Selam okuyucularım :) bugün günlerden Hayallerin Ötesinde :)
Multimedyada Ilgaz'a hiç yer vermediğimi fark ettim ve bu yüzden Ilgaz'ı koydum.
İyi okumalar. Bu arada wattpad'i yeni kullanmaya başlayan ve nasıl oy(vote) vereceğini bilmeyen bir kaç okur var. Arkadaşlar alt kısımda yıldız olan yere bir kere tıklamanız yeterli zaten sonrasında wattpad oy için teşekkür ediyor eğer etmezse veremediniz demektir :)
Bu oy vermeyi bilmeyen arkadaşlar içindi bilenler de beğeniyorlarsa lütfen oy versinler. İyi okumalaar
.....
Bugün veda günüydü. Onlara o kadar alışmışım ki veda etmek çok zor oldu. Özellikle de Suna ablayla olan vedalaşmamız daha da zordu. Sanki annemizmiş gibi ağladı vedalaşırken.
Karşımda biri ağlarken hiç dayanamazdım ki ben. Hele ki bu ağlayan sevdiklerim olduğunda hiç dayanamaz, onlarla birlikte bende ağlardım...
Erhan abi, Suna ablaya her ne kadar ağlama dediyse de Suna abla bunu başaramadı.
"Yeter hatun. 3-4 haftaya gelecekler yine ağlama bu kadar."
"Sana demesi kolay. Yalnız kalacam ben onlar gidince." deyip iç çekti. Oy kıyamam ya. Küçük bir çocuk gibiydi. Ilgazla gözgöze geldiğimizde onun da benden pek geri kalır yanı olmadığını fark ettim. Onun da gözleri dolu doluydu...
"Suna abla geri gelecez zaten. Hem yalnız değilsin ki. Beren ve Ferhat da burda seninle, Erhan abi de yanında."
"Hem ailelerimizi de özledik. Bi gidelim çok kalamayacağız zaten. Hadi gülümse artık" diyerek Ilgaz'ın sözlerini tamamladım. Ardından Ilgaz Suna ablaya sarıldı. Ben de gidip ikisine birden sarıldım.
"Aaa. Ben kıskanıyorum ama artık ona göre"diyen Beren'e de kucak açtık. Biz dörtlü olarak sarılırken bir ses duyduk.
"Allah'ım çok şükür şu an cinsiyetim erkek ve onlara sarılmıyorum. Sarılırken ölmek istemezdim. Bu ne ya vıcık vıcık.." derken bize iğrenerek bakıyordu.
"Aaa. Oğlum olmaz öyle gel bakayım sende buraya"
"Aynen ikiz. Gel bakayım sende"
"Ölmek için çok genç ve yakışıklıyım hanımlar kusura bakmayın." deyip sırıttı.
"Olmok oçon çok gonç vo yokoşokloyom honomlor kosoro bokmoyon" diye Ilgaz onu taklit ederken bende;
"Egoist" diyip ters ters baktım. Beren de bize desyek verdi.
"Aynaya bakmadın galiba ikizcim. Hayır yani bu tipe bu ego fazla." dediğinde bu kızı gerçekten sevdiğimi fark ettim.
Biz birbirimize 'çak' yaparken;
"Bak görüyor musun anne? Toplu ittifak yaptılar üstüme geldiler. Bana bir tane Beren fazlayken iki tane daha çıktı başıma.."
"Doğru söylüyorsun ikiz ben sana fazlayım. Beynin yetmiyor bana laf yetiştirmeye" diye Beren Ferhat'ın lafını kesince gıcık gıcık sırıttım.
"Aaa yeter ama kızlar. Çok gidiyorsunuz oğluşumun üstüne. Kızarım bak." diye yalancı sinirle kızdı bize.
"Kızma Suna abla. Zaten bizim artık çıkmamız lazım" dedi Ilgaz. Çantaları sırtımıza taktık. Suna abla'nın gözleri yine dolmuştu bile.
.....
Zor olan ayrılışımızın üzerinden 3 saat
geçti. Suna ablalardan ayrılışımız tam Türk filmi gibiydi. Bize yolluk bir kaç şey hazırlamış, öpüp koklamış ve arkamızdan su dökmüştü........
Daha fazla o gözlerinden icileri aksın istemediğimizden otogara bizle gelmesine izin vermedik. Bu sefer bilet bulamadığımızdan gece yolculuğu yapacaktık mecburen. Bu durum hiç hoşuma gitmemişti. Ferhat da bizle gelecekti. Arkadaşı varmış da görecekmiş de falan filan.
Ferhat bizim bir ön koltuğumuzda cam kenarındaydı. Yanında bayan oturuyordu. Kadın Ferhat uyudu diye bir sürü olay çıkardı. Neymiş efendim aslında uyumamış, özellikle uyuyomuş gibi yapmış da ona temasta bulunmuş!
Nasıl bir psikolojiye sahip bu kadın diye düşünmedim değil. Kadın'ın ciyaklamasıyla uyuyan herkes uyandı. Duyanlar sanki omzuna kafası yaslanmış değil de istismarda bulundu sandı ve Ferhat'ın üstüne yürümeye başladılar. Ilgazla gözgöze geldik yine.
"Bu ne ya?"
"Ne bilim kadın manyak çıktı."
"Kurtarsak mı Ferhatı?"
"Sinir oluyorum o çocuğa ama acımadım da değil." ben bunu söylerken Ferhat yardım istercesine bakıyordu.
"Ben bu kadının viyaklamasına daha fazla dayanamayacağım Ilgın bir şeyler yapmamız lazım." O sırada telefonuma mesaj geldi.
"Huysuz bu kadından bir şekilde kurtar beni aklına gelen ilk fikirle. Biraz cadolozluğunu konuştur da susup kalsın" yazıyordu. Cadoloz? Huysuz? He canım oldu...
.....
Kadın hala viyaklıyordu. Ve görünen o ki Ferhat birazdan dayak yiyecekti. Sapık gibi davranıyorlardı ona ve sapıklar sevilmezdi. Ama bir yanlış vardı ki o da Ferhat'a sapık muamelesi yapılmasıydı. Tamam çocuğun egosu fazla, gıcık, sinir bozucu olabilirdi ama sapık değildi. Acilen kurtarmalıydık.
....
Ferhat'ın yakasına birisi yapıştığı anda birden bağırdım.
"Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz?"
"Yanındaki kadına asılmış."
"Asılmış mı? Ne yapmış da asılmış?"
"Daha ne yapacak uyuma numarasıyla kafasını omzuma dayadı" dedi viyaklayarak.
"Sanki başka yerine... Tövbe ya" diye mırıldandı Ferhat.
"Bakın hanım efendi. Fesatlık sizin içinizdeymiş demek ki siz böyle yorumlamışsınız."
"Sen kime fesat diyorsun? Hem sen kim oluyosun da karşı cinsi savunuyorsun?" dedi.
'Hayvan severim' diyemedim tabi.
"İftira attığın adamın nişanlısıyım. Benim nişanlım sapık değil. Ve içi fesat bir kadın yüzünden bunca insandan hakaret işitmeyi hak etmiyor."dedim. Ferhat tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu. Biraz da sırıtıyordu.
"İftira falan atmıyorum."
"Hadi ya? Hepimiz biliyoruz ki uzun yolculuklarda uyuyakalırız ve uyku halinden dolayı başımız başkasının omzuna düşebilir." etrafta sessizlik devam edince bende konuşmaya devam ettim.
"Ilgaz Ferhatla yer değiştirir misiniz? Daha fazla sapık muamelesi yapılmasını istemiyorum." Ilgaz başını salladı çünkü az önce viyaklamayla uyandı ve hala kendine gelemedi.
....
Ferhat yanıma geldiğinde şakak kısmıma bir öpücük bıraktı. Ne yapıyordu bu çocuk? Ağızının üstüne bir tane geçireceksin beyni yerine oturacak...
"Vurmaya kalkma nişanlım dedin unutma" diye fısıldadı.
"Kusura bakma canım seni de saçma nedenlerle uyandırmış olduk" diye sesli söyledi bu sefer. Canın çıksın diyesim geldi ama demedim bir şey geçtim yerime oturdum.
.....
Mesaj attı bu sefer de.
"Sağol huysuz."
"Huysuz demeyi kes. Hem öpmek de ne demek oluyor? Acıyıp kurtarayım yazık dedim iyi niyetimi su istimal ettin."
"Neden kesim ki? Huysuz değil misin? Hem o öpücük teşekkür amaçlıydı. Sana hediyem canım."
"Canın çıksın. Bir daha denersen pişman olursun ona göre. Şimdi zıbar."
"Ayıp ediyosun canım." yazdı bu sefer de... Hiç bir şey demeden kafamı cama yasladım ve gözlerimi kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALLERİN ÖTESİNDE...
Teen FictionHayaller ne kadar gerçek olabilirdi ki? Ya da ne kadar umut ediyordum gerçekleşeceğini? Olmuştu işte. 6 yıldır gerçekleşsin diye dua ettiğim insanların 'olmaz' dediği hayalime ilk adımı atmıştım. Atmıştık...