⭐️Her Şeyin Bir Sebebi Vardır⭐️

159 11 66
                                    

Medyada Rüya.

Finalden önceki son bölüme de gelmiş bulunuyoruz. Aynı zamanda şu ana kadar yayınladığım en uzun bölüm de oluyor bu. Yazım hatalarım varsa affola *-*

Kapıdan girer girmez gelen tuvaletime lanet ederek elimi onunkinden kurtardım. Etraf fazlasıyla toplu duruyordu. Perdeler sonuna kadar açılmış, ferah bir ortam oluşturulmuştu. Büyük ihtimalle temizletmişlerdi de odayı. Ama o an daha fazla inceleyemeyecek gibi hissettim, gerçekten zor bir durumda olduğumu belli ediyordum herhalde ki bakışları hızla beni buldu. Şaşırmış gibiydi gülümsememe karşı ama konuşmadan da olsa ne olduğunu sorduğunu anlayabiliyordum ifadesinden. Bir kere çıplak ayak yere basarsam vücudumun verebileceği ilk tepki çiştir bence bunda bir anlaşalım. Her neyse, eğer ifadesiyle bana sormuyorsa bile kendimi açıklama yapma mecburiyetinde hissetmiştim.

"Söylemesi uygun kaçmayacak bir ihtiyaç içerisindeyim."

Ucunda gerçekten şu an. Akmak üzere. Kusura bakmayın artık bunu belirtmek zorundayım.

Kısa bir gülüş bahşedince bana, hızla içeri girip arkamdan kapıyı kapattım. Klozete nasıl vardığımın ya da hangi ara işimi hallettiğimin farkında bile olamamıştım ama sifonu çektiğimi hatırlıyordum. Sonuçta yıllardır boşaltım yapan bir insan olarak delilleri yok etmek bir alışkanlık haline gelmiştir bende. Uzun uzun nasıl rahatlattığını da anlatmak isterdim sizlere ama iğrençleşmek istemiyorum.

Sanki hiç iğrenç bir insan değilmişim gibi devam edelim lütfen.

Elimi yıkarken aynadaki yansımamı inceleme gereksinimi duydum. Uyuyamadığımı belli etmemek adına o kadar fazla fondöten kullanmıştım ki ışığın da etkisiyle araba farlarını andırırcasına parlıyordum neredeyse. Günlük hayatta makyajı çok tercih etmesem de kapatıcıyı genellikle az miktarda kullanırdım ama şu an yansımam hiç de iç açıcı görünmüyordu.

Hemen lavabonun dolaplarını karıştırıp işe yarar bir şeyler bulmaya çalıştım ve en son pamuğa ulaştığımda hafifleştirmek adına birazını sildim kapatıcının. Görüntüm eski haline göre beni daha mutlu edince de usul usul çıktım banyodan.

Odaya girdiğimde onu yatağında uzanır halde bulmuştum. Gözleri kapalı ve nefesi de düzenli olunca uyumaya başladığını düşündüm. Gözlerindeki yorgunluktan belliydi uykusuz olduğu ama bu kadar da çabuk uyuyabileceğini tahmin edemezdim gerçekten.

Uyku fikri benim de kafama yatınca geçip yattım karşısına. Tam önümdeki görüntüsüne bakarken tek düşünebildiğimse durgun halleriydi bu sefer. O anlamlandıramayacağım kadar ani duygu geçişleri, sıkıntılı yüz ifadesi, bakışları.

Saçlarından bir tutam gözünün önüne düşmüş kirpiklerine değiyordu, dudakları yüzüstü yatmasından kaynaklı olarak büzülmüştü. İfadesi yine masumluktan uzaktı bir o kadar.

Bense uyumak istiyordum. Düşünmemek, sadece uyumak.

Yapamıyordum.

Karşımda o varken yapamıyordum hiçbirini, vücudum var gücüyle direniyordu. Sanki düşünsem, incelesem yüzünü, bana anlatmadıklarını çözebilecekmişim gibi. Olanlara bir anlam yükleyecekmişim gibiydi.

"Bakmayı kes de azıcık masaj yap be kadın. Her tarafım ağrıyor."

Tabii bir anda borazan sesiyle konuşunca döndüm gerçek dünyaya. Yüzüne bakarak hiçbir sonuca ulaşamazdım, bana kendi ağzıyla bir şeyleri açıklamadığı sürece ulaşamazdım.

En fazla beş dakika önce yatmış bile olsa sesi uyku sersemi gibi çıkmıştı. Yüzüme yayılan hafif gülümsememle gidip onun yatağının kenarına oturdum. Masaj yapmayı biliyordum çok şükür, en azından bu konuda dalga geçemeyecekti benimle.

YAZ RÜYASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin