Israrla çalan alarmı kapatıp yatakta doğruldum ve banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Pansiyonda mini buzdolabı vardı ama şuan içi boştu aklımın bir ucuna akşam gelirken bir şeyler almayı yazdım. Tabi ki de tencere tava kullanmadan yenebilecek şeyler çünkü bir ocağım yoktu. Üstüme mini bir etek ve sıfır kol bir t- shirt geçirip ayağıma da babet giydim. Makyaj yapmayı pek sevmiyorum ve o yüzden hafif bir şeyler yapıp çantamı alıp çıktım. Sabah güneşi o kadar güzeldi ki yürümeye karar verdim. Kafeye geldiğimde içeri girdim doğrucu mutfağa gidip önlüğümü giydim. Gelen müşterilerden siparişlerini almaya başladım. Öğlene kadar çok hızlı bir tempoda çalışmaya devam ettim. Demek ki bu kafe popüler bir yerdi. Bir şeyler yemeye veya içmeye gelen müşterilere bakacak olursak havalı veya baba parası yemeyi seven tiplerdi. Öğle yemeği yemek için molaya çıktım. Patron yanıma gelip kızım sana ulaşabileceğim bir numara verirsen iyi olur dedi. Ama benim bir telefonum yoktu ve bu yaştaki herkesin vardı.
-Benim telefonum bozuldu bende onu size söyleyecektim. Alıp gelsem olur mu?
-Tabi kızım ama geç kalma 1 saate gel.
Hızla çantamı alıp çıktım. Fazla param yoktu o yüzden uygun bir telefon almalıydım. Gezinirken 2.el telefon satan bir dükkana girdim ve bütçeme en uygun olan telefonu aldım. Sonra da gidip bir hat aldım. Her şeyi bir saatten önce bitirip işime geri döndüm telefon numaramın yazılı olduğu kağıdı patrona verip işime geri döndüm. Saat sekizi gösterince çıkabileceğimi söylediler. Hava kararmıştı bu yüzden minibüse binecektim buralar tekin yerler değildi durakta yarım saat kadar minibüs bekledikten sonra nihayet gelmişti. Tam minibüse binmek için adım atmıştım ki kolumdan biri tutup kendisine çekti ben ne olduğunu anlamaya çalışırken vücudumda adrenalin duygusu tavan yapmıştı. Ah tabi ya bu dünkü kahramandı.
-ne istiyorsun benden?
-konuşmak gizemli kız.
-Benim seninle konuşmak istediğimi nereden çıkardın?
-Konuşmak istemediğini bildiğim için emrivaki yaptım zaten?
-Senin yüzünden minibüsü de kaçırdım o kadar beklemiştim.
-Seni ben bırakayım mı eve?
-Yürüyerek gidemeyecek kadar yorgunum sağ ol
-Yürüyerek değil.
Bu sözü söylerken kenara park etmiş olduğu siyah bisikletini gösteriyordu.
-Sen komedyan filan mısın? komik değil gerçekten.
-atla hadi daha fazla hava kararmadan gidelim.
-Ben gelmiyorum arza çocuk.
-Geliyorsun gizemli kız.
-Sen istiyorsun diye değil, yarım saat daha minibüs beklemeye hiç niyetim olmadığı için kabul ediyorum.
Bisikletinin arkasına birde minderlerden yapılma bir oturak vardı ve ben sanırım oraya oturacaktım. Yolculuğumuz sırada rüzgar sürekli eteğimi açıyordu ve bu yüzden tutunamıyordum. Durmasını istedim ve o da müsait bir yerde durdu ve ne olduğunu sordu. Eteğim açılıyor ve o yüzden tutunamıyorum sen git geldik sayılır zaten sağ ol dedim. Gitmiyorum küçük hanım bir çaresi var deyip giymiş olduğu hırkasını çıkarıp belime sardı. Yaptığı şey eteğimin kalkmasını engelliyordu. Zekice deyip gülünce göz kırptı. Sanırım kötü bir çocuk değildi. Pansiyonun önüne gelince markete uğrayacağım sen gidebilirsin ve teşekkürler. Sana ne diye hitap edeceğim diye sordum ve o da hemen cevap vererek adımı sen söyleyene kadar söylemeyeceğim gizemli kız deyiverdi. Sen bilirsin deyip arkamı dönüp yürümeye başladım. Yanıma gelip sana eşlik edeyim dedi. Tek başıma gidebilirim. Konuşacaktık unuttun mu? iyi peki gel bakalım. Markete girdiğimizde başlayayım mı sorularıma? Dedi kafamla onaylayınca güldü.
-nereden geldin buraya?
-1 senedir buradaydım zaten ama ondan önce İstanbul'daydım.
-Neden geldin?
-Bu seni hiç mi hiç ilgilendirmez.
-Çok kabasın.
-Kusura bakma bu konuda biraz hassasım.
-Konuşmak ister misin?
-Şimdilik hayır.
-Geri dönecek misin?
-Yaz sonu yani okullar açılırken. Tabi yeterli para biriktirebilirsem.
-Çalışıyor musun?
-evet bir kafe. Ay ışığı.
-İnanmıyorum. Orası bizim kafe
-Aa ne güzel. Ee sen okuyor musun?
-İstanbul'da bir kolejde
-Vay zengin çocuk.
-Sen?
-Devlet lisesi.
-Artık bu kadar konuşma yeter pansiyona geldik zaten. İyi geceler.
-Adın ne?
-Senin için adımın ne olduğu önemli mi?
-Evet.
-"Alara"
-Anlamı ne?
-Güzel gözlü kadın.
-Kesinlikle öylesin.
Kulaklarıma kadar kızarmıştım ne diyordu bu böyle
-Neyse iyi geceler.
-Mert.
-İyi geceler mert
-Sana da Alara
Neyim var benim neden farklı hissediyorum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
REENKARNASYON
Dla nastolatkówSenin derdin ne? Diye bağırdım kendim bile bu ses tonundan rahatsız olurken. Sonunda ağzını açtı ve ağzından "KORKUYORUM" kelimeleri döküldü. Neden? Dedim seni kaybetmekten dedi...