Bölüm 49 : Nişansal Durumlar

8.4K 369 27
                                    



İrem'den

Günler sonra peşimde birisi dolanmadan evde rahat rahat gezmenin keyfini çıkarmaya başlamıştım bugün.Murat sabahtan toplantısı olduğunu ve anca öğlene doğru gelebileceğini sabah aradığında söylemiş, Mira gizemli bir şekilde evden çıkmış, Ayça yine işe gitmişti.Ben de evde tek başıma kalmıştım.Aslında biraz yalnız kalmak iyi gelmişti iki buçuk haftadan sonra.Ayağımı koltuğa uzatıp kumandayla kanalları değiştirmeye başladım.Dişime göre bir magazin programı bulunca durdum.Tam ses açma tuşuna basacaktım ki evin zili çalmaya başladı.Küçük bir oflama ve puflamadan sonra yerimden sakince kalkıp kapıya ilerledim.Eğer gelen anahtarı olmasına rağmen hep kapıyı çalan Mira olsa onu azarlamayı bile düşündüm bu kısa zaman diliminde ama kapıyı açınca tabiri caizse donup kaldım kapıda.Annem, babam, Mehmet Amca, bordo bereli Selma Sultan, sırık Eren, Mira ve Murat kapının önünde duruyordu.Yok artık!

"Ay kapıda kaldık iyi mi?Dondu kaldı kız!" annem elini yüzümün önünde sallarken bir anda kendime gelerek kendimi annemin kollarına attım.

"Yaa!Çok şaşırdım, bana neden haber vermediniz?" annemden ayrılıp bana kollarını açan babama sarıldım.Babam annemden daha temkinli bir şekilde bana sarılmıştı.

"Kırıklar belki tam iyileşmemiştir kızım, zorlama kendini." babamdan da ayrıldıktan sonra Selma Teyze ve Mehmet Amcayla sarıldık.Onlar içeri geçerken ben kapıda bekleyen Eren'in elindeki kafese gözlerimi dikmiştim.

"İnanamıyorum.Kuşları da getirmişsiniz!" ben tam kuşlara bakmak için eğilecektim ki despot Murat eğilmeme engel oldu.

"Ani hareket yok!" kaşlarımı çatarak ona döndüm.

"Hain!Yok sabahtan toplantısı varmış da, yanıma uğrayamayacakmış da!Söyleseydin ya annemlerin geleceğini!" Murat yavaşça alnıma bir öpücük bıraktı.

"Bana kalsa ben söylerdim de çevre baskısından söyleyemedim." gözü Mira ve Eren'e kaydı.Belliydi zaten kimin başının altından çıktığı.Erenle de kısaca sarıldıktan sonra içeri geçtik.Birisi çoktan koltuktaki örtümü katlayıp bir kenara bırakmış, babamla Mehmet Amca da haber kanallarından birini açıp köşe takımına kurulmuşlardı.Annem ve Selma Teyze evin içini dikkatlice süzerken salona biz girince gözler birazcık bize döndü tabi.Keşke azıcık dibimden çekilseydin be Murat!Babam ters baktı gibi sanki.

"Ayça'nın haberi var mıydı geleceğinizden?" Eren ve Murat da koltuklara geçince Mira ve ben ayakta kaldık sadece.Yavaşça kenardaki tekli koltuğa ilerleyip oturdum.

"Ona daha büyük sürpriz olacak!" Eren sinsice sırıtırken ben de gülümsedim.Madem bana sürpriz olmuştu ben de Ayça'ya söylemeyecektim annemlerin geldiğini.

"Eee, neyle geldiniz?"

"Arabayla." Eren bıkkın bir cevap verirken bunu yapma nedeninin arabayı kullanamadan gelmiş olduğunu çok rahat anlayabilmiştim.Muhtemelen annem ve Selma Teyzeyle beraber arka koltukta takılmıştı ve pek mutlu görünmüyordu.

"Kahvaltı yaptınız mı?" saatin ona geliyor olduğunu düşünürsek kesinlikle cevap evet olmalıydı.Eren kafasını salladıktan sonra babam, Mehmet Amca ve Murat'ın maçlarla ilgili konuştuklarını, hatta tam olarak Galatasaray'ın 21. galibiyetiyle ilgili konuştuklarını, duydum.Yapma ama Murat, babam Fenerbahçeli!

"Mira, çay koyar mısın?" annem sağ olsun bana hâlâ yaralı ceylan muamelesi yaptığından elimi sıcak sudan soğuk suya değdirmeyi bırak, suya bile yaklaştırmıyordu.

Mira mutfağa gittikten sonra havadan sudan ama daha çok dedikodu başlığı altında olan konuşmaya daldım annemlerle.'Bak şunun kızı da evleniyormuş' cümlesini dördüncü duyuşumdan sonra gözlerim yavaşça elime kaydı.Murat Bey'in inadından daha geri alamamıştım ben yüzüğümü ya!Millet de çılgınlar gibi evleniyor yani.

AŞK İŞİ | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin