Sabah erkenden uyanmıştım ve kimse uyanmamıştı. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa inip bir bardak süt aldım. Balkona çıkıpbiraz temiz hava almak istedim ama aldığım hava boğazımda düğümlendi o sıra ve süt bardağı elimden düştü. Bir zamanlar mutlu mesutyaşadığımız evde şimdi yeni bir aile kalıyor. Her yeri anı ve huzur olan o ev seneler sonra karşımda. Gözyaşlarım gözlerimi yakmaya başladı ve tutmak istemedim. Pazar kahvaltılarını ön bahçede yapardık sonra da bahçede ki çiçekleri sulardık. Babam çiçekleri çok severdi. Açık kahverengi, uzun kıvırcık kulaklı, sevimli, dişi bir American cocker'ımız vardı. Adı Buffy'di. Onunla ilgilenir, sahilde firizbioynardık. Evimizden neşe kahkaha eksik olmazdı Yuva, aile kavramlarından o kadar uzaktım ki anlatamam. Hıçkırarak ağlıyordum veMasal sesime uyanıp yanıma geldi. Alara ne oldu dedi bağırarak. Balkonda cam kırıkları olduğu için giremedi. Ben kendi etrafım da dönüp ona doğru koştum ve cam kırıkları umarım da değildi. Biraz huzur, biraz mutluluk istiyordum sadece. Ayağım kanamaya başlamıştı. Masal korkup babasına haber verdi. Babası arabayı hazırlamalarını söyledi. O sıra Masal üstüme bir şeyler giydirmekle, yardımcıları ayağımın kanı durması için tampon yapıyordu. Ben hiçbir şey hissetmiyordum. Araba hazır olunca beni Ahmet Amca kucağın da arabaya taşıdı. Masal'da benimle birlikte arka koltuğa oturdu ve yol boyunca benimle birlikte ağladı. Özel bir hastaneye gelmiştik. Ahmet Amca bir tane sedye istedi ve beni sedyeye çıkarttılar. Doktor hemen yanımıza gelip dikiş atılması gerek dedi. Ben iğneden korkarım dedim ama mecbur atılacaktı. Doktor hemşireye hastayı hazırlayın dedikten sonra çıktı.
-Acaba ben dikiş atarken hissetmemem için bir şey yapılacak mı?
-Lokal anestezi yapacağız.
-Sağ olun
İçim biraz daha rahatlasa da karnıma kramplar giriyordu. Masal gel şimdi geliyorum deyip odadan çıktı. Beş dakika sonra içeri geldiğin denerede olduğunu sorduğum da telefon konuşması yapmam gerekti dedi. Doktor içeri girdi ve operasyona başlarken Masal elimi tuttu ve tam doktor operasyona başlarken Mert içeri girdi. Gözlerinde ki endişeyi görebiliyordum. Doktor beyefendi hasta var sonra deyince beni benim arkadaşım kalsa sorun olur mu dedim hızlıca. Doktor olmaz dedikten sonra lokal anestezi yapmaya başladı. Canım birazacıyınca irkildim ve Mert bir adım daha öne atıldı. Kafasıyla sorun yok gibi bir işaret yapınca bende kafamı sallayarak cevap verdim. İşlem on beş yirmi dakika sonra bitmiş ve ayağımda üç dikiş vardı. Biraz dinlenmemi söyledikten sonra çıkabilirsin dedi. Ahmet Amcayadönüp birkaç ağrı kesici yazıyorum dedi. Ahmet Amca oda da bizi bırakıp dışarı çıktı. Ben Mert'e dönüp burada olduğumdan bir nasıl haberin oldu deyince Masal pis pis sırıtmaya başladı. Tabi ya siz dedim. Masal kahve alıp geliyorum dedi ve çıktı.
-Ayağını nasıl kestin?
-Önemli değil.
-Önemli Alara!
-Cam kırıldı ve bende bastım.
-Nasıl kırıldı? taksit taksit anlatma!
- Bardak elimden düştü ve daha fazla soru sorma ne olur dayanamıyorum.
