9. Bölüm : Fobilerimi Kullanamazsın

128 50 13
                                    


MEDYA : AZRA


Okuldan çıkıp arabasına bindirmişti. Arkadan Nisa ve Emre'nin bağrışlarını aldırmadan onun peşinden gittim. Herkes bana acırcasına bakıyordu. Çünkü herkes buradan çıktım mı kötü şeylerin olacağını biliyordu . Ama ben bunu bile bile onunla gitmeye karar vermiştim. Bu kararı alırken sadece beni değil başkalarını da etkileyecek sonuçları düşündüm. Bu da onunla gitmem gerektiği sonucunu veriyordu.

Arabasını bilmediğim bir cadde üzerinde durdurup "Burada bekle. " dedikten sonra aşağı indi. Dar bir sokağa girdi. Acaba ne yapacaktı? Nereye gittiğini de göremiyorum ki. Aşağı inip peşinden gitsem ... Yok, yine yakalanıp iyice delirtmeyeyim . Ona karşı gelen ben, şimdi onun emrine uyuyordum. Hatta korkuyordum...

Dar sokaktan elinde üç tane poşetle belirmesiyle onu iyice izledim. Poşetlerde bana uygulayacağı ceza mı vardı ki. İçlerine bakmaya çalışsam da gözükmüyordu. Arka kapıyı açıp poşetleri oraya koydu. Sonra da şoför koltuğuna yerleşti tekrardan.

Yüzünde anlamadığım bir keyif vardı. Bana yapacakları ona keyif verecekti anlaşılan. Allah'ım delireceğim sonunda ... Ne yapacaktı bana... Nereye götürüyordu beni?

" Nereye gidiyoruz?"

" Gidince görürsün."

" Hadi canım. Ne kadar da zekisin. Gidince göreceğimi biliyorum herhalde. Ama ben şimdi öğrenmek istiyorum."

Her zamanki sert bakışlarıyla süzdü beni. Ama umursamazca önüne dönünce sinirden deliye döndüm. Ama artık şu dakika itibariyle sinirlerime hakim olmalıydım. Fazla acıya katlanmak gibi niyetim yoktu.

Dar sokaklardan ve ürkütücü ara sokaklardan geçip eski bir evin orada durduk. Niye geldik ki buraya? Kaan'ın inmemi söylemesiyle aşağı indim . Cidden korkutucu bir yer. Çok sessiz ... Bu sessizlik beni korkutuyor.

Kaan arabadan poşetleri aldıktan sonra kolumdan tutup eski eve doğru beni sürükledi. Eski tahta merdivenlerden yukarıya doğru çıkarken düşüverecekmişim korkusuyla Kaanın arkasından tişörtüne yapıştım. Zaten hayvan gibi çekiştirmesi düşmem için bir sebep. Merdivenin bitiminden sonra karşıdaki bir odaya soktu. Odada eski bir koltuk ve ortadaki küçük sehpadan başka bir şey yoktu .

Kaan poşetleri yere bırakıp bana doğru yaklaştı.

" Senin için güzel planlarım var küçük sıçan."

Ürkerek geri geri gittim. Ve bu sefer duvara tosladım. Kaan iyice yaklaşıp ellerini omzumun hizasında duvara yasladı.

" Ben ne istersem yapacaksın!..."

Kelimeleri teker teker vurgulayarak konuştu. Ne isterse yapacak mıydım şimdi? Ya benden şey yapmamı isterse. Yok artık bana zorla sahip olamaz değil mi?

" Aklımdan geçen o şeyi istemeyeceksin benden değil mi?"

Yine boşboğazlığıma engel olamamıştım.

Kaan yarım ağız gülümseyip hınzırca yüzüme baktı.

"Ne geçiyormuş aklından?"

"Bana tecavüz falan etmeye kalkarsan öldürürüm seni."

Kısa duraksamadan sonra büyük bir kahkaha patlattı.

İlk defa bu kadar içten gülerken görmüştüm onu. Ve bu hali o kadar güzeldi ki. Keşke iyi biri olsaydı. Hep bu şekilde olsa diğer yüzüne inanamazdım herhalde. Ben onu incelerken alaylı sesiyle konuşmaya başladı.

AşK Şüphe Eder Mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin