8.Bölüm

60 9 0
                                    

Sabah kalktığım da aynada kendimi gördüm ve inanamadım bu ben olamazdım. gözüm şişmiş ve altları mosmor. Kızım yazıyordu ya mesajda. Babamöldü benim ve bu şakayı her kim yapıyorsa canımı bu kadar acıtamazdı. Yüzümü yıkadıktan sonra dolabımı açıp üstüme daha doğru düzgün şeylergiyeyim dedim ama yapamadım ve tekrar kendimi yatağa attım. Tavana bakara ağlıyordum ve göz yaşlarım yanaklarımda yan tarafa doğru yavaş yavaş akıyordu. Bunu yapanın kim olduğunu bulmam gerekiyordu. Böyle bir kötülüğü yapanı kendi elimle cezalandıracağım. Nasıl bulacaktım? Polise gitmeliydim ama hapishaneden çıktıktan sonra o polis karakoluna bile girmeyeceğime kendi kendime söz vermiştim ama mecburdum. Polis nasıl bulacaktıki? Numara yazmıyordu sonuçta. Bana bir hacker veya bu işlerden anlayan birileri lazımdı ama kim? Masalı arasam belki o öyle birileri tanıyordurnasıl olsa çevresi genişti. Zil çaldı ve kesinlikle Mert'ti. Kapının dürbününden baktım ve haklıydım Mert'ti. Açmadım zaten o da bir süre sonra gitti.İçeri geçip Masal'ın telefon numarasını tuşladım. Sanırım uyuyordu o yüzden açmadı. Bende ona mesaj atmaya karar verdim ve mesaja "Masal müsait olunca beni arar mısın? Acil." yazdım. Kendime tost yapıp televizyonun başına geçtim. Somurtuk bir ifadeyle evlenme proğramı izliyordum çünkükumanda ulaşamayacağım kadar uzaktı ve ben üşeniyordum. İnsanlar neden evlenme proğramlarına çıkardı hadi çıktın bari yakışmamış, olmamışgibi eleştirilerden birbirlerine neden girerler ki? Saçma fazlasıyla saçma hemde. Saat ikiye filan geliyordu ki Masal aradı.

 -Nasılsın Masal? 

-İyiyim de ne oldu acil demişsin? 

-Bana bir mesaj geldi ama numarası görünmüyor bu işlerden anlayacak biri tanıyor musun?

 -Ben tanımıyorum ama tanıyan bir arkadaşım var ona sorabilirim.

 -Çok teşekkür ederim. Ne zaman haber verirsin? 

-Yarına verebilirim. 

-Çok sağ ol ya.

-Önemli değilde ne mesaj attı? 

-Mesajda kızım yazıyordu.

 -Ne?

 -Onu bulmam lazım. 

-Tamam ben kızla konuşayım haber veririm canım görüşürüz 

-Görüşürüz. Yine kapı çaldı açmayacaktım açmamalıydım. Kapıya kadar gittim ve Mert bana orada olduğunu biliyorum ve ne olur aç dedi. Babam sana kötü şeyler söylemiş. Onun adına özür dilerim aç kapıyı lütfen. Bende dayanamayıp "baban bana kötü şeyler söylemedi benim bildiğim fakat dile getiremediğim şeyleri dile getirdi o kadar." Yine de özür dilerim. Gerek yok dileme ben zaten gidiyorum. Nereye? Gidemezsin. Zaten gideceğimi biliyordun. Mert asıl benüzgünüm. Gerçekten seninle hiç tanışmamış olmayı dilerdim şimdi ne olur git! Neler söylemiştim ben ama başka çarem kalmamıştı. Gideceğime bile oracıkta karar vermiştim. Evet gitmeliydim en mantıklısı oydu. Gidecek ve banabiraz yetecek kadar param vardı. Buda bana yeterdi ama bunları düşünemem benim o densizi bulmam gerekiyordu. Yarın haber geldiğinde işler daha daiyiye gidecekti. Mutfağa gidip çekmeceden kendime çikolata alıp yatak odasına geçtim. Yapacak hiçbir şeyim yoktu ve aklıma dün gece geldi. Dün gece kazadan sonra bu kadar hiç gülmemiştim. Sonunda yine ortaya bir şey çıktı. Ben hiç gülemez miyim? Ya da hiç mutlu olamaz mıyım? Neden o kaza dabende ölmedim ki? Kendimden nefret ediyorum. Cevabını bilmediğim ve hiçbir zaman bilemeyeceğim sorular soruyorum. Kazadan sonra o kadar çok değişti ki hayatım benim bile aklım almıyor. Sonuçta yine yalnız olan benim. Koskoca evde köşeye oturmuş öylece izliyorum geleceğimi ve görüyorum kigeleceğime ışık tutan yok zaten o mumda erimişti uzatmaları oynuyorduk hayat gibi. Masal'dan olumsuz bir cevap gelse de İstanbul'a gidiyordum.Kesinlikle çok doğru bir karar vermiştim. Bavulu aldım ve eşyalarımı yavaş yavaş katlamaya başladım. Telefonumdan da dinlediğim en uysal en hareketsizparçayı seçip kenara koydum. Bir yanda ağlıyor bir yandan katlıyor ve yine kendi başıma teselli arıyordum. Bavulu düzeltikten sonra sığmayan okuma kitaplarımı el valizime sıkıştırdım. Banyodan da makyaj malzemesi, tarak diş fırçası gibi eşyaları toplayıp bir torbayla birlikte el çantasına koydum.Çok yorulmuştum o yüzden banyo etmeye karar verdim. Banyoya girdim ve suyun sıcaklığını ayarlamaya çalıştım kendime göre uygun bir sıcaklık oluncasuyun altına geçtim ve saatlerce öyle bekledim. İşim bittikten sonra saçımı kurutup doğruca yatağa girdim. Yatakta bir sağa bir sola dönüp dönüp duruyordum ama uyuyacağım deyip gözlerimi kapattım. Aklıma annem, babam, ablam geliyordu. Alara lütfen kendine eziyet etme ve uyu dedikten sonragözlerim yorgun düşecek ki kapanmaya başladı.  


REENKARNASYONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin