AŞK İŞİ | TAMAMLANDI

Bölüm 20 : Sensin Şey!

Düzenlenmiştir.

İrem'den

Gözlerimi kısarak elimdeki telefonun ekranına odaklandım.Yazdığım yorumları tek tek silerken ara sıra gülme krizine girsem de hâlâ nasıl böyle bir şey yapabildiğimi sorguluyordum.

Adamın yanında köpek bile sempatik değil

Sarhoş olsam bile hangi bilinç altıyla yazmıştım ben acaba bu yorumu?

İnsan mı yedin vicdansızın oğlu!

Peki ya buna ne demeliydi?Hızla son yorumlarımı da sildikten sonra ismimi etiketleyerek yorum yapan kızların hesaplarına göz gezdirdim.Hepsini sırayla şikayet ettikten sonra telefonu masanın üzerine bıraktım.

Ne yapsam diye düşünürken, odamdan çıkarsam Murat Bey'e yakalanma ihtimalim olduğu aklıma gelince hızla Ayça'nın yanına gitme fikrinin üzerini karaladım.Ben ona gidemiyorsam o bana gelirdi!

Masaya bıraktığım telefonu geri alıp Ayça'ya mesaj atmaya karar verdim.

Kime: Ayça

İşin yoksa bana gel.

Mesajı gönderdikten sonra sandalyede geri yaslanıp kafamı arkaya doğru yatırdım.Bugün en son istediğim şey harıl harıl çalışmaktı ve dinlenerek yapmayı planlıyordum tüm işimi.Henüz mesaja cevap gelmeden kapı açılınca hızla kafamı kaldırdım.

"Eren?" kapıyı kapattıktan sonra içeri giren Eren, hemen önümdeki berjere oturdu.

"Ya Eren!Hani şu sabah kahvaltısı hazırlamadığınız Eren!" sabah sabah bu kadar yolu atar yapmak için mi gelmişti acaba?

"Biz kahvaltı yapmadık ki!Mısır gevreği yedik." açıklamamı kısaca yaptıktan sonra tekrar kapı açıldı, hem de çalmadan.

"Günaydı.." Murat Bey hızla odamın kapısını açtığında Eren'i görüp cümlesini tamamlayamamıştı.Gülen yüzü anında düşerken odanın içine girip kapıyı kapatmıştı.

"Günaydın İrem Hanım." Bana bakarak konuştuktan sonra kim olduğunu çözmeye çalışır gibi Eren'in üzerine dikti bakışlarını.

Eren ayağa kalkıp Murat Bey'e elini uzatınca ben de ikiliyi merakla izlemeye koyuldum.Murat Bey, Eren'in elini kavradıktan sonra sert bir şekilde tokalaşmış ardından elini çekmişti.

"Ben Eren." Murat Bey'in düşen yüzü tekrar aydınlanmaya başladığında ona Eren'den bahsettiğimi hatırladım.

"Ben de Murat." Eren gülümseyerek yerine oturduktan sonra Murat Bey de karşısındaki berjere geçti.

"Bir şeyler içer misiniz?" Eren kafasını olumsuz anlamda salladığında Murat Bey de onunla aynı tepkiyi vermişti.Odada sessizlik hakimken dışarıdan gelen sesler ile hepimiz o yöne kulak kabarttık.

"Neler oluyor?" bilmiyorum der gibi omuzlarını havaya kaldırıp ayağa kalktı Eren ve Murat Bey, tabi merakıma yenik düşerek ben de!Kapıyı açıp koridora çıktığımızda Fulya Hanım'ın elinde küçük bir köpekle koridorda durduğunu gördüm.

"Anne?" şaşkınlığını üzerinden atan Murat Bey annesine doğru ilerlerken ben de arkasından ilerledim.Eminim ki Eren ne oluyor diye bize bakıyordu arkamızdan.

"Oğlum, almıyor şu pis cadı oğluşumu içeri.Kov gitsin bunu!" arkada duran Selin'i gördüğümde içimdeki İrem sinsi sinsi gülümsemeye başlamışken dışımdan gülmemek için ekstra çaba harcamaya başlamıştım.