15.BÖLÜM- PAMUK ŞEKER MESELESİ

161 84 12
                                    

Multimedya: Mert
Otobüsden indiğimizde Suna abla, Erhan abi, Beren, Ilgaz, Mert ve de bavullarımız hepsi bizi bekliyorlardı. Yanlarına vardığımızda önce Suna ablayla kucaklaştık, sonrasında Berenle.

"Özlemişim kızlarımı." deyip bir kolunun altına beni, öteki kolunun altına da Ilgaz'ı alıp tekrardan sarıldı bize. Bu sırada Ilgaz da bana gıcık gıcık gülüyordu. Ben acaba ne zaman laf vurmaya başlar diye düşünürken Ilgaz beni çok da bekletmedi.

"Ne çok geciktiniz ya. Siz gidin ben uyandırırım deyip bizi gönderdin ama  fırsat bilip kendin de uyudun heralde." diyerek Ferhat'a göz kırptı.

"Arkadaşının uykusu ağır bi kere. Hem farz edelim ki sizi bahaneyle gönderip yanında uyudum, ne olacak?"

"Ne demek be olacak? Benim arkadaşım senin yastığın mı?"

"I-ı bilemedin. Söyleyim mi?" dediginde Erhan abinin öksürme müdahelesiyle sustu iki dengesiz. Erhan abi kolunu omzuma atıp kendine doğru beni çektikten sonra peşinde sürüklemeye başladı.

"Gel kızım biz gidelim sen bakma bu iki deliye." dedi. Erhan abi ne iyi biriydi öyle. Resmen potansiyel kayın baba. Arkamı dönüp baktığımda Suna ablayla Beren kol kola girmiş yürüyorlardı. Mert ve Ilgaz da el ele onları takip ediyordu. Bizim hemen arkamızda da Ferhat tek başına yürüyordu. Bana bir kaç kaş göz işareti yapıp yanına çağırmış olsa da omuz silkip Erhan abiyle yürümeye devam ettim.

Bir süre daha Erhan abiyle yürüdük. Sonrasında Ferhat yanımıza gelip,

"Baba, annemle Beren'in yanına bir git istersen seni çekiştiriyorlar." deyip göz kırptı. O an bunu umursamadım. Erhan abinin vereceği cevabı bekliyordum. Erhan abi önce ters ters baktı Ferhat'a. Sonra Ferhat küçük bir çocuk gibi bakmaya başlayınca anlayışla kafasını salladı ve Suna ablanın yanına gitti.

"Yalan söyledin değil mi?"

"Sadece lafı değiştirerek söyledim o kadar."

Ona cevap vermeyip ters ters bakmakla yetindim. Beni kolunun altına çekip,

"İkimiz bir yerlere gidelim mi? Ne dersin?" Kolunun altından çıkıp cevap verdim.

"Öncelikle annenlerin yanında böyle hareketlerde bulunma." Sözümü kesip devam etti.

"Annemler yokken yapabilirim yani?" pis pis sırıtıyordu şimdi de. Allah'ım sabır!

"Ne münasebet."

"Neyse soruma cevap vermedin."

"Yorgunum."

"Hadi Ilgın. Çalıştırmayacam seni gezelim diyorum sadece."

"Bugün dinleneyim yarın belki."

"Bak kaçırırım seni."

"Allah Allah. Sanki ben kaçtım da senin kaçırman kaldı." böyle ters konuşmak istemiyordum aslında ama nedensiz bir sinir vardı üzerimde ona karşı.

"Deneyelim mi?"

"Dene dene. Nasıl başarılı olmayı düşünüyorsan artık?" Sanırım fazla erken konuşmuştum çünkü beni kolumdan tutup yan tarafa doğru çekiştirmeye başlamıştı. Kolumu ondan çekmeye çalışsam da bir süre başarısız oldum. Bir süre diyorum çünkü yeterince uzaklaştığımızda kolumu çekmeyi bıraktı.

"Hayvan mısın?"

"Öyle yada böyle. Seviyorsun beni."
Ukala, bencil, pislik, egoist... Daha ne kadar sıfatı yakıştırabilirdim ona bilemiyordum.

HAYALLERİN ÖTESİNDE...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin