Yeni bir gün güneşin sıcacık ışıkları penceremden içeri girerken yeni bir güne uyanmanın mutluluğu vardı üzerimde ben böyleydim işte en ufak bir şey beni çok mutlu edebilirdi. Yatağımdan kalkıp banyoma doğru yürüdüm bir yandanda esneme hareketleri yapıyordum. Banyoda işlerimi bitirdikten sonra kıyafet odama geçip ne giyeceğimi düşünmeye başladım. Pembe yazılı tişörtüm ile beyaz şortumu giydim(Multimedya) ve beyaz ayakkabılarımı giydim aynanın karşısına geçip hafif bir göz makyajı yaptım. Toz pembe bir rujla evet şimdi hazırım. Saçlarıma baktığımda dalgalı olduğunu gördüm ellerimle biraz şekil verip üsten bir mısır örgüsü ördüm. Çanta almak istemiyorum telefonumun kabına biraz para sıkıştırıp cebime koydum.Saate baktığımda 7:50 olduğunu gördüm genellikle saat 8:00 da herkes kahvaltı masasında olurdu. Bu yüzden son bir kez daha aynada kendime bakıp güzel olduğuma kanaat getirdikten sonra araba anahtarımı da alıp odamdan çıktım.
Bugün Savaş benimle çalışmaya başlayacaktı tabi siz Savaş'ın kim olduğunu bilmiyorsunuz hemen açıklayım Savaş benim Türkiye 'deki en yakın arkadaşlarımdan biri ayrıca her yaz beraber bizim şirkette çalışırız o işletme okuyor ve benden 2 yaş büyük ayrıca benim sekreterim. Aslında sekreterler kız olur ama Savaş bence bu konuda yetenekli ve ayrıca bana katlanabilmesi bile en iyi sekreter ödülünü alması için yeter de artar bile.
Kahvaltımı tabiki annemin "hiç bir şey yemedin " dırdırları eşliğinde yapıp masadan kalktım. Babam kahvesini içerken bizi de yanına çağırdı ve önemli bir şey söyleyeceğini söyledi korkmadım değil yani en son size önemli bir şey söyleyeceğim dediğinde sözlenmiştim.
-Evet çocuklar size güzel haberlerim var geçen gün kutladığımız anlaşmadaki ortaklarımız buraya bizi ziyarete geliyorlar onları çok iyi karşılamalıyız. Projemiz zaten hazır ama yine de Aras Yalın siz bir kez daha bakın eksik olmasın ayrıca Aygün senin de ilk işin hazır Fransa dan gelen konuklarımızla sen ilgileniceksin bu arada hatırlatırım bugün Savaş işe başlıyor.
-Biliyorum baba dün konuştuk. Ayrıca Fransa dan gelicek konuklarlada çok iyi ilgileniceğimden emin olabilirsin dedim kendimden emin bir gülümsemeyle.
-Tamam o zaman hadi herkes doğru şirkete. Dedi babam ve annemin yanına gitti sanırım veda öpücüğü alıcak . Bende evden çıkıp arabama bindim. Yolda giderken Yağız'ı düşünmeye başladım 2 gündür tanıdığım çocukla sözlendiğime hala inanamıyorum ya çocuk nasıl biri bilmiyorum aslında dün biraz vakit geçirmiştim ama yine de emin olamıyorum işte ben böyle düşünürken şirkete gelmiştim arabamı otoparka park edip şirkete girdim.
Her yaz buradaki çalıştığım için buradaki kişileri az çok tanıyordum. Günaydın diyenlere bende ağzımla günaydın lafını geveledim ve hızlıca odama çıktım Savaş'ın masasına baktığımda boş olduğunu gördüm demekki hala gelmemiş. Odama girip babamın bahsettiği Fransızlar ile ilgili bir şeyler bulmaya çalıştım sonuçta onlar gelmeden bi araştırmak lazım kimler ne severler sosyal medya bu konuda gerçekten çok bilgi veriyor bize. Bu sırada kapımın çalınması ve açılmasıyla gelen kişiye baktım. Gelen Savaştı geçen yıla göre yüzünde kirli sakalı vardı Savaş uzun boylu açık kahve rengi saçlı ve açık kahve rengi gözlü yapılı yakışıklı bir erkekti ve biraz çapkındı ama bana karşı hiç asılması olmamıştı bu yüzden onu çok seviyordum önce arkadaşım olup sonra bana asılan erkeklerden değildi. Hemen gidip tabiri caizse onu boğdum veya sarıldım o ise elindeki kahveleri dökmeden bana sarılmaya çalışıyordu.
-Seni çok özledim Savaş.
-Bende seni güzellik. Sen görmeyeli boy atmışsın neredeyse benim boyuma geliyorsun daha fazla uzama yoksa topuklu ayakkabılarını ödünç almak zorunda kalacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Tesadüfüm
Teen Fiction**KESİT** garsonlardan biri önümüze birer içecek koydu. A: Ben bir şey sipariş etmedim. R:Bende. Garson: Bunlar karşı masadaki erkeklerden. A: İstemiyoruz al götür şunu. Garson: Üzgünüm efendim geri alamıyoruz. A:Tamam sen git. Deyip yüzüme şirin bi...