Devika dudaklarını ıslattı istemsizce..işte o an Arnav yapmak istediği şeye engel olup kendini geri çekti. Sonra o masum cümleyi duydu.
"Tanrım Susamışım."Bu nasıl bir şeydi böyle bir başkası olsa Arnav ile birlikte olmak için can atardı ama bu kız farklıydı.
Arnav bunu beklemiyordu oysa.. Hayır tabiki bunu bekliyordu. Bu tam da Devikalık bir performansti. Hem normal bir çift gibi Hissederek sarılmayı,titreyerek öpüşmeyide beklemiyordu. Kahretsin neler düşünüyorum ben derken elini ıslak alnına götürdü Devika'nın üzerinden kendini çekti.Bir şeyler ters gidiyordu o sert duygusuz egoist Arnav şimdi düşünceli birine mi dönüyordu yani?Bu içinde bulunduğu durumu terk etmek istiyordu ama bedeni tam tersini söylüyordu. Terk etme!!! Öylede değil miydi?
Aşkın kimyasında olan terk ediliş,aldatılış,acı,özlem,keder,gözyaşı,için bile şükredin ve aşk, damarlarınızdan girdiğinde yalansız delidolu yaşayın. Ve bittiğinde bırakın kötü düşünceleri ve intikam planlarını.. Yoksa bir gün aşk tadını damağınızda bırakıp üzerek ağlatarak değil,sizi kendinden mahrum bırakıp terk ederek alır intikamını...İntikam...Şimdi bu kelimeye ne kadar uzak olduğunu düşündü.Bir şeyler yapmak istediği an tam tersi oluyordu ama artık buna bir çözüm bulmalıydı.Bu işi kesinlikle sabah halledecekti.
Sabah çalan çan sesiyle uyandı Arnav...Kahretsin bu sesleri duymaktan nefret ediyordu ve tüm bunlar saçmaydı. Birseylere inanmayı sevmezdi dünyada tek inandığı sey kendisiydi.Başarısı çabası hersey kendi uğraşları sonucuyla elde etmişti.Yataktan kalkmadan önce diğer tarafa döndü.Ahh evet bu ses Devikaya ait olmalıydı erkenden kalkıp dua bile etmişti.Şimdi kızacak bir sebep bulmuştu işte üzerini bile değiştirmeden salona hızla ulaştı.
Özenle hazırlanmış masa karşısında ne diyeceğini unutmuştu.Devika masanın başında elindeki dolu tabakları masaya yerleştiriyor bir yandanda büyükanne ile sohbet ediyordu.Tanrım bu hazırlık neyin nesiydi?
Büyükanne arnavı farkedip gülümsedi. " Ah tatlım karını yatakta göremeyince endişelenip böylece aşağıya mı indin" diye alay ederken kahkahayı basmıştı bile...
Devika başını merdivenlere çevirince arnavı eşofmanlarıyla gördü.İlk kez salona takım elbise dışında eşofmanla inmişti.
Hafifce gülerken eliye dudaklarını kapattı. Arnav merdivenlerden düşünceyle inerken neler olduğunu sordu.
Büyükanne söze atıldı. "Ah Arnav sana harika bir haberim var amcan, Bay Nidhi kumar'ı karışılamaya gitti. Dubaiden dönüyormuş. Ve bizim için bir ortaklık teklifi varmış.Amcan bana Nidhi'nin cok özel bir misafir olduğunu söyledi.Sanırım teklifi kabul edecek."
Bu güzel bir haberdi.Nidhi Kumar işinde cok başarılı bir adamdı.Fakat bu hazırlık ne içindi hala anlam veremiyordu. Büyükanne devam etti.
"Devika da amcana bay nidhi'yi buraya getirmesini söyledi. Aile bağlarıda iş ortaklığı kadar önemlidir derken onu ne kadar takdir ettiğimi bilemezsin Arnavcığım."
Arnav şaşkındı. Bu kahvaltı işi için miydi yani düşünce güzeldi fakat ona sorulmaması kafasını kurcalamış hayır aklına şüphe düşürmüştü.
"Peki bundan benim neden haberim yok."
Bu soruyu Devika cevapladı. "Çünkü sen fosur fosur uyuyordun.Seni uyandırıp azar işitmek istemedim.Bilirsin belli bir uyku düzenin var hersey ayarlı tam bir robot gibisin 7 saat uyuyor tam on ikide yatıyorsun. Sabah kahve içmeden ayılamıyor. Gazeteye bakmadan dışarıya çıkmıyorsun." Devika bunları nefessiz söylerken Arnav şaşkınlıkla Devikaya bakıyordu.Tüm bunlara nasılda dikkat etmişti böyle...Ne diyeceğini bilemezken büyükanne tebessümle üzerini çıkarması gerektiğini söyledi.Doğruydu biraz daha beklerse bay Nidhi onu bu halde görecekti. Arnav merdivenleri çıkarken bir gerçekle daha karşılaştı.
"Acele et gelmek üzeredirler.Bir an önce Devika'nın yaptığı pakoradan(hint usulü mücver) tatmak istiyorum."
Devika pakora mı yapmıştı. Onun başının etini yemek dışında bildiği başka şeylerde vardı demek.Ah bir de rasmalai tatlısı vardı.