Multimedya da Gizemin balkonu , kedisi Yumak ve Ada varSaat henüz 15:20 civarıydı. Emre okuldaki erkeklere partiyi haber verirken bizde elimizdeki son paraları verip büyük boy absolut aldık. Beni bi anda bırakan bir erkek için paramı harcamak trajikomikti. Ne var ki bunu aslında içimdeki susmak bilmeyen o ses için yapıyordum. Emreyle buluşup vodkayı verdikten sonra Emre gözleri parlayarak ''eyvallah kızlar'' dedi. Arda'ya bir şey söylerse ne yapacaklarımızı sıraladıktan sonra kalktık. Emre'ye güveniyordum garip bir şekilde. Gizem'in beni riske atacağını düşünmüyordum. Bu saatten sonra Arda'ya rezil olmak pekte umrumda değildi aslında. Bu akşam öğrenemezsek başka akşama kalıcaktı sadece. Altından ne çıkacağı da az çok belliydi aslında ya, neyse.
Akşama doğru erkeklerin buluşma haberini aldık ve Emre'ye ses kaydı almasını söyledik. İçimde bok gibi bi his vardı. Arda dan nefret ediyordum. Sabah ardanın neden böyle yaptığını deliler gibi öğrenmek isterken şimdi... bilmiyorum.
Sabah içimde bi umut vardı. Şimdiyse Arda benim için çoktan gitmişti.
Birden kalkıp odadan çıktım. Gizem peşimden koşup ''nereye '' dedi.
''Balkona çıkıcam , duymak istemiyorum ne olduğunu'' dedim.
Gizem garip bi şekilde bana bakarak ''hızına yetişemiyoruz lan, endişelendirme beni'' dedi.
''sorun yok, biraz laptopta takılacağım'' dedim gülümseyerek.
Laptopu alıp balkona çıkarken geri dönüp Gizeme gülümsedim ''gerçekten iyi hissediyorum, teşekkür ederim''
Gizemde gülümseyip odaya geri döndü.Laptopun açılması için beklerken kendime bir kahve yaptım. Balkona çıktığımda hafif esen serin rüzgar beni iyice rahatlatmıştı. Özgür hissediyordum. Ayrıldıktan sonra gelen özgürlük olur ya. O işte.
Gizemin kedisi Yumak bacaklarıma dolanıp mırlamaya başladı, kucağıma alıp karnını okşadım. Mayıştıktan sonra yere bırakıp bilgisayar ekranına geri döndüm. Biraz sitelerde gezindikten sonra film izlemeye karar verdim. Yandaki şalı alıp üstüme örttükten sonra Edge Of Tomorrow' da karar kıldım. Kahvemden bir yudum alıp ince winstonumu yaktıktan sonra izlemeye koyuldum.Film ilerledikçe düşüncelerimden sıyrılıyordum. Filmde uzaydan gelen ve zamanı kontrol gücüne sahip yaratıklarla olan savaş anlatılıyordu. zamanı kontrol gerçekten mümkünmü ? Böyle şeyler düşündükçe kendi hayatımın acıları saçma ve küçük geliyordu. Kocaman bir evrende oturup Arda beni niye terketti diye düşünmek. Kendimden soğumam için bir sebepti.
Film bitince biraz yıldızları izledim. Çok güzellerdi. Bana sonsuzluğu hatırlatıyorlardı. Ne zaman kendimi kapana kısılmış hissetsem yıldızlara bakıp '' ben bir sınır görmüyorum'' derdim. Yine öyle yaptım.
Hava iyice soğuyunca Gizemin yanına gitmeye karar verdim. Gizem yatakta yarı uyur pozisyonda yatıyordu. Hala uyumadığını görünce içime yine o soru geldi , ama artık daha az belirginleştirebiliyordu kendini.
Gülümsedim Gizeme. Gözlerimdeki soruyu anlamış gibiydi.
''ne olmuş''
''başka bir kız'' dedi. Başımı salladım. üzülmemiştim. İçime tekrar dışarı çıkma hissi geldi. Gizeme sıkıca sarılıp ''ben biraz daha balkonda oturacağım, hava çok güzel'' dedim.
Üstüme daha kalın bir şeyler giyip balkona tekrar çıktım. Yıldızları boynum ağrıyana kadar izledim ve '' ben bir sınır görmüyorum'' diye tekrar ettim ''ben bir engel görmüyorum. Sadece karanlığın içindeki aydınlığı görüyorum.''''Her nerdeysen, sana ulaşacağım bir gün. Ve emin ol, kimse beni yıldıramayacak. İyi geceler aynı gökyüzünü paylaştığım adam. İyi geceler hayatımın gerçek aşkı''
______________________
Uyandığımda balkondaydım ama Gizemlerin balkonu değildi bu. İçimde bir huzur vardı. Üstüme baktım. Bol bir kot pantolon ve tshirt vardı, benim kıyafetlerim değil... Gittikçe sorgulamayı bıraktım. Nerde olduğum önemsizdi, içim huzurla dolmaya başladı her nefesimde. Yıldızları izlemeye başladım. Büyük Ayı'yı buldum, Ejderha'yı buldum. En sevdiğim iki takım yıldızdı bunlar. Yıldızlara baktıkça içim daha da rahatladı, sürekli bir sonsuzluk hissediyordum.
Uyandığım da balkondaydım ve Gizemlerin balkonuydu bu. Yıldızlara bakarak uyuyakalmıştım anlaşılan. Rüya görmüştüm ama sanki gerçek gibiydi.
''Rüyamda bile yıldızları izledim be '' dedim kendi kendime. Sanki bir haftadır sadece yıldızları izlemiş gibiydim. Dün Arda dan ayrıldığım aklıma bile gelmiyordu. Kahvaltıda Gizem ''daha iyi misin'' dediğinde hatırladım anca. Tabii, aklım hatırladı sadece. Kalbim hala rüyadaki huzurla doluydu.''Ada gerçekten iyi misin? Bu kadar hızlı toparlaman bana geçici bir duyguymuş gibi geliyor''
Gizem endişelenmişe benziyordu, bende endişesini gidermek için derin bir nefes alıp rahatça konuşmaya başladım.
''Hayatıma girecek gerçek bir kişi varken neden sahteler için üzüleyim, sana mantıklı geliyor mu? Arda gerçek değil ve geçiciydi , geçti gitti de. ama bi gün gülüşüne aşık olacağım gerçek bir adam girecek hayatıma, geçici olmayarak . O geldiğinde ''nerde hata yapıyorum'' diye sormayı bırakacağım. O bende hata olmadığını öğretecek bana çünkü. Diğerleriyle neden yürümediğini öğretecek. Bu yüzden üzülme hakkımı sadece ona kullanacağım, ki bu da pek olmayacak. O beni üzmeyecek.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Dream Of Aimer
RandomAda. kendine ait olmayan rüyalar gören bir kız. bir gün bu rüyaların başkasına ait anılar olduğunu öğreniyor. aşık olduğu kişiye. Ada, gördüğü kirli anıların o'na ait olduğunu öğrendiğinde ne yapacak?