Töre (ZeyKer)

34.Bölüm/Ölçsek?

Çok kötü yorumlar aldım ama gene de teşekkürler. Öncellikle Kerem tabi ki böyle bir şey yapmaz hemen önyargı ile yorum yaptınız. Şimdi yapmazsa neden yazdın diyeceksiniz o zaman bu bölümü okuyun. Ayrıca size bu kitabı zorla okutturmuyorum. Okumak istemeyen okumayabilir gelip bana böyle yazarsan okumayı bırakırım demeyin istersem Zeynep'i, Kerem'i öldürebilirim. Neyse iyi okumalar.

Kısacık bir bölüm oldu ama artık her gün yayınlamaya çalışacağım. Çok özür dilerim. Psikoloktan psikiyatrise geçiş yaptım. Üzgünüm.

"Zeynep kendine gel! Zeyneepp!"

Diye bağırılmayla korkuyla çığlık attım? Mutfak tezgahı üstündeydim. Kerem le dip dibeydik. Bana tecavüz ettiği aklıma gelince hızla geri çekilmeye çalıştım.

"Defol!" diye bağırıp bacaklarımı kendime çektim.

"Zeynep iyimisin?"

"Defol! Nasıl yaparsın bunu bana!"

Diye bağırmamla sıkıca beni tuttu.

"Zeynep kendine gel!"

Diye kükredi.

"Gene mi tecavüz edeceksin bana pis hayvan!"

Diye bagirip onu yumrukladım.

"Şş sakin ol! Halisülasyon gördün kendine gel! Sana zorla asla dokunmam ben! Sakin ol Zeynep!"

Diye bağırmasıyla gözlerimi etrafta gezdirdim. Masa olduğu gibi duruyordu. Etraf dağılmamıştı ve kiyafetlerim üstümdeydi.

"Merve nerede?"

"Gitmişler."

"Ne demek gitmişler?"

"Bilmiyorum onlara seslendigimde ses seda çıkmıyordu. Artık apar topar nereye gittiyseler."

Dedi birseyleri ima ederce,

"Sapık!"

Dedim gülmemi tutarak.

"Sensin o."

Demesiyle kaşlarımı çattım.

"Anlamadım?"

"Sensin sapık diyorum. Yani böyle edepsiz edepsiz halisülasyonlar görmek falan. Ne diyeyim. Geceyi bekleyemeyeceksen ev boş her odada farklı farklı fantaziler yapabiliriz."

Deyip göz kırpmasıyla gülümsedim ama biraz isteksizce. Neden ben halisülasyon görüyordum? Deliriyormuydum ben? Tezgahtan inip banyoya gittim. Üstümdeki kıyafetleri cıkarıp kirli sepetine koydum.

Çıplak bedenimle banyodaki boy aynasına baktım. Sapa sağlamdım. Vücudumda morarıklar, izler, kanlar yoktu. Derin bi nefes alıp küvete girdim. Suyu en sıcak dereceye getirip vücudumu sertçe sürttüm. Halisulasyon beni fazlasıyla yormuştu.

Gerçek gibiydi. Neden görüyordum ben bunları. Beynim neden bana oyun oynuyordu? Neden böyle oluyordu?

Vucudum acımaya ve buruşmaya başlayınca soruları aklımın başka köşesine itip küvetten çıktım. Kerem'in favorisi olan kısa kırmızı bornozu giydim. Banyodan çıkıp yatak odasına gittim. Gene Kerem'im favorisi olan kırmızı tangayı giydim.

Anlamıyorum insanlar bunu neden giyiyorlardı. Eziyet gibi bişi ayrıca oranı buranı gözler önüne seriyor. Kırmızı destekli sütyeni alıp onuda giydim. Ama kopçasını kapatamamıştım. Altıma salaş siyah eşofmanımı giydim. Üstümde sütyenle aşağı indim.

Kerem mutfakta çikolata yiyordu. Beni görünce duraksadı ve yutkundu.

"Kapatamadım yardım etsen?"

Diyerek arkamı döndüm. Hızla yanıma geldi? Sütyeni ustalıkla kapattı. Ellerini belime koymasıyla karnımda ki garip hisler ortaya çıkmıştı. Nefes alış verişim hızlanırken Kerem eşofmanı çekti. Popoma bakıp,

"Oww Tanrım!"

Deyip gözlerini yumdu. Dudaklarını ıstırıp eşofmanı üstümden çıkarttı.

"Bence bugün evde böyle gez. Hatta hava sıcak olmadı mı?"

Diyerek üstünde ki tişörtü hızla çıkardı. Baklavaları gözüme takılırken,

"Ama bu hiç adil değil!"

Dedim ve gözümü yumdum.

"Bencede,bencede."

Diyerek pantolonunu çıkarttı. Gözüm bel altına kayınca yutkundum. Fazla büyük ve zorlayıcı duruyordu. Acaba kaç cmdi? Ölçsek mi?

"Kereem."

Dedim sırnaşarak yanına gittim ve vucudumu vucuduna yasladım.

"Efendim"

Dedi burnunu burnuma sürterek içimden bişeyler erirken, ellerim arasına mâlum organını aldım.

"Senin ki diyorum kaç cm? Ölçsek mi?"

Dedim seksi ve tahrik edici bir sesle, Kerem etkilendiğini belli ederek

"Hay hay! Bana uygun."

Diyerek dudaklarıma yapıştı.