(24. Rasmalai)

208 17 3
                                    

Birkaç saate o yorgunluk ve halsizlikten eser kalmamıştı sanki...
Neydi sihiri? Ona borçlu muydu şimdi? Kafasindan bu düşünceleri atacakti fakat kendine zarar verebileceğini düşünmüş olmasi ustelik bunu sesli bir sekilde dile getirmesi Arnavi huzursuz etmisti. Devika'yi bu kez boşuna suçladığının farkındaydı. Sessizdi hatta birazda öfkeli keşke o içeceği hiç istemeseydi. Devika sayesinde iyi olacağına günlerce o hastalığı çekebilirdi.

Evden toz olmak istesede yapamazdi. Büyükanne daha yeni evliyken evden gitmesinde bir olumsuzluk oldugunu düşünebilirdi.

Ona teşekkürde edemezdi ama sadece bir günlük ona yapacağı eziyetleri erteleyebilirdi. Ama sadece birgün, sonra hersey kaldigi yerden devam edecekti.

Devika mutfağa tekrar gitti. Can sıkıntısından olsa gerek çalışanlarla sohbet ediyor. Gülüyor etrafa neşe saçıyordu. Sohbetin ardından meşhur tatlısı rasmalai yapmak için kollari sıvadı. Çalışanların Devika'ya biz yapariz sözlerine aldırış bile etmeden..

Büyükanne mutfağa girip Devika'yi orada görünce sevinmişti. Devika eşine ve evine bağlı bir kadın olacaktı. Ve bunu gizleyemedi. Yanına yaklaşıp Devika'ya dokundu.

"Güzel kızım bir bardak şekeri kullanmayacaksin değil mi?"

Devika şaşkındı.Neden böyle demişti ki?

Şaşkınlıkla bakarken büyükanne devam etti.

"Ya da Arnav için ayrı mı yapacaksın?"
Devika gözlerini mahçup bir şekilde büyükanneden yere doğru devirdi. "Anladım diyabetli olduğu için ayrı yapacak olmanda beni sevindirdi kızım tanrı seni korusun hadi devam et kocan icin hazırlık yap"

Büyükanne oradan ayrılırken Devika bulunduğu durumun şokunu üzerinden atmaya çalışıyordu. Arnavin hastalığı aklına bile gelmemişti. Hatta bildiğini dahi hatirlamiyordu. Bir bardak şekerin icinden yarısı kadarını eksiltip bosallati tencereye bu herkes icin uygun olacakti.

Tatlıyı hazirladiktan sonra odasina gitti. Arnav ortalarda görünmüyordu. Çalışma odasina dogru ilerledi. Kapi yarımdı ve biraz daha kapıyı aralayip içeriye girdi. Arnav dalmisti. Iceriye Devikanin girdiginin bile farkinda degildi.

Masada duran bos bardağa uzandi.
Bir an ayağı burkuldu ve elindeki bardak yere düştü. Kırılan bardağın sesiyle irkildi Arnav...
Her yer cam parcasi olmustu. Devika ise yere eğilmiş hızla kırılan parçaları topluyordu. Yiyecegi azari duymamak icin daha da hızlandı.

Arnav sinirini korumaya çalışırken Devika o can yakan sesini gizleyemedi.

"Ahh..."
Acıyla elini salladı. Eli derin kesilmisti. Arnav hizla yere çöktü ve hızla Devika'nın elini kavradı. Kesik derindi.

Cebinden çıkardığı mendille kanın üzerini bastırdı.

"Neden dikkat etmezsin ki? Buralari toplamak senin isin mi?"

"Bana burdaki çalışanlardan bir farkım olmadığını söylemiştin."

Devika haklıydı Arnav bunu defalarca dile getirmişti.

Arnav susmustu. Gözlerini kitlemisti karsisinda duran bir cift kahverengi gözlere...

Eli elinde gözleri gozlerindeydi... Cok yakinlasmislardi. Devikanin acisi gözlerinden okunsada büyüleyici bir etkisi vardi. Biraz daha baksa kapıla bilirdi o büyüye bu yüzden çekti gözlerini ve devam etti.

"Sen hem baş belası hemde sakarın tekisin burada kal ilk yardim dolabindan birseyler alıp geleceğim."

Devika şaşkındı bunlari arnav mi yapiyordu. Hemde onun için dünyanın sonu gelmişti sanki...
Devika bunlari düşünürken Arnav elinde bez ve kremle içeriye girdi. Kanı temizleyip krem sürdü elini bez ve bantla sarıp devikayi yerden kaldirdi.

"Bundan sonra bastığın yere dikkat et düz yolda yürüyemiyorsun her defasinda sendeleyip kendini yerde buluyorsun."

Arnav bunu soyledikten sonra odadan çıktı çalışanlara ortalığı toplamalari icin çağırdı. Devika ise o şaşkınlıkla odasına gidip yemeğe kadar uzandı.

........

Aksam yemek için masaya oturmuslardi. Büyükanne Devika'nın elini sorarken Devikada olanlari buyukanneye anlatiyordu. Yemekler yeniyor konusma devam ediyordu. Arnav hizla yiyip masadan kalkti. Ama buyukanne Arnav'ın gitmesine engel olmustu.

"Arnav rasmalai tatlisi yemeden kalkmamani öneririm."

Arnav tekrar oturup önüne konan tatlidan bir parca aldi.

Tatli tamda sevdigi gibiydi. Tatliyi yedikten sonra Büyükannesine eline sağlık demeyi unutmamisti.

"Tatliyi karin yapti oglum tamda benim ölculerimde olmus degil mi kizimiz cok becerikli."

Arnav bir hüsran daha yasamisti. Bugün onun yarasını sararak ona borcunu ödediğini düşünürken tekrar borçlu mu kalmıştı yani? Onun elinden bir şey almayacağına ya da yemeyecegine dair kendine söz vermisti.

Iyide diyabetli oldugunu ne ara ögrenmisti?

Masadan nasil kalktigini bile bilmeden odasina dogru ilerledi. Odada bir ileri bir geri mekik dokurken hic birseyin planladigi gibi gitmedigini dusunuyordu. Bu kizi eve eziyet etmek icin almisti ama sanki resmen evliydiler. Tatli hayatindaki en lezzetli tatlilardan biriydi ve bir hastaya neyin iyi geleceginide cok iyi biliyordu.

O sira iceriye Devika girdi. Hic birsey demeden dolaba yöneldi ve eşyalarını alip banyoya geçti. Üzerini değiştirdikten sonra bakışlarını Arnav'a yöneltti.Morlar icinde oldukca şirin görünüyordu. Giydiği ona büyüktü ve paçasını kivirmis olmasi şirinligine daha da şirinlik katmisti.

"Bu gece yerde kim uyuyacak?"

Yerde uyumak tam bir iskenceydi ve ne o ne de devika yerde uyuyabilirdi. Bu yüzden bir şeyler düşünmeliydi.

"Iiii...seyyy sanirim ben baska bir odaya gecmeliyim."

"Büyükannem varken bu mümkün değil sana bu konuyu bir daha açmamanı söylemiştim."

"Peki o zaman bir fikrin var mi sen mi yatacaksin yerde?"

Arnav hiçbirsey demeden yatağa yöneldi. Üzerindeki koyu mavi örtüyü çekip dolaptan aldığı küçük ince yastıkları yatağın ortasına sıraladı.
"Sınır yaptım bu taraf bana ait diger taraf sana "

"Nee? Ne demek bu?

Arnav yaklasti.

"Kimse yerde uyumayacak demek"

Devika sinirlenmisti.

"Seninle ayni yatakta uyumak mi?sen aklını mi kaybettin? Bunu nasil düşünürsün?"

Arnav alayci bakislarini atarken devam etti.

"Sana merakli oldugumu mu dusunuyorsun? Seytan görsün yüzünü bu yüzden bunuda düşündüm merak etme ayak uçlarının olduğu yöne yatacağım ben ve böylece birbirimizin yüzünü göremeyeceğiz. Ha eger hala rahatsizsan buyur yer senin"

Kendinden emin konusmasindan sonra bu fikir devikaya daha iyi gelmisti. Yatagin sag tarafina gecti ve basini egdi. Arnav hafifce gülümsedi. Isiklari kapatip anlastiklari gibi uyumak icin yataga girdiler.

Dil SeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin