11.Bölüm

42 8 0
                                    

  Kahvaltıdan sonra Masal ile birlikte benim telefonuma mesaj atan sapığı bulmak için Çağrı'nın yanına gitmek üzere yola çıktık. Çağrı ilebir kafe de buluşacaktık. Elimizde ki adresi taksi şoförün verdiğimiz de şoför bize "bu adres tekin bir yer değil gitmek istediğinize eminmisiniz?" Sözlerini söyledikten sonra Masal'la kısa süreliğine bakıştıktan sonra ben "e...evet eminiz" Dedim. Yola çıkalı en az bir saat olmuştu ve bir saatin sonun da nihayet gelmiştik ama burası ara sokakların birin de kırık dökük, harabe gibibir yerdi. Korkmadım desem yalan olurdu. Korkuyordum hem de çok ama bu mesajı bana atanı kim olduğunu bulmak istiyordum. Açık olan bir kapıdan kafamı uzatıp "affedersiniz kimse yok mu?" Dedim. Karanlıktan önümü göremiyordum. Masal'dan telefonun flasınıaçmasını rica ettikten sonra görebildiğim kadarıyla büyük bir çalışma masası ve bir adet masaüstü bilgisayar ve bir adette diz üstü bilgisayar bulunuyordu. Etraf dağınık dağınık ve kablolarla doluydu. İçeriden bir tıkırtı gelince arkaya doğru birer adım attık. Bir sürebekledikten sonra kapıyı iki kez daha tıklattım ve dışarıya gözlüklü, çok uzun olmayan, kıvırcık saçlı, yapılı biri çıktı. Masal soru sormak için ağzını açtı ve söze başladı.

 -Senin bize yardım edebileceğini söylediler. 

-Ne konuda yardım edebilirim? 

-Arkadaşımın telefonuna mesaj geldi ve kim olduğunu bilmiyoruz. Bulabilir misin?

 -Denerim ama emeğimin karşılığını isterim.

 -Sen bul gerisini düşünme. 

   Çağrı bizi içeri davet etti. Biraz tedirgin olsak bile girmek zorunda kaldık. "Kafe de buluşacağız sanıyordum" Dedim iğneleyici bir tonda.Baktı ama cevap vermedi ve bu tavırları beni gerçekten rahatsız ediyordu. Telefonumu istedi ardından bilgisayarından bir kaç tuşa bastı.Parmakları çok hızlı hareket ediyordu. Aradan en az iki üç saat geçmişti ve biz sıkılmıştık ve Çağrı'ya dönüp baktım ama hala bir şeylerleuğraşıyordu.

 -Daha ne kadar sürer?

 -Biraz daha beklemeniz gerekiyor. 

-Peki.

 -Acıktınız mı? 

-Hemde fazlasıyla acıktık.

   Çağrı pizza siparişi verdi ve bir süre sonra pizzalarımız geldi. Çağrı ödemeyi yaptıktan ve ardından yemeye koyulduk. Yaklaşık bir taneorta boy pizzayı tek başıma bitirmiştim. Elimi yıkamak için lavabonun yerini sordum ve elimi yıkarken mesaj geldi. Mesajı atan Mert'i 

         " Neredesin? Evde de yoksun. "

 Bu çocuk beni geçekten de deli edecekti. Nerede olduğumu söylersem gelecekti ve bu yüzden söylememye karar verdim. İçeriye geçtimve eski yerime yeniden kuruldum. Çağrı hızlı bir şekilde bilgisayarından tuşlara basıyordu. Onu incelerken yine mesaj geldi. 

      " Bak bir de cevap vermiyorsun. Alara neredesin? " 

 Ne yapacağımı bilmiyordum. Cevap versem gelecek, vermesem de kafamın etini yiyecekti. Ona mesaj atmaya karar verdim. 

     " Mert ben telefonuma mesaj atanın kim olduğunu bulmaya çalışıyorum." 

 Mesajıma sinirlenmiş olacak ki beni iki dakika sonra aradı. Ne yaptı etti nerede olduğumu öğrendi. Çağrı bu gece bitmez çok iyi saklanmışdeyince moralim biraz bozuldu. Kapı sert bir şekilde çalınınca Mert olduğunu ben de Masal'da anladık. Mert içeri girince yüksek bir sestonuyla "kız başınıza tanımadığınız bir erkeğin evindesiniz ve güneş neredeyse batmak üzere" Dedi. Bu sözler üzerine Mert'e sinirlendim. 

-Ya sana ne Mert sana ne. Gittiğim her yerde korumam olamazsın ki 

-Olurum efendim. 

-Olamazsın.

   Bu tartışma böyle uzayacak gibiydi ve ben sıkılmıştım. Mert "ne olur daha fazla bağırma." Sustu ve elini yumruk yapım çene kaslarını kastı. Bütün sinirini kendinden çıkarıyordu. İçi içini yiyordu biliyorum ve benimde ona böyle davranmam kötüydü ama o mesaj atanıbulana kadar durmayacaktım. Ya ailem ölmemişse. Mert Çağrı'nın yanına geçip ne kadar kaldı? Dedi sakince. Çağrı kafasını kaldırıpMert'e uzunca baktı ve sonun da ağzını açarak sen onun neyi oluyorsun da bu kadar karışıyorsun? Sorusu çok ağırdı ve Mert'in bunu kaldırabileceğinden emin değildim. Yumruk yaptığı elini daha da sıkıp Çağrı'nın burnunun üstüne sert bir şekilde yumruk attı. Çağrı sandalye ile birlikte yere doğru düştü. Ben şaşırmıştım ve öylece bakıyordum. Masal Mert dur! diyene kadar kendim de değildim Mert Çağrı'nın üzerine çıkmış onu yumrukluyordu. Mert dur lütfen diye ona yalvardım ama beni duymadı bile. O filmlerde ki klişeyi yapıp elini tutmaya çalışsam beni de savuracaktı ve bu yüzden gidip ona arkadan sarıldım. Şaşırdı ve havada ki elini yavaşça yere indirdi. Lütfen artık dur diye fısıldadım kulağına. Durdu ve ayağa kalktı. Beni kollarımdan tutup kendine iyice bastırdı. Sanki beni göğüskafesinin içine sokup da orada saklamak istermişcesine. Ben de ona sarıldım. Bir süre öyle durduktan sonra yavaşça kafamı kaldırdı vebana doğru uzanarak dudaklarımdan öpecekti ki ben buna hazır değildim hızlıca kafamı çevirdikten sonra dudaklarıyla yanağım buluştu.O kadar yumuşaktı ki dudakları. Kafasını çekti ve telefonumu Çağrı'nın bilgisayarına bağlı yerinden çekti ve cebinden çıkardığı paraya bakmadan masanın üzerine fırlattı. Kolumdan tutup beni dışarıya çekiştirdi ve Masal'da arkamızdan geliyordu. Bulduğumuz ilk taksiyeatlayıp eve geldik. Biz içeri girerken arkamdan adımı seslendi ve Çağrı bana sordu ya sen neyi oluyorsun diye işte "sen benim her şeyimoluyorsun" Dedi.


REENKARNASYONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin