İşlemler bitmek bilmiyor ve bir türlü sonuçlanamıyordu. Geçen zaman içerisinde herkes birbirine alışmıştı. Emniyet Gülfidan'ın yaşayan bir akrabası olup olmadığını araştırıyordu. Açıkcası bu konuda bir taraftan Gülfidan için ona bakacak bir akrabasının olmasını istiyordum vr bu yüzden bulunmasını istiyordum ama bir taraftan da hepimiz ona çok alıştığımız için bulunmamasını da istiyordum. Belki bu Gülfidan'a kendimiz için yaptığım bir bencillikti belki ailesi veya akrabası bulunursa onlarla daha mutlu olabilirdi ama biz de Gülfidan'ı mutlu edebilirdik. Neyse onu çok sahiplendiğim için bu düşüncelere sahiptim ama tabiki en önemlisi en hayırlısının olması.
....
Gözlerimi açtığımda Gülfidanın elleri boynumda sarılı Ferhat'ın elleri ise Gülfidan'a sarılı bir şekilde uyuyorlardı. Saatin kaç olduğunu bilmiyordum ve bakmak da istemiyordum doğrusu. Çünkü akşam bile olmuş olsa yataktan çıkasım yoktu. Uykumun kaçmaması için gözlerimi tekrardan yumdum ve kendimi uykuya teslim ettim.
Zihnim ayıkmaya başlarken üzerime ağırlık yapan şeyin ne olduğunu düşünüyordum çünkü bu ağırlık Gülfidan için biraz fazlaydı. Arkamdan sarılan her kimse sımsıkı sarılmıştı. Gözlerimi açmak istiyordum ama açamıyordum. Derler ya hani uyku uykuyu çağırır diye, hah şu an tam olarak bu durumdaydım. Zihnim tam anlamıyla ayıkamayınca bende pes ettim ve arkamdan sarılan kişiye doğru dönmeye karar verdim. Döndüğümde yine o tanıdık kokuyla karşılaşmıştım. İşte bu koku zihnimi ayıktırmaya yeterdi de artardı bile. Gözlerimi tekraren açtığımda Ferhat'ın neredeyse içine kadar girmiş buldum kendimi. Sonrasında aklıma Gülfidan geldi ve etrafıma bakınmaya başladım. Biraz fazla hareket etmiş olmalıyım ki Ferhat da uyanmıştı.
"Güzelim ne yapıyorsun acaba?"
"Şey.. Ben.. Kendimi sana sarılmış bulunca bir de Gülfidan'ı da göremeyince merak ettim."
"Annemin yanındadır. Yat hadi."
"Bende kalkayım o zaman."
"Yat diyorum Ilgın." diyip başımı göğsüne yaslayıp saçlarımla oynamaya başladı.
"Ferhat. Ama ben uyandım. Hem belki bir şey lazımdır. Gidip bir bakayım bence."
"Ilgın. Bozma işte bu anı uyu güzelim. Niye kaçmaya çalışıyorsun?"
"Kaçmıyorum ki. Sadece yanlış anlaşılmak istemiyorum."
"Peki ben ne istiyorum biliyor musun? Sana sarılıp uyumak. Hadi şimdi uyuyalım."
Bir şey demeden kıvrıldım yanına. Çok da uzun sürmedi zaten uyuyakalmak çünkü kokusu uyku iksiri gibi içine hapsediyordu beni.
...
Gözlerimi açma ihtiyacı hissettiğimde ve uykudan sıyrıldığımda Ferhat'ın sol kolunun üzerinde doğrulduğunu ve beni izlediğini fark ettim. Öyle güzel bakıyordu ki gülümseme ihtiyacı hissetmiştim. Gözlerinin içine bakıp gülümsediğimde o da bana gülümsemişti.
"Günaydın uykucu şirin."
"Günaydın. Ne zaman uyandın?"
"Oldu bayağı. Bir ara uyandıracaktım ama sonra vazgeçtim."
"Gülfidan nerde?"
"Annemle mutfaktalar."
"Hadi yanlarına gi..." evet lafımı tamamlayamamıştım çünkü içeriden sesler gelmeye başlamıştı. Yataktan bir anda kalktık elimi tam kapı koluna atmıştım ki kapı açılıp Gülfidan boynuma sarılmıştı. Arkasında Erhan abi ve Suna abla görünüyordu. Onlara baktığımda yüzleri asıktı. Olanları anlamaya çalışıyordum ama hiç bir şey anlayamıyordum. Ferhat daha fazla dayanamamış olacak ki konuşmaya başlamıştı.
"Baba ne oluyor biriniz anlatacak mısınız acaba?"
"Emniyetten aradılar." bir süre susup sonra devam etti konuşmaya.
"Gülfidan'ı bir süredir arayan birileri varmış. Emniyette ailesini ararken irtibat kurmuşlar ve Gülfidan'ın ailesini bulmuşlar. En kısa zamanda Gülfidan'ı alacaklarmış." Bu çok garipti yani aslında bu habere sevinmemiz gerekiyordu ama alışmıştık. İçimde tedirginlik vardı. Ben bunları hissedermen Suna ablanın incileri akıyordu gözlerinden tane tane. Derken gidip yatağa oturdu.
"Ailesini önce biz tanısak, araştırsak. Belki iyi değillerdir.""Emniyetle görüştüm bunu da. Araştırmışlar aileyi. Başka şansımız yok Suna."
"Herşeyden önemli olan Gülfidan'ın ne istediği. Sen gitmek istiyor musun ablacım?" kafasını sallayınca yapılacak başka bir şey kalmadı.
...
Erhan abi Gülfidan'ın ailesiyle görüşüp eve davet etti. Geldiler oturduk hep birlikte konuştuk. Gülfidan'ı daha önce neden bıraktıklarını. Gülfidan 2-3 yaşındayken kaybolmuş. O zamanlardan beri çok aramışlar ama bulamamışlar. Yıllardır bir haber bekliyorlarmış. Sonunda haber geldiğinde çok mutlu olmuşlar ve hemen görmek istemişler evlatlarını.
Gerçekten iyi insanlara benziyorlardı. Ailesinin mutluluğu gözlerinden okunur cinstendi. Bizlere çokça teşekkür edip istediğimiz zaman Gülfidan'ı görebileceğimizi de söylediler. Bu biraz da olsa içimize su serpti. Gülfidan giderken mutluydu, yüzü de gülüyordu. Hepimize sımsıkı sarılıp gitmişti. Giderken de bizi hep görmeye geleceğini söyledi. Annesine Ferhat'ın ve benim numaramı kayıt ettirdi. Onlar gittiğinde eve bir sessizlik ve durgunluk hakim oldu. Ama onun bu şekilde daha mutlu olacağını bilmemiz bizi de mutlu ediyordu.
Canlarım merhaba :) iyi bayramlar hepinizin bayramını kutluyorum. Bölüm yazamıyorum farkındayım ama beni biraz anlayın lütfen. İnanın tatil bile yapmadım. Staj tekrar başlayacak bayramdan sonra. Siz tatil yaparken ben stajda olacağım :) E bir de Ekimde olacak olan KPSS sınavı var ona hazırlanıyorum. Hafta içi staj hafta sonu kurs var. KPSS'den sonra YGS ve LYS var :) Anlayacağınız zor bir döneme giriyorum. Tabiki de firsat buldukça bölüm yazmaya ve yayınlamaya çalışacağım. Sizden ricam bu zorlu dönemde bölümler geç geliyor diye bizden vazgeçmeyin. Herkese iyi bayramlar. Bölüm hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALLERİN ÖTESİNDE...
Teen FictionHayaller ne kadar gerçek olabilirdi ki? Ya da ne kadar umut ediyordum gerçekleşeceğini? Olmuştu işte. 6 yıldır gerçekleşsin diye dua ettiğim insanların 'olmaz' dediği hayalime ilk adımı atmıştım. Atmıştık...