Bölüm 33 : Doğum Günü

17K 863 36
                                    

Düzenlenmiştir.

Bölüm şarkısını maalesef medyaya ekleyemedim, sorun verdi.

Bölüm şarkısı:
Çağatay Ulusoy (Medcezir) - Kandırdım

ŞARKININ SONUNDA YAĞIZ VE AYÇA KONUŞMASI VAR!

İrem'den

Derin bir nefes alarak yere kadar uzanan tül eteğimi düzelttim.Kalbim heyecandan yerinden çıkacaktı neredeyse.Murat bir işler karıştırıyordu sabahtan beri, farkındaydım ama sesimi çıkarmamıştım.Şimdi de beni hazırlanmam için eve getirmiş, salonda bekliyordu.

Son kez aynadan kendime bakıp vişne çürüğü rengindeki çantamı elime aldım.Yavaşça kapıyı aralayıp dışarı çıktığımda odada tekli koltuğa oturmuş telefonla oynayan bir adet Murat ile karşılaşmam da uzun sürmemişti.

"Hazırım ben!" beni görünce ayağa kalkmış, telefonu cebine atarak bana yaklaşmıştı.Ve bir de tepeden tırnağa beni süzmüştü.Elimi tuttuğunda bakışları da gözlerim ve dudaklarım arasında mekik dokuyordu.

"Rujun güzelmiş." gözleri haylaz parıltılarla bakarken boştaki elini belime atmış, vücudunu vücuduma yaslamıştı.

"Hım, beğendiniz demek Murat Bey." gülümseyerek söylediğim sözlerden sonra yüzü yavaş yavaş yaklaşmaya başlamıştı yüzüme.Gözlerim eş zamanlı olarak kapanırken içeriden gelen gürültüyle bir anda tekrar açıldılar ve geri doğru bir adım attım.

"Ayça, iyi misin?" evet, Ayça eve gelirken Yağız onu görmeden hızla bizim arabaya binip eve gelmişti.Onu unutmuştuk galiba.

"İyiyim, ayağım takıldı sadece." Murat'a döndüğümde hızla üzerime geldiğini gördüm.Daha bir şey söylemek için hamle yapamadan Murat dudaklarıma bir öpücük kondurup geri çekilmişti bile.

"Delisin sen!" parmaklarım dudaklarıma vardığında anın şokunu yaşıyordum.Ardından Murat'ın dudaklarına hafif bulaşmış ruju gördüm.Dudaklarımdaki parmakları onun dudaklarına değdirip baş parmağımla ruj kalıntılarını temizledim.Murat baş parmağıma ufak öpücükler kondururken kendimi bir masalın ortasında gibi hissediyordum.

"Çıkalım mı artık?" Murat olumlu anlamda kafa sallayıp elimi tuttu.O sırada Ayça aklıma gelmişti.

"Ayça!" bir kaç kez seslenmemin ardından nihayet odadan çıkan Ayça kendinden beklenilmeyecek derecede sakin ve şirin görünüyordu.

"Bizimle mi gelirsin arabayla mı?" Ayça birkaç saniye düşündü.

"Yalnız gitme, bizimle gel istersen." Murat'ın kurduğu cümleyle Ayça'ya bakıp başımı salladım.

"Tamam o zaman, sizinle geleyim." hep beraber aşağıya inmiş, Murat'ın arabasına bir güzel yerleştikten sonra yola koyulmuştuk.

"Nereye gidiyoruz?" Murat birkaç saniyeliğine bana doğru dönüp ardından tekrar yola odaklandı.

"Gidince görürsün." omuzlarımı düşürüp arkamı döndüm.

"Sen biliyor musun nereye gideceğimizi?" Ayça sırıtmaya başladığında haberdar olduğunu anlamıştım.

"Söylesene ya!" Ayça omuz silkip kafasını pencereden dışarı çevirdi.Arabada yankılanan tek ses radyodan gelen şarkının sesleriydi.

"Daha ne kadar var gelmemize, bari onu söyleyin." yirmi dakikadır arabadaydık ve ben meraktan çatlıyordum.

"Geldik bile!" direksiyon sağa manevra yapıp araba durduğunda merakla camdan dışarıya bakıyordum.Ben aval aval etrafa bakınırken kapı sesleri gelince ben de hızla indim arabadan.Ayağıma takılan eteğimin tülü işimi zorlaştırsa da çok şükür kazasız belasız inmiştim arabadan.

AŞK İŞİ | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin