HAYALLERİN ÖTESİNDE...

10.BÖLÜM-NİŞANLI MESELESİ

Gözlerini nişanlımın üzerinden hemen çek!" Ferhat ve Ilgaz bana şaşkınlıkla bakıyorlardı. Ferhat verdiğim ani tepkinin şaşkınlığını, Ilgaz ise yeni uyanmışlığın verdiği şaşkınlığını yaşıyordu. Kadının ise gözleri sinsilikle parlıyordu. Bir adım attı bize doğru. Sonra Ferhat'a bakmaya başladı.

Sonra ise...

.....

Sonrasında Ferhat'a bir adım daha yaklaştı ve bir anda sülük gibi yapıştı çocuğa. Hiç birimiz böyle bir şey beklemiyorduk. Ferhat anın şaşlınlığıyla gözlerime bakarken ben donakaldım resmen. Kendime gelmem bir kaç saniyeyi aşmadı ve kendime gelir gelmez kızı kolundan tuttuğum gibi ayırdım Ferhattan. Kız sinsilikle bana gülerken kendime engel olamayıp bir tokat attım. Yine ciyaklamaya başladı.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen be?!"

"Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun benim nişanlımla!"

"Abartma ya. Sadece nişanlına seçim hakkı sundum. Kimin daha güzel ve çekici olduğuna karar versin, seçim yapsın diye. Ne o kendine güvenmiyor musun yoksa?" Sesindeki iğrençliğe ve cümlelerine midem bulanmıştı.

Onun haricinde Ferhat gerçek nişanlım olsa da olmasa da ne demek
'Nişanlına seçim hakkı sundum. Kimin daha güzel ve çekici olduğuna karar versin seçim yapsın diye'
bu ne demekti şimdi? Resmen benim dişiliğime laf atmıştı!

Sinir tam anlamıyla bütün bedenimi ele geçirdiğinde kendimi tutamıyordum. Kızın üzerine atlamamla birlikte Ferhat'ın belimden tutup çekmeye çalışması bir oldu. Bir yandan Ferhat bir yandan Ilgaz beni çekiştirip kızı kurtarmaya çalışsalar da başaramadılar. En sonunda bedenimin havalandığını ve kızdan uzaklaştığımı fark ettim. Otobüsten inmiştik. Fark ettiğime göre çantalar ve Ilgaz bizi perondan uzak bir bankın orda bekliyordu. Bedenimin aşağı inmesi ve ayaklarımın yere değmesiyle sinirle Ferhat'a döndüm ve bağırmaya başladım.

"Ya sen.. Ya sen neden beni buraya getiriyorsun? Niye engel olmaya çalışıyorsunuz aptal mısınız?" bağırmaya devam ederken bu seferde Ilgaz'a döndüm ve ona bağırmaya başladım.

"Peki ya sen? Ya sen neden engel olmaya çalışıyorsun yardım edeceğine?"

"Engel olmayayım da kız hastanelik olsaydı dimi? Kızım seni 2dk daha orda bıraksaydık neler olacaktı düşünebiliyor musun sen?" tabi ki düşünebiliyordum. Karete ve tekvando dersleri almıştım daha önce. Yani orda biraz daha kalmam kız için hiç iyi olmazdı. Ama Ilgaz'a bu konuda cevap vermek yerine başka bir konuda cevap vermeyi tercih ettim.

"Düşünemiyorum. Acıktım ben."

"Gidip bir şeyler yiyelim bari konsantre boy maviş cadı."

"Ferhat kapat çeneni yoksa kötü olacak!"

"Kızma hemen ya. Şaka yapıyorum sadece. Hem beni bu kadar sevdiğini bilmiyordum bıraksam kızı öldürecektin." dedi sırıtışıyla.

"Seni sevdiğimden kavga etmedim ben o kızla! Lafta da olsa nişanlım dediğim adamın yanında ben varken kimse öpemez. Dişiliğime hakaret bu. Yani tamamen kişisel bir şeydi. Üstüne alınma."

"Neyse ne yiyelim?" araya giren Ilgaz oldu. Biz kavga etmeyelim diye bunu dediğini biliyordum.

"Ferhat yiyeceğini yedi Ilgaz ona sorma boşuna."

"Haydaa. Konu yine bana geldi. Ne yemişim ben?"

"Ne mi yemişsin? Kız kendini sana sundu o da yetmedi yedirdi. Sende bu durumdan hiç şikayetçi değildin. Ben müdahele etmesem yiyecektin kızı."