BÖLÜM 8°

275 42 13
                                    

Beni çeken kişiye baktığımda şaşkınlığımı yutamadım.

''Buğra'' dedim dudaklarımın arasından.

''Sana tehlikeli olduğunu söylemiştim'' dedikten sonra içeri girip adamı yumruklamaya başladı.

''Hey! Oradalar!'' Sesin geldiği yöne baktım. Koridorun sonunda bize doğru koşan adamları gördüğümde

''Buğra gidelim. Geliyorlar'' diye bağırdım. Adamı bırakıp yanıma geldiğinde seslerin geldiği o da yöne baktı. Elimden tutarak ''Koş'' deyip adım attığında duraksadım. Bu hareketim ile bana döndü.

''Koşamıyorum'' dememle sırtını bana dönüp

''Bin'' dedi. Başka çarem olmadığı için sırtına bindim. Koşarak merdivenlerden aşağıya indi fakat adamlar bize yetişmişti. Önceden saklandığım duvarın yanına geldiğimizde durup beni oturacağım şekilde sırtından indirdi.

''Sen burada bekle'' deyip ayağa kalktığında elinden tutup

''Gitme, onlar kalabalık'' dedim. Elini benden kurtararak

''Sakın o tarafa gelme. Birazdan dönerim'' dedikten sonra adamların olduğu tarafa gitti.

Kendimi endişelenmekten alamıyordum. Benim yüzümden onun da başı derde girmişti. Ve eğer ona zarar gelirse bu beni üzerdi. Olduğum yerde askerin dönmesini bekler gibi oturamazdım. Kendimi zorlayarak ayağa kalktım. Sekerek yürürken ''Hey Danger'' sesini duymamla durdum.

Sesin geldiği yöne baktığımda karşımda yüzü yaralı halde Yakışıklıyı görmemle daha çok şaşırmıştım. Yanıma geldiğinde omuzlarımdan tutarak derin bir nefes verdi.

''Sen iyisin.'' Suratına birden endişe düştüğünde ''Ne oldu?'' dedim.

Kanlı elimi tutarak ''Eline ne oldu sesin?'' diye sorduğunda elimi çekerek

''Bırak şimdi beni. Buğra orada'' diyerek gittiği yönü işaret ettim.

''O..ona yardım edelim, lütfen'' dedim titreyen sesimi aldırmadan. Başını aşağı yukarı salladı. Yanaklarımı avuçlarının arasına alarak

''Ta.. tamam ben giderim. Ama sen burada bekleyeceksin'' dedi.

''Merak ediyorum.''

''Ben sana ne demiştim. Söz ver bana, burada bekleyeceksin. Eğer oraya gidersen her şey daha da zorlaşır.''

''Tamam, söz'' dedim.

''Ne olursa olsun o tarafa gelme ve saklan'' dediğinde kafamı olumlu anlamda salladım. O ise seslerin geldiği yöne gitti.

Ona söz vermiş olsam bile umursamazca olduğum yerde duramam. Ne olursa olsun endişeleniyordum ve onun gözden kaybolmasıyla saklandığım yerden çıkarak seslerin geldiği yöne gittim. Köşeyi dönmemle onları görmüştüm. Buğra ve Yakışıklı'ya karşı yedi adam vardı. Bana saldıran ise geride durarak onların dövüşmelerini seyrediyordu. Duvarın diğer tarafında saklanarak onları izlemeye başladım.

Adamlardan biri Buğra'yı arkasından yakaladığında yakışıklı onu tutarak yere itti. Sonra da üstüne çıkarak yumruklamaya başladı. Buğra ise iki adamı birden dövmeye çalışıyordu. Merdivenlerin demirine tutunarak ikisine de tekme attı. Yakışıklı ise adamı etkisiz hale getirdikten sonra boğazına sarılan adamın kolundan tutarak ters bir şekilde yere attı. Buğra da kendisine yumruk atmaya çalışan adama karşılık olarak karnına bir tekme attı. Adam karnını tutup eğildiğinde dirseğiyle sırtına vurarak yere düşürdü. Yakışıklı saldırganın karşısına gidip ''Neyin peşindesin?'' diye sorduğunda

KAÇAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin