ŞEHİTLERİMİZİ SAYGIYLA ANIYORUZ...
Batıdan
" Lanet olsun..." dedi ve elleriyle göğsümden ittirdi " İnanamıyorum sen..." dedi ve daha siniri artarken bağırdı "SEN SENİ TEHLİKEYE ATMAKTAN KORKTUĞUMUN VE..." dedi ve bağırmaya devam etti "SENİ SEVDİĞİMİN FARKINA VARAMAYACAK KADAR KÖR MÜSÜN?!"
Bir anlığına donup kaldı ve sanki söylediği şeyin yeni farkına varmış gibi gözlerini kocaman açtı.
Ahmet sinirli bakışlarını üstümden çekmiyordu ve ben de hayatımda ilk defa belki böylesine şaşırmıştım.
Çağla gözünden akan yaşı titreyen eliyle sildi ve başını kaldırıp bana anlayamadığım bir şekilde baktı ve arkasını dönüp hızla gitmeye başladı. Nedense bakışı içimde bir parçanın kırılmasına sebep olmuştu." Çağla bekle!" deyip arkasından koşacağım sırada Ahmet kolumu tuttu.
" Bizimle işinin bittiğini sanmıyorum." sinirle gözlerimi Ahmet'e çevirdim.
" Bence bitti siktiğimin herifi." deyip yumruğumu çenesine geçirdim. Efe de bana bir adım atınca onun da çenesine bir yumruk attım.
" Siz iki lanet herifi Çağlaya bir daha bulaşırken görürsem emin olun bu sadece yumrukla bitmez." dedim ve hızla Çağla'nın arkasından yürümeye başladım...
Çağladan
GERİZEKALI ÇAĞLA! Mal mıyım ben? Nasıl öyle pat diye söyledim? Şaka gibi.
Adımlarımı daha da hızlandırdım ve bir adam bana çarptı." Ya ne çarpıyosun ya!"
" Hızlı yürüyen sensin!" dedi çocuk sinirle.
" Yol versen ölür müsün?" dedim ve yine hızla yürümeye devam ettim. Alnımdaki teri elimle sildim ve derin bir nefes alıp durdum ve ellerimi dizime koyup soluklanmak için biraz eğildim.
Şimdi kalktığım zaman karşımda Batı olsa ne derdim mesela? 'Suçlu olan sensin ama sözleri dikkate alınan ben miyim?' Aynen bu cümle gayet uygun. Ama karşıma çıkmayaca-" Sana yetişeceğim diye öldüm." ama yeter. Resmen Acun'un yaptığı reytingler kadar kötü şansım vardı.
" Yetişmemen içindi zaten." dedim ve yine hızla yürümeye başladım ama omzumdan tutup durdurdu.
" Benden kaçmayı keser misin?" ya ben çocuğa seni seviyorum diye bağırayım o halâ benim arkamdan gelsin! Yüzsüz müsün be! Beni sevmiyorsun madem o zaman ne söylediğimi unut ve beni biraz yalnız bırak değil mi?
" Senden kaçmayı istediğimi mi sanıyorsun?" dedim onun duyamayacağı bir seste.
Hadi ama! Başımı kaldırdığımda yine Batı'nın şaşkınlıkla bakan gözleriyle buluştum.
Lütfen biri ses tellerimi koparsın. Lütfen. Yalvarıyorum.
Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım ve yine hızla yürümeye başladım." Bekleyip beni biraz dinler misin?" dedi arkamdan ama daha da hızlandım.
" Çağla seni zevkimden mi koruyorum sanıyorsun?" yerimde durdum ve yutkundum " Kafam çok karışık Çağla." yerimde durup omzumun üstünden Batı'ya göz attım.
" Neden?"
" Çünkü... bilmiyorum, sadece şu an olanlar benim için bile fazla." ona beni kurtarmasını söylemedim. Şimdi de olayların fazla olduğunu söylemesi de yine onun kendi sebep olduğu bir şeydi.
" Ben sana benim belalarımla uğraşma demiştim, eğer ben seni yorduysam belki de benden uzak kalmak sana iyi gelir." dedim ve koşmaya başladım.
Arkamdan seslenmesi umrumda olmadan koşmaya devam ettim.
Belki çok pişman olacaktım şimdi dediklerime, aslında, pişmanlık şimdiden kendini göstermeye başlamıştı.
Batı'yı beladan ancak böyle uzak tutabilirdim sanırım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bıyık
Humor#6 mizah / Bıyıktan başlayan bir hikaye nerelere gider, yok efendim böyle hikaye olur mu diyorsanız bence bir göz atın hikayeye. Ben Çağla. Hikayede birlikte olayların içine gireceğiz. Var mısınız? -Tüm Hakları Saklıdır-