16.Bölüm:Evet Ya Aşık Oldum...

6.9K 399 16
                                    

Sabah kalktığımda yatağın üstünde bir tepsi vardı. Tepsinin içinde de bir not: Günaydın! Ece sırf sana söz verdiğim için unutmuş gibi yapıyorum yani içmemiz bile unutturamadı,  bu yüzden kahvaltıyı beraber yapamadık ama napalım artık. Ama sen şunu sakın unutma seni çok seviyorum...İstediğin zaman gelebilirsin yanıma.
Yazan: Aşık Adam

Okurken sırıtıyordum. Ya sırf benim için dün olanları unutmuş gibi yapacaktı.Bide unutsun diye o kadar içtik ya.Bende unutmadım üstelik. Ne fedakar çocuk. Aslında ben de unutmak istemiyorum ama bir yandan kalbimin kırılmasını da istemiyorum. Ya ben çok mu şey istiyorum? Her neyse bunu kafama takmamaya çalışarak kahvaltımı yedim. Belli ki yine kendi hazırlamış. Çünkü tabaklarda yemeklerden oluşmuş şirin gülen yüzler vardı. İşe çok geç kalmışım ve Emre beni uyandırmamış. Amacı ne bu çocuğun hayır sonuçta iş. Allah kahretsin! Ben Mira'yı aramayı unuttum. Hayır Ece!O seni arayacak.Onu merak edip gittiğinde olanları unutma lütfen.Sevgilisi söylemiştir ona. Ona gerçekten kırılmıştım çünkü yıllardır sıkı arkadaşlığımızı resmen bir erkek yüzünden satmıştı ve ben Mert varken böyle yapmadım hiçbir zaman yapmayacağımda!  

Banyoya gidip yüzümü yıkadığımda aslında her şeyin rüya olduğunu düşündüm.Sonra koşarak içeri gidip notu okuyunca içim rahatladı.Evet,her şey rüya gibi geliyordu ama değildi.Fazla güzeldi.Televizyonu  açıp en sevdiğim çizgi film olan ‘’Princess Sofia’’ yı izledim.Büyükler de çizgi film izler!!!

Telefonumu alınca Emre’den mesaj olduğunu görünce kalbimin saat tıkırtısını durduramadım.’’Uyanınca ara.’’ yazıyordu.Diğer mesajlara bakarken Arda’nın mesajını gördüm.’’Özür dilerim.Dün sana çıkıştım ama lütfen gurur meselesi yapma.Mira’nın hiçbir şeyden haberi yok ve en önemlisi sana çok ihtiyacı var.’’yazıyordu.Kendimi yenebileceğimi düşünerek kalktım ve zaten pijamalı olmadığım için direk kapıya yöneldim.Keşke beni kendi evinde böylece bırakıp gitmeseydi..Emre’nin hazırladığı kahvaltıya çok yazık olmuştu ama neyse artık.Ayakkabılarımı da giyinip çıktıktan sonra arabamın olmadığını farkettim.Taksi çağırdıktan sonra taksiyi beklerken Emre'yi aradım.

-Alo?

-Alo?

-Günaydın.Beni böyle bırakıp gitmeseydin keşke.

-Iııı şey,acil bir işim vardı ama çok özür dilerim.Telafi edeceğim yani iş arkadaşın olarak bugün izinlisin.

-Peki.Bana uyar yani.Neyse,ben zaten Mira'nın yanına gideceğim.Yarın görüşürüz o zaman.

-Görüşürüz.

    Taksiye bindiğimde Mira'yı aramamaya karar verdim.Sürpriz olsun.Arda'nın evinin önüne geldiğinde kapıyı çalmadan açtı.

-Mira içerde mi?

   Arda çok garip  bakıyordu.Sanki Mira'yı bu duruma ben getirdim.İnsanlar olaylara neden sadece kendi taraflarından bakarlar?

-Evet.Dün çok ağladı.Kavga etmişsiniz.

-Evet.Girebilir miyim?

-Tabi.Pardon,gel.

    Ardanın odasına gittiğimizde Mira yataktan doğruldu ve bana boş boş baktı bir süre.

-Ne işin var burada senin?

-Mira,çok ağlamışsın.Barışabiliriz bence.

-Evet bence de.Benden özür dilersen neden olmasın?

-Ne özüründen bahsediyorsun sen ya!Seni merak edip geldim.Ayrıca senin benden özür dilemen lazım.Hem zaten ağlarsan ağla ya banane.Önemseyince de suç oluyor.Ama merak etme Bir daha olmaz.

PATRON BU MU?!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin