Kumarda Kaybeden Aşkta Kazanır

86 12 0
                                    

artık bölümler daha uzun gelicek. İyi okumalar , desteklerinizi bekliyorum.

------ Scarlett'ın Ağzından----

- Ne dedi kodusu ?

Chris endişeli halime şaşırmış olacak ki , bana garip garip baktı ve :

- Dolunay ' a zarar verdiğine dair dedi kodular çıktı. Çünkü benzer zamanlarda kayboldular ve Dolunay çok iyi bi ajandı. Ajan Renner ' a da fark atıyordu. Dolunay ' dan da bir daha haber alınamayınca saçma saçma söylentiler çıkmıştı.

Biraz rahatladım ve " çok iyi " dedim. Chris bana garip garip bakıp kulağıma yaklaştı " Sakın ! " diyince o na dik dik baktım. ' ne demek istiyorsun ' der gibi kafa salladım. Tekrar kulağıma yaklaşıp " O , senin gibileri umursamaz . " dedi.
Chris ' e ilk başta sinirle baktım. Sonra Jeremy ' nin benim hep diğer yardımcılarıyla aynı olduğumu söylediğini hatırladım. Ama o nasıl bir kadına aşık olur ki ? Chris ' e dönüp :

- Dolunay nasıl bir kadındı ?

- Senin tam tersin , güzelliğin hariç. O da çok güzeldi. Bir de fena bir ajandı. Aslınca yüzlerce kere terfi geldi ama o hep Ajan Renner ' ın yardımcısı olarak kaldı. Ajan Renner her ne kadar istemese de.

- Ajan Renne , Dolunay ' ı sevmiyordu o zaman.

- Öyle gözüküyordu ama sanki o ikisinde hep farklı bir şey vardı.

- Ne gibi ?

- Bilmem , ben öyle bir gariplik hissederdim.

Chris ne kastediyordu ? Yani onu sevse yanında olmasını isterdi öyle değil mi ? Off , kafam karıştı.

- Peki Dolunay ne kadar Ajan Renner ' a yardımcılık yaptı ?

- Üç yıl.

- Oha !

- Ajan Renner ' ın 5. yardımcısıydı. Diğer dördü bir ay dayanamayıp kaçtılar. Gerçi onlar iyi dayanmıştı. Şimdikiler bir hafta bile dayanmıyor , daha doğrusu dayanamıyor .

Gıcık bir şekilde kahkağa attı. Suratına bir yumruk geçirmek istedim. Dişlerimi sıkıp :

- Neden dayanamıyorlar ?

- Ajan Renner ' a kimse dayanamaz. Bütün gün burnunun dibinde.

Yine gıcık bir kahkağa attı. Öğrenmek istediğim birçok şey vardı ama cevapları Chris ' te değildi. Bu yolculuğun hemen bitmesini dileyip gözlerimi kapattım.

. . .

Gözlerimi açtığımda Chris uyuyordu. Yerimden kalkıp hostesin yanına gittim. Bir şey isteyip istemediğimi sordu . Bir şey istemeyip ne zaman Los Angelos ' a varacağımızı sordum. Off daha 4 saat vardı. Chris ' te uyuyordu. Derin bir nefes alıp yerime oturdum . Chris ' in önünde duran laptopu fark ettim. Üzerindeki logoyu görünce teskilata ait olduğunu anlayıp aldım . Şifre vardı. Bana göreve başladığımda söyledikleri bir şifre vardı ama hatırlamıyorum . Sonra aklıma gelen komik bir anıyla laptopun altına baktım ve şifre yazıyordu . Chris bunu her yapıyordu . Şifreyi girip laptopu açtım . Dosyalardan ajanların bilgilerini aradım. Dosyayı bulup Jeremy ' i aradım. Bulunca tebessümle üstüne tıkladım ama yine şifre istiyordu. Aynı şifreyi girdim ama kabul etmedi. Ne olacağı konusunda hiçbir fikrim yoktu , sonuçta şifreleri Chris koymuyordu.

Sonra bir an yanlışlıkla başka bir ajana bastım ve bilgileri açıldı. İnanamıyorum , Jeremy ' nin ki neden şifreli ? Sinirlerim bozuldu ama birden aklıma Dolunay geldi. Uzun bir arayışın sonunda Dolunay ' ı buldum. Oha lan çok güzel. Yaptığı görevlere bakınca gözlerimin kocaman olduğuna eminim. Ben böyle bir ajan olsam teşkilatın başına geçerdim. Bu kız kesin salak. Yadaa ... Hayır ya. Olmaz , olmasın. Kesin Jeremy ' e aşıktı. Jeremy ' de salak herhalde . Ben onun yerinde olsam kızı havada kapardım. Gerçi Jeremy ' i anlamak çok zor. Off ne diyorum ben ?

Ben Dolunay ' ın bilgilerine şaşkınca bakmaya devam ederken Chris arkamdan :

- Bence Ajan Renner , Dolunay ' a aşıktı.

***

----Jeremy'nin Ağzından-----

Uçak iner inmez bizi bekleyen araca bindim. Işıltılı caddelerden geçerken Mark ' ın bana bıraktığı 3. mektupta yazan kumarhaneye gidiyorduk.

#15 saat önce #

Hiçbir şey bulamayınca tekrar Robert ' ın spor salonuna gittim. Robert beni görünce :

- Sonunda dostum , saatlerdir gelmeni bekliyorum.

- Neden , ne oldu ?

Bana bir kağıt uzatıp :

- Mark sana vermemi istedi.
Kağıdı açıp okumaya başladım:

" Çok yazık Jeremy , nasıl bulamazsın ? Çok aptalsın , hemen duygusal düşündün değil mi ? Yazık . "

Kahretsin , benimle dalga geçmiş resmen. Önümdeki koltuğa tekme atıp okumaya devam ettim ;

" Los Angelos ' a git. Havaalanından birkaç sokak yukarıda Grand Sokak ta bir kumarhane var. Oraya yanında bir ajanla gir. Zeki biri olsun yardımcı olacak emin ol. Orada seni karşılayacaklar.
Mark RUFFALO "

Kağıdı cebime koyup :

- Görüşürüz Robert .

- Görüşürüz.

# şimdi #

Kumarhanenin kapısını önüne geldiğimizde Ajan Pedro yanıma gelip :

- Ajan Johansson telefonda , sizinle konuşmak istiyor efendim.

Telefonu alıp :

- Nerdesiniz Scarlett ?

- Uçaktan indik nereye geleceğiz?

Adresi verdim ve hemen gelmelerini söyleyip kapattım. Ahh , beklemekten nefret ediyorum. Ayrıca etraftaki herkezin kıyafetlerimize bakıp durmaları beni iyice sinirlendiriyordu. Tam arkama dönüp Ajan Pedro ' ya seslenecekken Scarlett geldi. Yanıma yaklaşıp :

- Ne yapıyoruz ?

- Umarım zekisindir.

Bana garip garip bakıp anlamadım bakışı attı. Ben devam edip :

- Şimdi ikimiz bu kumarhaneye gireceğiz. Yanlış anlama baskın değil. Yani ben söylemezsem sakın silahına davranma. Haa bu arada , içeride ne olacağını bende bilmiyorum. Yani soru sorma.

Gözlerini devirdi ve sessizce " gıcık " dediğini duydum ama umursamadım. Kumarhaneye doğru yürüyüp , kapıya bir iki kez vurdum. Kas yığını bir adam kapıyı açtı - badigard olmalı - bana tip tip bakıp sırıttı ve eliyle içeriye girmemi anlayacağım bir işaret yaptı. Peşimde Scarlett ' la içeriye girdim. İçeriye birkaç adım atıp etrafa baktım.

Arkasında iki badigardla zayıf , saçlarının yarısı dökülmüş ve iğrenç sırıtışlı bir adam bana doğru gelip :

- Hoşgeldiniz Ajan Renner ve ...

Scarlett ' a baktı. Scarlett bana bırakmadan :

- Ajab Johansson.

- Merhaba Ajan Johansson.

Scarlett sahte bir tebessüm etti. Ben adama yaklaşıp :

- Bizi tanıdığına göre Mark ' ın adamısın. Nerde o ?

- Sakin olun Ajan Renner. Bombanın yerini size söyleyeceğim , tabi bir şartla. Şimdi sizinle bir kumar oynayacağız. Kazanırsanız öğrenirsiniz.

- Neden burda senin gırtalağını sıkarak öğrenmek varken uzun yolu seçeyim ki ?

Yanındaki adamları bana doğru bir iki adım attı. Adam eliyle durun işareti yaptı ve bana yaklaştı :

- Çünkü Bay Ruffalo burada . Eğer kumarda kazanırsanız yeri size o söyleyecek.

- Peki tamam öyle olsun .

İleriye doğru bir iki adım attım ve arkamdan gelen ses - Mark - :

- Şimdi sana kumarda kaybeden aşkta kazanır diyeceğim ama senin Dolunay ' ı kazanmak gibi bir şansın yok , yazık.

SADECE GÖREV !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin