bugün yan komşumuz Rüzgar Amcalarla kahvaltıya gidecek ve misafirleriyle tanışacaktık. Deniz'e baktığımda aynanın karşısında saçlarını düzeltip parfüm sıktığını gördüm bu hazırlık Aras'ın kardeşi Melis içindi ama Aras ve Yalın'dan korktuğu için Melis'e açılamıyordu.
Birden içeri Atakan girdi.
-Tuna şu kız bak bahçede Melis ile tenis oynuyor.
Deniz Melis lafını duyar duymaz bakışlarını Atakan'a çevirdi. Ve:
-Hangi bahçede? Diye sordu.
Atakan:
-Pencereden baksanıza.
Deniz hemen pencerenin yanına gitti ve :
-Ohaa Yağız bunu görmen lazım. Dedi
Merak edip yanına gittiğimde Melis'in karşısında tenis oynayan kızın Aygün olduğunu gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Tesadüfüm
Teen Fiction**KESİT** garsonlardan biri önümüze birer içecek koydu. A: Ben bir şey sipariş etmedim. R:Bende. Garson: Bunlar karşı masadaki erkeklerden. A: İstemiyoruz al götür şunu. Garson: Üzgünüm efendim geri alamıyoruz. A:Tamam sen git. Deyip yüzüme şirin bi...