25.Bölüm:Sonunda!

6.5K 264 100
                                    

-MİRA-

-Mira yeter ama ya. Hayır yani bu inadımıza ne kadar daha devam edeceğiz? Daha ne kadar aramız açılacak? Yakında olay geri dönemeyeceğimiz bir noktaya gelecek ve ben bunun olmasını istemiyorum. Ne kadar daha devam edecek bu? Neden ikimiz de inadımızı bir kenara atmayıp artık çocuk gibi davranmayı kesmiyoruz?

-Ece ben özür dilerim. Yani neden bu kadar inat ettiğimi bilmiyorum. Bir anda kendimi kaybettim. Üzgünüm...

-Ben de özür dilerim. Yani ben de çok inat ettim.

-O zaman barıştık mı?

-Barıştık.

Ona sımsıkı sarılıp istemsizce gülümsedim. Gerçekten bu saçma olayın neden bu kadar uzadığını bilmiyorum. Ama sonunda çocukluğu bir kenara bırakıp barıştık. Eski halimize dönmek beni mutlu etmişti. Sırıtan yüzlerimizle birbirimize bakarken sessizliği bozdum.

-Ece uzun zamandır beraber Mindi' ye gitmiyoruz.

-Doğru canım. İş çıkışı ilk iş Mindi' ye gidelim.

-Evet klasik kahvelerimizi içeriz.

İkimiz de kıkırdarken aklıma birden Arda geldi. Yüzümdeki gülümsemenin kaybolduğunu Ece'nin yüz ifadesinden anladım.

-Mira?! Ne oldu?

-Bir şey yok. Benim sadece Arda'ya bakmam lazım. Ama sonra mutlaka konuşalım.

-Tamam canım. Zaten Mindi'de uzun uzun konuşuruz.

-Tamam tatlım görüşürüz.

Ece' den uzaklaşırken sanki biri beni takip ediyormuş gibi acele ediyordum. Arda' nın kapısının önüne geldiğimde tam kapiyi açacakken Arda açtı. Ve birden önümde belirince küçük bir çığlık attım. Arda' da şaşırmış görünüyordu. Bana garip ve anlamamış bir yüz ifadesiyle bakarken birden konuya daldım.

-Ece' yle barıştık.

-Ah. Bunu söylemek için mi geldin aşkım?
-Hayır aslında ben şey, seni merak ettim. Sana bakmaya geldim.

-Mira bak ben gördüğün gibi iyiyim.

-Tamam ama merak ediyorum.

Dedim kendimi suçlu hissederek. Sanki ona annelik yapmaya çalışıyormuş gibi oluyordu. Ama elimde değildi işte.

-Şey.

-Ney?

-3'de doktor randevumuz var unutma.

-Of Mira. Gerek olmadığını kaç kere söyleyeceğim?

-Seni seviyorum. 2:30'da odana gelirim.

Hemen arkamı döndüm ve koşar adımlarla aslında biraz da ondan kaçarak asansöre bindim. En azından bu gün güzel bir gündü. Ece' yle barışmıştık ve mutluydum.

-ECE-

Tam halletmem gereken dosyalara yoğunlaşmışken kapı çaldı. Ve içeri Emre girdi.

-Aşkım napıyorsun. Neden kaşların çatık?

-Kaşlarım mı çatık?!

Kaşlarım mı çatılmış. Farkında bile değildim. Emre kısa bir kahkaha attıktan sonra tekrar bana döndü. Ve ben o an yüz ifademi normale çevirmem gerektiğini akıl ettim.

-Emre gülmeyi keser misin?

-Ciddi iş kadınım benim. Tamam tamam. Diyecektim ki bu gün yemeğe mi çıksak akşam?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 14, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PATRON BU MU?!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin