" Hayır, ama neden kansızlığınız olduğunu söylemediniz?" Batı'nın bana sinirli bakışlarının dönmesiyle sadece buruk bir şekilde gülümsedim ve sabahın açlığı ve iki serum kanın alınması beni etkilemişti...
Ağırlaşan göz kapaklarım yavaşça kapanırken tek düşündüğüm Batı'nın mutlu olması gerektiğiydi..."Bana söylemedi ki!" Kavga sesleri odayı doldururken kaşlarımı çattım ve uyumaya devam ettim.Güçsüz hissediyordum.
" Çağla'yı tanımıyor musun?" Daha fazla yüksek sese tahammül edemeyeceğimi anlayıp hafifçe gözlerimi araladım ve konuşmadan önce kurumuş dudağımı yaladım.
" Uykumun içine ettiniz be!.." Dedim kuru boğazımdan sesim ne kadar yüksek çıkabiliyorsa. Batı ve bir tane adam benim bağırmamla bana döndüler ve Batı hızla yanıma gelip bana sımsıkı sarıldı.
Bir anda sarılmasıyla şaşırıp kalmıştım ama sonra sorgulamadan sarıldım ve hızla geri çekildi ve ardından kaşlarını çattı."Bana kansızlığın olduğunu neden söylemedin?" dedi ciddiyete bürünerek. Olduğum yere baktım ve buranın bir hastane odası olduğunu fark edince kan verdiğim aklıma geldi ve stresle bakışlarımı yere indirdim. Hadi ama? Sırf kansızlığım var diye hayati tehlikesi olan birine kanımı vermeyecek miydim?
" Sanırım sevgilin büyük bir kalbe sahip ha oğlum?" Batı'nın yanına gelip elini omzuna atan kırk küsür yaşlarındaki adama baktım. Babasına sevgili olduğumuzu mu söylemişti! Ya da daha kötüsü... Bir kere abimle babamın muhabbetine şahit olmuştum. Abim öptüğü kızı gururla anlatıyordu ki o kızı sadece öpmekle kalmamıştı. Babamdan dolayı bir g*t korkusu vardı tabi.
Yani demek istediğim şu ki, Batı sizce beni öptüğünden babasına bahsetmiş olabilir mi?" Şey ben..." Deyip hızla yatakta doğrulmaya çalıştım ama başıma kiren keskin ağrıyla beraber tekrar yatağ yığıldım.
" Turuncu iyi misin?" Babanın yanında demeseydin iyiydi.
Batı endişeli bir şekilde bana bakarken ağrının geçmesini bekleyip cevap verdim." İyiyim, bir saate falan toparlanırım heralde." Dedim ve sonra gerçeğin farkına varıp telaşla gözlerimi açtım.
" Niye buradasınız? Batı annenin yanına git doktora git bir şey yap durumunu sor-"
" Ameliyat bitti, annemi odaya aldılar." Ah aptal mıyım ben? Batı'nın gözleri parlıyordu! Bunu nasıl fark edememiştim?
" O zaman git hadi!" Dedim göğsünden gülümseyerek ittirip. Babası bize bakarak gülüyordu.
" Henüz odaya almıyorlar, burada duracağım." Dedi ve babasına kısa bir bakış attı. Babasının gülümsemesi aynı Batı gibi bir sırıtışa dönüştü.
" Ben bir tuvalete gideyim." Dedi ve babası odadan çıktı. Yemin ediyorum Batı dahil tüm sülalede şu sırıtışın ardından gelen utandırıcı hareket var! Al işte! Kim bilir babası ne düşünmüştü de gitmişti.
" Batı doktorun yanına falan git ya çık odadan!" Dedim babası yanlış anlamasın diye.
O ise hiç dinlemedi ve beni kucakladı." Ya bırak beni bak yemin ederim zaten midem bulanıyo üstüne kusarım Batı." Beni dinlemeyip tekli koltuklardan birine oturdu ve ben zaten Batıdan kısa olduğumdan onun kucağında adeta bir bebek gibi uzanmaya devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bıyık
Humor#6 mizah / Bıyıktan başlayan bir hikaye nerelere gider, yok efendim böyle hikaye olur mu diyorsanız bence bir göz atın hikayeye. Ben Çağla. Hikayede birlikte olayların içine gireceğiz. Var mısınız? -Tüm Hakları Saklıdır-