Selam! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Ben süperim. Aslında biraz toparladım gibi... Umarım beğenebileceğiniz bir bölüm olmuştur. Multimedyada eğer bir sorun çıkmazsa -çıkarsa yorumlarda veya mesaj olarak belirtirseniz sevinirim :) - ♥Feyza♥ ile birlikte belirlemekte oldukça zorlandığımız şu ana kadar olan bütün karakterler var. Bu arada bu bölümde Can Heline kendi arkadaşlarını tanıtacak ve eğlenceli bir bölüm olacak gibi ;) Olamaz, sanırım spoi verdim! :) Her neyse,
Umarım beğenirsiniz!
Sizleri seviyorum!
İyi okumalar!
Ah, az kalsın unutuyordum :)
Bölüm şarkısı: Murat Dalkılıç- Kırk Yılda Bir Gibisin
Müzikle birlikte bölümler daha güzel oluyor ya hani ;) 😍😘😜🌈
-lovatic122-
"İnanabiliyor musun Can? Bizi birileri takip ediyor, fotoğrafımızı çekiyor ve hakkımızda saçma sapan dedikoduları okul panosu ve dergisinde yayınlıyor! Suç bu suç!" diye bağırdıktan sonra çatalımdaki dolma parçasını ağzıma götürdüm.
"Sakin ol. Hem yazdıkları belki şu an için doğru olmayabilir ama gelecekte belki doğru olur" dedi Can cacıktan bir kaşık alıp gülümseyerek.
"Saçmalıyorsun" dedim ve arkama yaslandım.
"Çocuklar neden bahsediyorsunuz anlamıyorum" diyerek araya girdi Nermin Teyze.
"Yok bir şey Nermin Teyze, ellerine sağlık çok güzel olmuş dolma."
"Afiyet olsun güzel kızım" dedi ve önlüğünü çıkardı Nermin Teyze. "Can'ım ben gidiyorum, görüşürüz" dedi ve mutfak tezgahının yanındaki çantasını toparlayıp çıktı.
Sanki dizilerdeki gibi bir hizmetliydi Nermin Teyze. Çok güzel, bir o kadar da marifetli. Ayrıca bu evde ona bir hizmetliden çok bir "anne" gibi davranılıyordu. Bu... Çok hoş bir durumdu.
"Okulunuzda bir duyuru yapılmış olması gerekiyor. Yapıldı mı?" dedi Can benim dış dünyamdaki sessizliğimi bozarak.
"Bilmiyorum ki, burnumdan soluduğum için hiçbir şey fark etmedim. Ne oldu?"
"Bu olayı fazla abarttığın için olayları kaçırmışsın anlaşılan. Üç gün sonra büyük bir deneme sınavı var sizin okulunuzda ve bizim okulumuzda. Bu sınavda belirli bir puanı geçen ilk elli kişi ile kampa gidilecek, tabii sizin okul ve bizim okul ortak. Ders çalışmamız için de sınav gününe kadar tatiliz. Umarım kazanırız" dedi Can ve masanın kenarındaki bardaktan suyunu yudumladı.
"İnşallah kazanamayız da o aptal haberleri yapan kişiyi bulup öldürürüm."
"Fazla abartıyorsun Somurtuklar Prensesi. Hem belki bu haberleri yapan kişi de kampa gelir. Ne dersin?" dedi ve göz kırptı.
"Doğru, haklısın. Acaba babamın aptal parmağı var mı bu işin içinde?"
"Sanmam. O adam, yani baban bu tür işlerle uğraşacak bir adam değil. Aslında benim okulumda da birkaç kişi olabileceği tahminim var ama bunu sadece zaman gösterir merak etme" dedi ve elindeki bardağı masaya koydu. "Olmasını istediğin bir şeyi olacağı zamandan şimdiki zamana çekmek istersen zaman senden korkup uzaklaşır ama umutla onu beklersen o sana koşarak gelir" dedi ve sofradan kalktı.
"Birincisi bu sözleri nereden bulduğunu o kadar merak ediyorum ki, ikincisi de Meriç nerede?" dedim ve sofradan kalkıp onun gibi lavaboya, ellerimi yıkamaya yöneldim.
![](https://img.wattpad.com/cover/38702949-288-k705280.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökkuşağı
Teen Fictionİnsanların karakterleri birbirinden farklıdır fakat bazı insanların mıknatısın zıt kutupları misali tamamen farklıdır. Bu milyonlarca özel kişiden sadece ikisinin karakterleri de birbirinden tamamen farklı... Can sabah doğan güneş gibi gül...