Bölüm 29 : Can Dostu

17.5K 1.1K 18
                                    

Düzenlenmiştir.

Ayça'dan

Merdivende yukarı doğru attığım her adımda ayaklarım geri gitmek için ısrar etse de önünde sonunda eve girecek ve İrem'le bu konuşmayı yapacaktım.

Tamam, haklıydı; suç bendeydi ama kızmamasını istiyordum tüm kalbimle.Ama aklım maalesef bunu onaylamıyordu.

İrem kapıda beni elinde oklava, bıçak ya da terlikle bekliyor olabilirdi.Hatta belki eve dönerken elektrikli testere almıştı.

Aklım yavaş yavaş daha da ilginç teoriler üretirken kapıya geldiğimi görünce elimde tuttuğum anahtarı yavaşça deliğe yerleştirip çevirdim.Kapı küçük bir klik sesinden sonra açıldığında yavaşça içeri uzattım başımı.Evden hiç ses gelmiyordu.Açık kısımdan bedenimi içeri itip sessizce kapattım kapıyı.Ayakkabılarımı çıkarıp çantayı vestiyere bıraktıktan sonra yavaşça salona ilerledim.Orada da yoktu.Teker teker odaları, mutfağı ve hatta balkonu gezdikten sonra evde olmadığına kanaat getirip hızla telefonuma sarıldım.

İlkinde defalarca çalmasına rağmen telefonu açmamış, daha sonraki birkaç aramamda meşgule atmıştı.

Ben merakla nereye gidebileceğini düşünürken aklıma Murat'ı aramak geldi.Rehberimde onu bulduğumda o da telefonu açmamıştı.Acaba İrem onun yanında mıydı?

Meraktan içim içimi yerken oturma odasında volta atmaya başladım.Yağız'ı mı arasaydım acaba?Tam telefona yöneldiğim sırada odanın içini dolduran zil sesiyle Yağız'ın aradığını gördüm.

Kalp kalbe bu kadar mı karşıydı be!

"Efendim?"

"Murat mesaj attı, onu aramışsın ama İrem açmasına izin vermemiş.İrem'le beraber onun evindelermiş." içim bir anlık rahatladığında derin bir nefes aldım.

"Çok kırıldı bana, haklı da!"

"Bence de haklı, neyse sen ne yapıyorsun evde?"

"Ne yapayım, kara kara düşünüyorum öyle." söylediklerimden sonra birkaç saniye sessiz kaldı.

"Bende kalsana bugün, İremler karşı dairede, hem yalnız da kalmamış olursun?" teklifini bir anlığına saçma bulsam da gülümsedim.

"Ciddi misin?"

"Neden olmayayım ki?Hadi dönüyorum seni almaya, gelince ararım aşağıya inersin, şimdiden inip de üşüme!" dediklerinden sonra gülümserken içimdeki Ayça 'ne kadar da düşünceli, adam gibi adam' nidası atmaya başlamıştı çoktan.

"Tamam o zaman."

***

İrem'den

"Hâlâ inanamıyorum, kaç gündür bana kızıyor yaptığına bak!" sırtımdaki yastığı düzelttikten sonra biraz daha geriye yaslandım.

"Haklı değil miyim Murat?" salona elleri dolu halde giren Murat hem kafasıyla hem de sözleriyle onayladı beni.Ona da yazıktı valla, Ayça'ya olan sinirimi ondan çıkarmıştım biraz.

"Haklısın İrem." kaşlarımı çatıp ona baktım.

"Birader, hacı falan deseydin ya, İrem demek zor olmuştur." ellerindeki malzemeleri yere koyduktan sonra yanıma gelip koltuğun boş kalan kısmını işgal etti.

"Sen bana Murat derken sorun yok, ben sana İrem dedim diye ağzıma acı biber sürmediğin kaldı!" çatılan kaşlarım anında düzelirken ona da hak verdim.Gönlünü almak için yavaşça ona doğru kayarak başımı omzuna yasladım.

AŞK İŞİ | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin