SADECE GÖREV !

Türkiye

Jeremy'nin Ağzından

- Mark Rufalo !

Üstüne yürüyüp suratına bir yumruk patlattım. Yere savrulduğunda boynundan tutup:

- Ne işin var burda ? Eceline susadın sanırım.

- Sakin olun Ajan Renner , bombanın yerini söylemeye geldim.

- Ne , kendi yaptırdığın bombayı mı ? Dalga mı geçiyorsun sen ?

  Tam bir yumruk daha patlatacakken ;

- Bomba Türkiye de.

- Ne , Türkiye de mi ? Ne işi var orda , neden orası ?

- Canım istedi , sanırım bir yolculuk yapman gerekecek. Tabi sen yetişene kadar kaç kere yer değiştirir bilemem.

- Bomba Türkiye de patlamayacak mı ?

- Tabiki hayır , bunun bana çok yararı olmaz . Onu sizin en can alıcı , daha doğrusu senin en can alıcı yerinde patlatacağım.

    Yüzümde bir rahatlama hissi fark etmiş olacak ki garip garip bakıp sırıttı. Boğazına sarıldım , nefes almakta zorlanırken içeriye Yüzbaşı Hurd girdi ve beni omzumdan tutup geri çekti .

- Ne yapıyorsun sen?

Kendimi toparlayıp ;

- Asıl sen ne yapıyorsun Yüzbaşı ? Bu adamın burada ne işi var ? Ve burada olmasına rağmen neden işkence odasında değil ?

- Bay Rufalo onu tutsak ettiğimiz anda bombanın patlayacağını söyledi ve seninle konuşmak istedi.

- Beni delirtmeye mi çalışıyorsunuz ! Bu adam dünyanın yarısından fazlasında ki insanları öldürebilecek bir bombayı elinde tutuyor ama sanki çok önemli bir insanmış gibi dedikleri yapılıyor ve saygı gösteriliyor.

- Kimsenin saygı gösterdiği yok Ajan Renner . Ama elindeki bombanın ne demek olduğunu açıklarken fazla düşüncesizsin . O bombayı patlatıp insanların ölüşünü keyifle izleyebilir , masum insanların ölüşünü !

     Bir an durdum ve gerçekten düşüncesizceydi ama bu adamı karşımda bu kadar rahat gördükçe sinirleniyordum .

- Peki - Mark ' a dönerek - konuş !

İğrenç bir sırıtışla :

- Bomba 20 gün boyunca dünya üzerinde yer değiştirecek. Ben her gün sana nerede olduğunu söyleyeceğim . Eğer 20 gün içerisinde bombayı bulursan bombayı patlatmayacağım. Ama eğer bulamazsan , 20. günün sonunda bomba patlar.

- Bunu neden yapıyorsun ?

- Eğlenceli , o bombanın peşindeyken ne haller de olduğunu görmek keyifli olacak.

     Bir an suratına bir yumruk patlatmak istedim ama yapamadım . Dişlerimi öyle sıkıyordum ki , kırılacaklarını düşündüm . Bir şey söylememi beklemeden kapıyo doğru yürüdü ve ; " Görüşürüz Ajan Renner , bomba Türkiye de 2 gün kalacak , bugün dahil . Haa bu arada , sana son iyiliğim o 20 güne bugün dahil değil . " gülerek dışarı çıktı.
Duvara bir yumruk attım . Sinirden yerime duramıyordum. Yüzbaşı Hurd bir süre bana baktıktan sonra odadan çıktı. Koltuğa oturup sakinleşmeye çalıştım . Sonra hemen dolaba doğru gidip kıyafetlerimi giyindim. Odadan çıktım , asansöre doğru yürürken bir el kolumu tuttu. Kafamı çevirince onu gördüm , yeni yardımcımdı.

- Ne var ?

- Yüzbaşı bana her şeyi anlatmanız gerektiğini söyledi.

- Her şey ?

- 6 aydır peşinde olduğunuz bombadan bahsediyorum.

Kolunu sertçe tutarak :

- Sana hiçbir şey anlatamam . Şimdi de başıma sen bela olma . Zaten üç gündür burda hiçbir şeyden habersiz yatıyormuşum , birde sana koca bir 6 ay anlatamam . Git başkasından öğren.

Kolunu iterek bıraktım . Tam asansöre binerken beni tekrar kolumdan tutup :

- Ajan Renner , uçaktayken 6 ayı özetleyebilirsiniz bence .

    Ukala , diğerleri gibi neden hep aynılar ki ?

- Tabi , her şey hazırdır . Hatta şuan uçak beni , pardon bizi bekliyor değil mi ?

- Kesinlikle .

AHH , TANRIM NEDEN BEN ?¿