~7.bölüm: "İtiraflar" ~

134 44 4
                                    

Medya : Taylor


" Taylor ? Senin ne işin var burada ? "

" Bak Madison gerçekten yanlış anladın. "

" Bana hesap vermek zorunda değilsin. Bu arada senin yüzüne ne oldu ? "

" Asıl senin yüzüne ne oldu ? "

"Of. Buraya neyi ispatlamaya geldin Taylor ? Ayrıca burayı nasıl buldun ? "

" Benimle gelmeni istiyorum. Konuşalım bir yerlerde. Olur mu ?"

Bizi izliyorlardı. Walter oldukça gerilmişti. Bu yüzden kabul etsem iyi olurdu, yoksa kavga çıkabilirdi.

" Tamam." dedim.

Yanıma hiçbir şey almadan çıktım. Zaten telefonumun şarjı yoktu.

Ayakkabılarımı giydim. Kapının önünde siyah bir araba vardı. Taylor kapıyı açmış beni bekliyordu. Hayır anlamında başımı salladım.

" Burada söyle ne söyleyeceksen. " dedim.

" Madison yapma böyle. Gel sakin bir yerlere geçelim. O uzun boylu çocuk bir saattir beni pencereden izleyip duruyor. Anlaşılan huzursuz ettim onu. " diyerek baktığı yere ben de baktım. Walter bizi pencereden izliyordu. Kaşları çatık, yüzü normalde olduğundan da sinirli gözüküyordu. Bir süre sonra pencereden çekildi. Yanımıza gelmesinden korkup, Taylor' un arabasına bindim hızla. 

" Nereye gitmek istersin ? "

" Sakin bir yer olsun yeterli. " dedim.

" O zaman sahile gidiyoruz. "

--

 Arabanın içinde öylece duruyorduk. Anlatması için yüzüne bakmaya başladım. Sonunda anlamış olacak ki anlatmaya başladı.

" Madison gerçekten yanlış anladın. Olay sandığın gibi değil. Ben abimle kavga ediyordum. Yüzümü de abim bu hale getirdi. Bugün seni aramıştım, sana sesli mesaj atarken beni duymuş. "

" İyi de abin neden böyle bir şey yaptı, anlamış değilim. "

" Onun tanımadığı hiçbir kızla görüşmemi istemiyor. Uzun hikaye, sonra anlatırım. "

" Peki arkadan gelen kadın sesi neydi ?  "

" Abimin sevgilisi korktuğu için bağırıyordu. "

Çok saçmaydı. Ona kızıyorsa, abisinin neden sevgilisi vardı ? Ama bir yandan benim yüzümden acı çekmesine çok üzülmüştüm. Kendimi suçlu hissediyordum.

Yüzü hâla kanamaya devam ediyordu. Elindeki peçete ile kanı temizlemeye çalışıyordu ama her silişinde kan daha da şiddetli akıyordu. Yüzünü buruşturdu. Belli ki canı çok yanıyordu.

Elime temiz bir peçete aldım ve hafif hafif bastırarak temizlemeye çalıştım. Ama sonuç durmak bilmeyen kanlar oldu. 

" Taylor hastaneye gidip pansuman yaptırmamız lazım. "

" Olmaz. Hastaneye gitmem ben. "

" Ama gerçekten çok kötü kanıyor. "

---

5-10 dakika geçmişti. Hâla kanı temizlemeye çalışıyordum.

" O zaman bizim eve gidelim Taylor. Evde pansuman yaparım sana. " dedim.

" Hayır. O arkadaşın yüzünden yeni bir darbe almak istemiyorum. Ama istersen benim evimde temizleyebiliriz. Merak etme evde abim yok. " diyerek hafifçe güldü.

Başka çarem yoktu. Hemen kabul ettim. Kabul etmemin asıl sebebi kendimi ona  karşı mahcup hissetmemdi.

--

Arabayı park etti ve içeri girdik. Evi gerçekten çok güzeldi. Taylor' un ne iş yaptığını bir kere daha merak ettim. Mutlaka bir gün soracaktım.

Ben bunları düşünürken, Taylor çoktan banyodan pansuman malzemelerini almış, oldukça büyük olan salon'un koltuklarına oturmuştuk. Ben pansuman'a başlamıştım. O da yüzünü buruşturup beni izliyordu.

Kalbim hızla çarpıyordu. Bir yabancının bana böyle dikkatle bakması beni heyecanlandırmıştı. Hem pansuman yapıyordum, hem de yüzünü inceliyordum. Gerçekten çok ama çok yakışıklıydı. Yüz hatları oldukça muhteşemdi. Sanki masmavi gözlerinde boğuluyordum. Kendimi ona kaptırmaktan korkuyordum.

Pansumanı bitirdim. Dudağı ve kaşları şimdi daha iyi görünüyordu.

" Taylor saat kaç ? "

" 23: 02 " dedi telefonuna bakarak.

" Ben eve geç kaldım. Gitmem gerek. "

Tam ayağa kalkmıştım ki kolumdan tuttu.

" Burada kalsan olmaz mı ? "

" Üzgünüm arkadaşlarım merak eder. Ayrıca bir yabancının evinde kalmam doğru olmaz. "

" Arkadaşlarının numarasını söyle arayım merak etmesinler. Hem ben yabancı sayılmam. Benden zarar gelmez. "

" Neden ? "

"Çünkü. Ben. Ah, herneyse. " deyip elini ensesine götürdü.

" Lütfen söyler misin ? "  diye sordum merakla.

" Ben... Ben sana aşığım Madison. Seni o bankta gördüm ve kalbim bir anda hızlanmaya başladı. Ama sanırım sen benden hoşlanmıyorsun. " dedi.

" Ş-şey, b- " diye kekelerken sözümü kesti. Parmağını dudaklarımın üstüne koydu.

"Şşt. Beni sevdiğini biliyorum... Sevgilim. " deyip sarıldı. Ben ise son söylediği sözleri aklımdan tekrarlıyordum. Sevgilim mi ?  Şimdi biz sevgili mi olmuştuk ? Ne ? Nasıl yani ? Ayrıca ben onu seviyor muydum ? Yoksa bir heves miydi ? İnanın hiçbir şey düşünemiyordum. Resmen donup kalmıştım.


Bir bölümün daha sonuna geldik.

Taylor ve Madison'un sevgili olmasını nasıl buldunuz ?

Lütfen vote verin..

Bir dahaki bölüme kadar hoşçakalın.. :*

:))

SEÇİLMİŞLER #Wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin