Sen Öyle San

58 7 0
                                    

    Ard arda günlerce bölüm gelecek. Bir günde iki bölüm bile gelebilir. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.

İyi okumalar...

------Jeremy'nin Ağzından-----

#hatırlatma#

     Doktor gidince Scarlett sandalyenin üzerindeki poşeti alıp bana döndü :

- Ben üzerimi değiştirip geliyorum. Sakın yerinden kalkma !

- Numaradan karım dedim Scarlett.

- Biliyorum Jeremy. Şaka yaptım. Hemen alınıyorsunuz efendim!

- Bu arada kıyafetleri nereden aldın? Alışveriş mi yaptın?

- Tabiki hayır! Sen yani siz bu haldeyken nasıl alışverişe çıkarım? Bunları bir hemşire verdi.

- Hemşire mi? Neyse tamam. Çabuk gel.

- Tamam hemen giyinip geliyorum.

    Gülerek odadan çıktı. Ben niye ' çabuk gel ' dedim yaa?! İlaçlar kafa yaptı herhalde. Off, hemen kendimi toparlayıp çıkmalıyım buradan. Bir dakika yaa! Ben ne zamandır bu hastanedeyim? Komaya falan girmemişimdir umarım. Yalvarırım en fazla 7-8 saattir burada olmuş olayım. Hatta 5-6 saat. Hemen Scarlett gelince sormam lazım.

   Yüksek sesle :

- Off neden çelik yelek giymem ki ?!

    Kapı açıldı ve Mark içeriye girip :

- Ne zaman giydin ki ?

- Huzur yok mu be adam ?

- Pes etmişe benziyorsun.

- Asla !

- Seni bu halde görmek , ' sürünürken ' çok zevkli.

- Peki ya sürünmeseydim , ya ölseydim? Bunu istemezdin değil mi? Ölüm kolay yol sonuçta , süründürmek varken.

- İç sesimi bilirsin Jeremy , hep haklıdır. Ölmeyeceğini biliyordum. İçime doğdu.

- O iş içine doğmakla olmuyor.

- Ben iç sesime çok güvenirim. Hep haklı çıkmadı mı zaten ? Her konuda , örneğin Dolunay...

- Beni hep Dolunay'la vurmaya çalışıyorsun. Çünkü elinde başka bir koz yok.

- Emin olabilirsiniz Ajan Renner , yakında başka şeylerle de vuracağım.

    Ben tam cevap verecekken içeriye Scarlett girdi. Mark'ı görünce sinirlendiği yüz hatlarından çok belli oluyordu. Elindeki poşeti koltuğa fırlatıp :

- Ya sen neden her yerden çıkıyorsun ? Beyninde problem mi var? Akıl hastası mısın nesin? Yürü git elimde kalacaksın !

   Mark şaşkınca Scarlett'a bakıp :

- Bu yaşdaki bir bayan için fazla ergence konuş muyor musun?

- Takılacak başka bir şey bulamadın galiba? Şimdi kafanı gözünü dağıtmadan çık şu odadan!

    Yatakta doğrulmaya çalışıp:

- Scarlett tamam bırak , ne söylüyorsa söylesin. Sonra defolup gider zaten.

   Mark bana doğru birkaç adım atıp :

- Kartal'da ki eve tekrar git. Ama bence bu sefer çelik yeleğini giy. Ne olacağı belli olmaz.

    Gülerek Scarlett'a baktı ve çıktı. Yatakta iyice doğruldum ve kolumdaki serumu çekip çıkardım. Scarlett yanıma gelip :

- Ne yaptığını sanıyorsun sen ?!

- Serumu çıkartıyorum.

- Saçmalama! Daha yeni uyandın, dinlenmen gerek !

- Bak , benim bir görevim var. İki tane kurşun için...

     Scarlett yüksek bir sesle :

- Off anladım. Bir görevin var. Saçma sebeplerden dolayı görevinden kopmak istemiyorsun ama kopuyorsun işte!

    Sandalyeye oturup derin bir nefes aldı ve devam etti :

- Bu dünyaki tek ajan sen değilsin. Yüzlerce, binlerce var. Eğer bu bomba dünyanın sorunuysa diğer ajanlarda ilgilenebilir.

   Tekrar ayağı kalkıp kapıya doğru ilerledi ve kapıyı açıp :

- Şimdi yat , ben hemşireyi çağırıp geliyorum. Dinlen!

    Sertçe kapıyı vurup çıktı. Bu kız beni şaşırtmaya başladı doğrusu. Aslına bakılırsa biraz da haklı ; haklı olabilirdi. Eğer o bombayı yaptıran Mark olmasaydı. Adam resmen benim gıcıklığıma çalışıyor.

    Tekrar yatağa uzanmaya çalışırken yanında hemşireyle Scarlett içeriye girdi. Hemşire Türkçe konuşarak :

- Ne yapıyorsunuz siz? Bu halde kalkmaya mı çalıştınız? Off ne saçmalıyorum ben , adam Türkçe anlamıyor ki !

- Anlıyorum merak etmeyin. Bu arada kalkmaya değil tekrar uzanmaya çalışıyordum.

- Ama sonuç olarak tekrar uzanmanız için doğrulmanız gerek.

- Evet ama...

   Scarlett'ın isyankar sesi saçma konuşmamızı böldü :

- İki saattir ne konuştuğunuzdan bana da bahseder misiniz?

- Sakin ol Scarlett.

   Hemşire gülerek - İngilizce - :

- Sanırım kıskandı.

   Ben garipseyerek :

- Neden kıskansın ki ?

- Eşiniz değil mi ?

- Haa , şey evet de , o öyle her şeyi kıskanmaz.

    Scarlett:

- Sen öyle san.

    Çok kısa olduğunu biliyorum ama benim hikayem önceden deftere yazıldığı ve sonradan geçirildiği ve ayriyeten benim eski bölümlerim kısa kısa olduğundan sonradan birleştirerek yazdım ama bu ve sonraki 2  -3 bölüm çok güzel yerlerde bitiyor. Heyecan versin diye kısa kısa ama sürekli gelecek.

SADECE GÖREV !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin