Bölüm 15 : Davet

26K 1.2K 38
                                    

Düzenlenmiştir.

Ayça'dan

Öldürecek bu adam beni!Yaşlanmadan kırıştıracak şu güzelim yüzümü!Sabahtan beri odadan çıkma yasağına sesimi çıkarmamıştım, 'patronumdur, eyvallah!' desem de artık sabrımın da son kırıntılarını sıyırmıştım.Kollarımı bel boşluğuma yerleştirdikten sonra açık olan kapımın önünde dikilen Yağız Bey'e doğru yürüdüm.Şirkettekilere malzeme olmak şu anlık pek umrumda değildi, tek istediğim ilkokuldaki gibi lavaboya giderken izin almamaktı.

"Lütfen çekilebilir misiniz önümden Yağız Bey?" omzunu küçük bir çocuk gibi havaya kaldırdıktan sonra kafasını sağ tarafa yatırdı.

"Neden?Yani neden çıkamıyorum ben şu lanet odadan?" ciddi bir ifadeye bürünen yüzü ve düşünceli gözleri bir kavram karmaşası gibiydi.

"Çünkü..çünküsü yok tamam mı?Bilmiyorum.!" pes edip arkasını dönmüş giderken, bir kaç saniye boşluğa düşmüş ve rüzgarda sürükleniyor gibi hissettim.Kendime geldikten sonra odamdan çıkmış, lavaboya ilerlerken karşı koridordan gelen İrem'e elimle bir dakika işareti yapıp lavaboya girdim ve işimi hallettim.Çıktığımda İrem kapıda bekliyordu.

"Ne oldu?" bu sorunun cevabını ben de bilmiyordum ki, ne cevap verecektim?

"Bilmiyorum." koridorda İrem'in odasına yürürken ayaklarım kendi odama gitmem gerektiğini söylüyordu.Sanki odadan çıkma yasağıma alışmıştı.

Odasına girdikten sonra kapıyı kapatan İrem, oturduğum berjerin karşısındaki berjere oturdu.

"Anlatmak ister misin?" yahu ne anlatacaktım onu bile bilmiyordum ki ben?Sabahtan beri olanlar boşluk gibiydi zihnimde.Sanki olması gereken şeylermiş gibiydi hepsi ama ben gerçekleştiği için sinirliydim.

"Boşver beni, sen ne yaptın?" bir anda irkilerek yerinde doğrulduğunda acaba hâlâ sabahki çiçek mevzusuna mı takıldı diye düşünüyordum.

"Murat Bey ve Yağız Bey'in annesiyle tanıştık, ama biraz şey oldu, yani bizi bastı.Ama aslında bir şey yapmıyorduk!" gözlerim söyledikleriyle anbean büyürken beynim basılma kısmını tekrar ediyordu.

"Basıldınız ama bir şey yapmıyordunuz?" kafasını mahcup bir ifadeyle sallayan İrem, tam olanları anlatmaya başlayacağı sırada çalan kapıyla durdu.İçimden Yağız Bey olmasın diye dua ederken gelen kişiyi anlaşılan İrem de hiç beklemiyordu.

***

İrem'den

Koridordan gelen seslerle Ayça'nın odasına ilerlerken karşımdaki koridordan bana bir dakika işareti yapıp lavaboya girmesini şaşkın gözlerle izlemeye devam ettim.Zaten sabahtan beri bir normal ifademe dönememiş, havadaki kaşlarımı bir türlü indirememiştim.

Ayça lavabodan çıkıp sorduğum bir kaç soruyla beni geçiştirirken odama ulaşmıştık çoktan.Aklımı dosyalarla beraber Murat Bey'in odasında bırakmama rağmen gayet rahattım şuan.Hâlâ güveniyordum ona, garip bir şekilde.

"Murat Bey ve Yağız Bey'in annesiyle tanıştık, ama biraz şey oldu, yani bizi bastı.Ama aslında bir şey yapmıyorduk!" Ayça'nın tepkilerini izlerken gözlerinin far görmüş tavşan misali büyümesiyle korkmadım desem yalan olurdu.

"Basıldınız ama bir şey yapmıyordunuz?" tamam , kulağa saçma geliyordu ama daha bir şey yapmamıştık.İç sesim eliyle ağzına vurup gözlerini kaçırınca cümlemdeki 'daha' kelimesini hemen çıkardım.Kapı çalınca onay vermemi beklemeden açılan kapıyla hızla ayağa kalktım.Gördüğüm yüz ile duraklarken hemen üstüme çeki düzen verdim.

AŞK İŞİ | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin