MEDYA : BERKE
Koşarak kalabalığa doğru ilerledim. Adamların arasından geçip en öne geçtim. Kaan ayağının dibinde olan adama silahı tutmuş duruyordu. Beni görmesiyle sinirlendi ve " Sen beni niye dinlemiyorsun küçük sıçan!" dedi öfkeyle.
Hiçbir şey demeden ona baktım. Bir nevi içim rahatlamıştı.
Adamın arkadaki adamlarına bakıp " Kızı alın!" diye bağırmasıyla iki adam kollarımdan tutup geri çektiler. Ayaklarım yere temas etmezken debeleniyordum bırakmaları için.Kaan ise " Kızın bir suçu yok! Onu bu işe karıştırma!" diyerek adama bağırıyordu .
Ayaklarımın yere değmesiyle yanlarımdaki adamlara baktım. Hala daha kollarımı tutuyorlardı.
" Sen beni bırak, onlar da kızı bıraksınlar."
Adamın dediği şeyle Kaan bana baktı. Korku dolu gözlerle ona bakıyordum.
" Bir kere sözümü dinleseydin, şu an bu durumda olmazdın!" dedi bağırarak.
" Ben sana bir şey..." boğazımda hissettiğim acıyla sustum. Sana bir şey olmasından korktum diye geçirdim içimden.
Kaan sinirle bana bakıyordu hala. Ama adamı da bırakmıyordu. Adamın yanımdaki adama gözüyle işaret etmesini görünce yanımdakine baktım. Belinden silahı çıkarıp kafama dayamıştı. Bugün silah görmekten, silah kusacağım artık...
Kaan küfür edip adamı arkadan itti. Adam yerde yanımdakine bakıp " Bitir işini" demesiyle kalbim yerinden çıkacak gibi oldu. Kendimi onların elinden kurtarmak için uğraşsam da hiç bir işe yaramıyordu. Kafamdaki silahın tetiği çekilme sesini duymamla gözlerimi kapattım. Kesin bu sefer ölecektim ve bu korkuyla hayatım film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti. Keşke bir kere daha annemi görme şansım olsaydı diye geçirdim içimden. Ne olursa olsun annem olmasından dolayı vazgeçemiyordum ondan. Ama en çok babama üzülüyordum. Benim ölüm haberimi alınca hayattaki tek kişiyi kaybetmesinden kaynaklanan acıyla kim bilir ne hale düşerdi? Yanağımda hissettiğim ıslaklık korkunun beni ele geçirmiş olduğunu gösteriyordu. Kalbimin hızlıca çarpması ve hissettiğim dayanılmaz ağrı. Hepsi korkudandı... Son zamanlarda ne çok korktuğum için atıyordu kalbim. Kaan'ın hayatıma girdiği günden beri böyleydi ve yine onun neden olduğu sonuçla ölecektim. Hayatımın gözümün önünden film şeridi gibi geçmesi ve tüm bu düşüncelerim bir kaç saniye içerisinde gerçekleşmişti. Ama sanki yıllarca burada durmuşum da bunları düşünüyormuşum gibi gelmişti bana. Hala daha kafamda patlamamış olan silahın sesini duymamla gözlerimi açtım . Önümde ileriye doğru uzanan silahı görmem, hızla kafamı Kaan' a çevirmeme neden oldu.. Yerde dizlerinin üzerinde duran Kaan'ı görmemle son gücümle bağırdım." Kaan!"
Bağırmalarımın eşliğinde yanına gitmeye çalışıyordum fakat yerdeki adam yanıma gelip beni diğerlerinin ellerinden aldı. Kendimi çekiştirmeye çalışarak " Bırak beni! Bırak!" dedim bir yandan ağlayarak.
Adamların arasından geçirip arkaya doğru ilerlemeye çalışıyordu. Ben ise kendimi çekiştirerek ona zorluk çıkarıyordum .
" Bırak! Onu burada bırakamam. Bırak ne olur!"
Beni buradan götüreceğini düşünürken durup geriye döndü.
Önünde beni tutarken kulağıma doğru eğilip " O bunu hak etti." dedi fısıltıyla.
Kollarımı çekiştirerek " Hayır! " diye bağırdım ağlayarak.Adamların hepsi Kaan'ın üzerine doğru gitmeye başladı...
" Ne yapacaksınız ona. Bırak! Yalvarırım bırakın!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AşK Şüphe Eder Mi?
Genç KurguAşk ve şüphe bir arada olursa ne olurdu? O aşk günden güne azalır mıydı yoksa kanla mı sonuçlanırdı? Bu hikâyenin sonu tamamen seçimlere bağlıydı. Her seçim bir sonun başlangıcı değil midir? Ya aşk galip gelecekti ya da şüphe. Azra ve Kaan'ın lise h...