Son sözleri söylerken gözlerimden yaşlar süzülmeye başlamıştı bile. Ağlama lütfen dedi ve sarıldı. Omuzların da ağlamaya başladım. Hıçkıra hıçkıra tutamadım kendimi. Ağladım doya doya değer verdiğim birinin huzur bulduğum yerinde. Mert bir eliyle sırtıma atmış,diğer eli ise saçlarımı okşuyordu. Sen en güzel, en özel şeyleri hakkediyorsun. Sen büyümeye çalışan küçük bir kız çoçuğusun ve her düştüğünde elimi uzatacağım, üstünü temizleyip, önüne baksana diye kızacağım her zaman. Sana zarar gelmesine asla ve asla izin vermeyeceğim. Sen sıkılsan bile senin dizinin dibinde olup derdini derdim bilip üzüleceğim. Seni teselli edeceğim ve seni kim incitirse hesabını soracağım. Koruyacağım seni kendimden bile. Onu dinlerken susmuştum ve kendimi iyi hissetmeye başlamıştım. Masal içeriye daldı.
-Hadi gidiyoruz gazi
-Kahve?
-Kalmamış.
Mert beni kucağına aldığı gibi kaldırdı. Ne yapıyorsun sen? Diye bağırdım. Biliyorsun ki sen bir süreliğine yürüyemiyorsun. Ukala dedikten sonra beni yere atmakla tehtid etti. Arabaya oturduktan sonra benim işim var gelirim yine diyerek gitti. Eve gitmeden kahvaltıyapmaya gittik. Güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra Masal bizi kenarda bırakabilir misin babacığım dedi. Babası müsait bir yerde bıraktıktansonra ileriden bir taksi çevirdik. Ben topallaya topallaya yürüyerek taksiye ulaştım. Taksiciye bir barınak ismi söyledikten sonra hızlıbir şekilde gitmeye başladık. Yarım saat sonra oradaydık. Masal taksi ücretini hallettikten sonra barınağın içine girdik. Biraz dolaştıktansonra Masal sana bir sürprizim var dedi ve bir kulübeyi gösterdi. Yavaş yavaş yaklaştıktan sonra içeriden bir havlama sesi geldi ve sonraköpek dışarı çıktı. Buffy evet oydu. Gel kızım ablana hadi koş deyince havladı birkaç kere ve bana doğru koştu. tüyleriyle oynadım. Sarıldım ve hasret giderdikten sonra Masal'a dönüp Buffy'i buradan almak istiyorum dedim. Ben gerekli şeyleri yaptım imza yeterli olacak. Hadi gidip yapalım dedim hevesle. Bir yere girdik ve orada gereken yerleri imzaladıktan sonra artık Buffy tekrar benimdi. Eve dönerken köpek maması kulübe filan aldık. Eve geldiğimizde bahçenin en güzel yerine kulübeyİ yerleştirdim. Ayağım acısa da biraz Buffy'le oynadım. Odaya çıkıp üstümü değiştirince Ahmet Amcanın yanına inip bugün için teşekür ettim. Beraber akşam yemeği yedikten sonra salonda oturuken yardımcıları Nihal Hanım misafirimin olduğunu söyledi. Kim bu saatte beni görmeye gelirdi ki? Kapıyaçıktığım da Mert ve elinde bir düzine film. Canın sıkılır diye düşündüm ve bu ayakla dışarı çıkamazsın diye ayağına sinemayı getirdim.Odaya çıktık ve romantik bir film seçip DVD oynatıcıya koyup filmi başlattık. Filmin yarısında uykum geldi ve Mert'in omuzuna kafamı koydum ve huzurlu bir şekilde uykuya daldım. Sabah uyandığım da Masal başımın ucunda ve gözlerimi açar açmaz soru yağmuruna maruz kaldım. Dün gece bir şey olmadı Masal saçmalama. Biz arkadaşız ve çok iyi de bir dostuz. Bende ondan korkuyordum dedi gülerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
REENKARNASYON
Fiksi RemajaSenin derdin ne? Diye bağırdım kendim bile bu ses tonundan rahatsız olurken. Sonunda ağzını açtı ve ağzından "KORKUYORUM" kelimeleri döküldü. Neden? Dedim seni kaybetmekten dedi...