Medyada karakterlerimizin yüzeceğiz dediler geldik temalı fotoğrafı. Çiftler alt alta. Alp-Peri, Rüya-Arda, Doruk-Ece, sağ alt Forever Alone Emir, solda Mert.
Video da yine bölümde bir yerde geçiyor kısacık. Bilmeyen varsa diye koyayım dedim.
"Bıcı bıcı yaparıım dalinle mis gibi kokarım."
"Yapış yapış saçlarım."
"Bıcı bıcı yaparım."
Kulağımın dibinde böğüren iki gerizekalı ve bir de şu saçımla oynayan eller yüzünden uyanmak zorunda kalmıştım ama yine de gözümü açmazsam giderler belki diye düşünerek yatmaya devam ettim.
"Aslındaa dalin değil. Banyodan bulduk bunları, ama renkleri çok güzel. Kutuları da mini mini ne sevimli."
Uyuyan bir insana açıklama yapacak kadar zeki arkadaşım Peri, kendini çok zorlama istersen. Yanlış anlama. Kendi zihin sağlığın için. Yoksa ben neden sana karışayım?
"Otel şampuanlarına yavşadın az önce lan."
Sanki söylediği çok komik bir şeymiş gibi kulağımın dibinde yüksek bir kahkaha patlattıklarında yüzümü ekşitmeden duramamıştım. Sıkıntıyla bir nefes alıp uykumdan bu şekilde uyandırılmanın verdiği huzursuzlukla hareketlendim.
"Dur dur uyanıyor herhalde."
Zor bile dayandım ama onlara beni uyandırma zevkini yaşatmayacağım tabii ki. O hain amaca ulaşmalarına yardımcı olacak değilim burada.
Yavaşça yüz ifademi düzeltip uykuya geri dönüyormuşçasına nefesimi düzene soktum. Çok gerçekçi bir uyuma taklidi yaptığımı biliyordum, zaten başımdan gelen homurtular da bunu kanıtlar nitelikteydi.
"Of kalkmaz bu camış."
Ve bu, bir çift vıcık vıcık elin yüzümde dolaşmaya başlamasından önce duyabildiğim son sözdü.
Hemen çılgınlarcasına kıvranmaya ve ağzıma geleni karşımdaki itlere dökmeye başlamıştım. "Ne sürdün yüzüme öyle be? Yemin ediyorum sizin kadar kahpe bizans arkadaşlar görmedim hayatımda ya. Allah'ın belaları..."
Bütün bu ağır çabam bir işe yaradığında tepemde oturan bir adet Ece ve yan yatakta zıplayan bir Peri görmüştüm. Tabii göz kapaklarımın arasından akan yakıcı şeyi hissetmeden önce görebilmiştim onları.
Gözümü geri kapatıp hızla ayağa kalktım.
"Ağağağa gözüüm. Gözüm yanıyor lan. Kör oldum sanırım. KÖR OLDUUM!"
Gözümü aralamaya çalışarak -etrafa çarpa çarpa da olsa banyoyu bulduğumda musluğa sarılmıştım adeta. Ben gözümün makûs kaderini düzeltirken bile içeriden gelen şiddetli kahkahaları duyabiliyordum. Ve bu kat kat yükselen sinirime engel olmak adına hiçbir gelişme sağlamıyordu bana.
"Abartma be, gözün temizlendi işte. Nihahaha şampuan sürmüştüm bu arada."
Musluğu açıp yüzümü yıkamaya başladığımda ensemde de aynı yapışkan maddenin hissiyle sinirle soludum. "Geberesice laned yaratık! Saçıma da mı sürdün?"
Kahkahalarına level atlattıklarından tahminimin doğru olduğunu anlamıştım. Kuru saça şampuan sürmek nerenin âdeti Allah aşkına ayrıca? Ya da neyin gayreti bu sizdeki? Kollarını uzatıp kumandayı almaya üşenen mallar, sırf bana itlik yapmak için sabah sabah kalkıp saçımı şampuanlamışlar. Vay be. Bu günleri de gördüm ya artık gözüm açık göçmem bu dünyadan.
Yüzümü yıkamayı bitirdiğimde musluğu kapattım. Havluya doğru giderken iki dingil de ellerinde telefonla yanıma gelmişlerdi zaten.
"Bir de yaptığımız rezilliği kameraya mı alalım dediniz? Aferin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ RÜYASI
HumorTelevizyondan da olsa bir kutup ayısı görmüşsünüzdür. Ama bir Yaz Rüyası? *KÜFÜR İÇERİR* -EĞLENCE AMAÇLI YAZILMIŞTIR-